Atatürk'ün Ölümü Üzerine Yurt Dışından Gelen Mektuplar
1- Kadın hakları savunucusu Bayard Simmons'dan mektup, 11.11.1938 Kadınlara oy hakkı kampanyasını savunmuş olduğum için kendi memleketimde hapse girmiş ilk İngiliz olarak, Türkiye Cumhurbaşkanının ölümü üzerine derin üzüntülerimi sunabilir miyim? O'nun kendi ülkesinde kadınlar için yaptıkları bütün dünyanın feministlerince ebediyyen minnetle anılacaktır. Yaşasın Kemal Atatürk ülkülerine dayanan Türkiye Cumhuriyeti!
2- Marnia'da (Cezayir) Rautsi Karaca'dan mektup, 10.11.1938 Babamız Atatürk'ün ölüm faciası üzerine, şu anda yüreğim daralarak, en üzgün taziyetlerimi Zatı Devletlerine yazmama müsaadenizi dilerim. Bu pek büyük kayıp üzerine Şefimiz Atatürk'e veda ederken, duyduğumuz derin üzüntüyü bütün halkımıza iletmenizi de istirham ederim.
3- Tlemcen'de (Cezayir) Bay C. Ghaoutsi'den mektup, 10.11.1938 Mösyö, Ekselans Kemal Atatürk'ün ölüm haberi bizi derinden sarstı. Türk Hükümeti katında ve Anavatanımız önünde bizim bu duygularımıza ve derin acılarımıza tercüman olmanızı bütün ailem ve bütün akrabalarım adına istirham ediyorum. Ata'mızın kaybına bizler de uzaktan uzağa sessizce gözyaşı döküyoruz.
4- Paris'te Arnavut Chekrezi'den mektup, 10.11.1938 Güneydoğu Avrupa'nın güç bir durumda bulunduğu şu sırada Büyük Gazi Atatürk'ün zamansız ölümü beni kedere boğdu. O'nun ölümüyle bizim Doğu en büyük adamlarından birini kaybetti. Arnavutluk ise güçlü bir dosttan mahrum kaldı. Gerçekten en yüksek insani değerdeki eserlerinden dolayı, çağdaş devlet adamları içinde benim en çok hayran olduğum adam Büyük Atatürk idi. En içten taziyelerimi sunarken, yeniden yaratılmış Türkiye'de dahi Mustafa Kemal'in başlattığı mutluluk, yücelik ve şeref çağının O'nun haleflerince tamamlanmasını ve bölgemizde barışın korunmasını dilerim.
5- ANZAC askeri Yüzbaşı Stuart Maclean'den mektup, 11.11.1938 Ekselans, bu mektubu, Avustralya ordusunun birçok eski subayı adına, bizce daha çok Kemal Paşa olarak bilinen Ünlü Önderiniz Ekselans Kemal Atatürk'ün ölümünü nasıl derin bir üzüntü ile öğrendiğimizi bildirmek ve Büyük Şefinin onarılmaz kaybı dolayısıyla kahraman Türk milletinin acısını paylaşmak arzusuyla yazıyorum. Avustralya Ordusundan olan bizler liderinizin pek iyi temsil ettiği Türk askerinin yiğitliğini, cesaretini ve güler yüzlülüğünü ateş altında tanıyıp öğrendik. Bu nedenle, Ekselans Atatürk'ün zamansız ölümü üzerine Türk milletinin uğradığı büyük kayıp dolayısıyla, bazı Avustralyalı eski askerlerin derin sempatilerini Cumhurbaşkanınıza ve onun aracılığıyla Türk halkına iletmesini Ekselanslarından rica ederiz.
6- Azerbaycan Milli Heyeti Reisi Mir Yakub'dan mektup, 11.11.1938 Büyük Dahimizin vefatları dolayısıyla, kalpleri parçalan bütün Azeriler namına, tarihi zafer ve asaletle dolu olan kardeş ulu millete taziyetlerimizi sunarız. Kaybı yalnız Türkiye'ye değil, bütün Azeri Türklerine elim gözyaşları döktüren Ulu Şef'in tükenmez zaferlerle dolu olan hatıraları kalplerimizde ebediyen yaşayacaktır. Bugün yabancı hükmü altında inleyen Azerbaycan, bu en büyük mateme bütün varlığı ile iştirake hazırken, zulmün malum vahşi pençeleri önünde elim acılarını bile doya doya duymak imkansızlığı karşısında bulunuyor.
7- Myanmar'ın başkenti Rangoon'da Memon Gençlik Derneği'nden mektup, 11.11.1938 Sayın Başbakan, Memon Gençlik Derneği Başkanı ve üyeleri, yeri doldurulmaz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden dolayı derin üzüntü duymuşlardır. Atatürk, Türkiye'nin ünlü reformcusu ve İslam dünyasının eşsiz kahramanı idi ve dünyanın bugün belirsiz durumunda O'nun varlığına pek ihtiyaç vardı. En derin sempatilerimizi yaslı ailesine lütfen iletmenizi rica eder, derin saygılarımızı sunarız. -İslam Kardeşiniz…
8- (Güney Afrika) Pretorya İslam Kulübü'nden, 11.11.1938 Büyük Müslüman Liderin ölümü dolayısıyla Pretorya Müslüman Kulübünün derin sempatilerini lütfen kabul etmenizi ve müteveffanın yaslı yakınlarına iletmenizi rica ederim. Moosa… (Güney Afrika) Render'de Molvi Ebrahim'den, 11.11.1938 Render Müslümanları, İslam dünyası için bir felaket olan Kemal Atatürk'ün ölümünden dolayı son derece üzgündürler. Müteveffaya Allah rahmet eylesin. -Molvi Ebrahim…
9- (Hindistan) Allahabad Kızılay İzcileri Derneği Sekreteri Ahmet Han’dan, 11.11.1938 Modern Türkiye'nin kurucusu ve Cumhurbaşkanı Kemal Atatürk'ün zamansız ölümünü derin bir üzüntüyle öğrendik. O'nun kaybından dolayı yalnız Türkiye değil, bütün İslam dünyası da derin yas içindedir. Allah, en yetenekli beyni bizlerden koparıp aldı. Bu acıyı bütünüyle paylaşıyoruz. Başsağlığı mesajımızı lütfen hükümetinize iletmenizi rica ve teşekkür ediyoruz.
10- Moris Adası Port Lous’de Davood Abdurrahman’dan, 11.11.1938 İslam dünyası için büyük kayıp olan Atatürk’ün ölümüne derinden üzülmüş olan Moris Adası Müslümanları Cuma camiinde toplanarak Türk milletine hararetli sempatilerini sunmaktadır.
11- Cezayirli öğretmen A. Merad’dan mektup, 12.11.1938 Sayın büyükelçi, ben basit bir kişiyim ve belki yazmaya hakkım yoktur. İyice Fransızlaşmış br Cezayirli ailede doğdum. Doğum şehrimiz Tlemcen’de bize Kourgoues lakabı verilir. Araplar ve Avrupalılar bizden aynı şekilde nefret ediyolarsa, bu, ecdadımızın hatırasından ve bizim asıl gurur duygusu taşımamamızdandır. Günümüzde bizim gözlerimiz bir tek adama çevrilmişti. Kader o adamı bir milleti kurtarmak ve hakir görülmekten korumak için seçmişti. Libya'ya, Tunus'a, Cezayir'e serpilmiş aynı milletin bazı çocukları, ne yazık, hakir görülmekten kurtulamadılar. Evet bizler, artık geri dönmemek üzere Fransızlaştık. Kemal Atatürk öldü ve sizin gibi bizler de ağlaşıyoruz. Medenileşmek için milliyetini değiştirmiş olan bizler, o Büyük Yenilikçi Adama, o Mustafa Kemal'e (Mustapha le Parfait) sizlerin neler borçlu olduğunuzu biliriz! Bu saygının biçimini hoşgörünüz. İnanınız ki, son derece içtenlikle kaleme alınmıştır.
12- Marcelin Emil Henri adlı Fransızdan mektup, 12.11.1938 Sevgili ve Aziz Cumhurbaşkanınızın iyileşmekte olduğunu sanarak mesuttum. Kendi köşemde birdenbire feci haberi öğrendim. Atatürk gibi iyi bir adam niçin böyle zamansız gitti... Milleti için o ne büyük kayıptır. Herkes gibi ben de uzaktan uzağa o büyük adamı, o asil Kemal Atatürk'ü düşünceleriyle, duygularıyla, eserleriyle takdir edenlerden biriydim. Herkes O'na ağlıyor. Ben de... O gitti ama hala oradadır, eseri ayaktadır. Hüzünlü düşüncelerle saygılarımı sunarım.
13- Kerkük Türklerinden, 15.11.1938 Bir cihan harab oldu... Genel tarih en yüksek simasını; arslan Türk ulusu Ata'sını; mukaddes Türk vatanı en asil ve aziz evladını kaybetmek felaketine uğradı. Bütün dünyayı yerinden oynatan bu muazzam musibeti telafi edecek kuvvet mevcut değildir. Öz Ata'sını kaybeden ve onun matemiyle harap olan biz, biliyorsunuz ki, tabiat yeni bir cihan yapsa bile, ikinci bir Atatürk yaratamayacak… Kan ağlıyoruz. Cihan yanıyor ve ağlıyor. Bizim kara bahtlı Kerkük’ümüzün daha çok yanmaya, daha çok ağlamaya hakkı var. Bizim bikes ruhumuz her Türkten ziyade Ulu Ata’nın yetimidir. Biz, uzun yıllardan beri anavatandan ve şimdi artık hatırasını ebediyetlere kadar taşıyacağımız Mustafa Kemal’den, büyük kurtarıcıdan, Atatürk’ümüzden uzaklarda yaşadık ve ondan yana kaldık… Yana kaldık, Tutuştuk yana kaldık, Gerdi cihan perdesini, Atadan yana kaldık… Her şeysiz yaşadık; yokluğun ve sefaletin en harap edici ve yıkıcı ıstıraplarına göğüs gerdik; emelden başka her şeyimizi kaybetmiştik... Yalnız ve yalnız bir emelimiz vardı: ATATÜRK… Büyük halaskar, sefalet ve mahrumiyetin derinliklerinde inleyen bedbaht Kerkük’ü mutlaka kurtaracaktı. Mesud Hatay’a çevirdiği nurlu yüzünü bir gün bize de döndürecek ve bizim artık fersiz kalan gözlerimizi kamaştıracak ve uzun yılların hasretini bir anda unutturacak ve kurtaracaktı. Ağlıyoruz… Bir yetim gibi, gözyaşlarımızı kalbimize akıtıyor ve sessiz ağlıyoruz. Kasımın onunda radyonun verdiği kara haber her Kerküklünün kalbinde ebediyetlere kadar silinmeyen acı izler bıraktı. Kerkük Büyük Ata’sının yasını kalbinde mukaddes bir vedia gibi daima ve daima yaşatacaktır. Şad olsun… Büyük ve azimkar Türklük payidar olsun. Bütün Kerkük…
14- İngiliz Miss M.D. Burnett'ten mektup, 11.11.1938 Büyük Cumhurbaşkanınızın ölümü üzerine, tamamen yabancı bir kimsenin yürekten üzüntüsünü lütfen kabul buyurunuz. Türkiye’yi ziyaret etme şansım olmadı ama çok seyahat ettim ve milletlerarası politikayı derinlemesine inceledim. Gerçekten şunu söyleyebilirim ki modern tarihte milletlerarası sorunlarda Kemal Atatürk kadar akıldan ve zekadan yana olan başka sima tanımadım. Diktatörlerin kabadayılık ve sertlikle başardıkları veya başaramadıkları işleri O, parlak zekasını kullanarak başardı. Onun ileriyi görme gücü vardı. Onun alaycı mizah duygusu da pek hoşuma gidiyordu. Hemen hemen hiç üniformasız görünmeyen o onbaşılar, çavuşlar (Hitler, Mussolini) ile acı acı alay etmek istercesine Atatürk, parlak bir general olduğu halde, törenlerde sivil giyiniyordu. Bir gün Avrupa “kanlarıyla düşünen” o kimseler tarafından yutulursa, o zaman, düşünecek organın beyin olduğunu bilen o güçlü yöneticiyi arayarak hatırlayacağız.
15- İngiliz Yüzbaşı Bernard Stacey’den mektup, 11.11.1938 Büyük Savaş’ta Türkiye’ye karşı savaşmışsam da Kemal Atatürk’ün ülkesi yararına gerçekleştirdiği büyük eserlere her zaman hayranlık beslemişimdir. Hakkında bulabildiğim her kitabı doymak bilmezcesine okudum. Öyle yüksek cesaret, olağanüstü kahramanlık örneği ve sözün tam anlamıyla halkının kurtarıcısı olan o adama hayran kaldım.
16- Madam de Jounevel’den mektup, 12.11.1938 Cumhurbaşkanınızın kaybını bütün Fransızlar da yürekten hissetti. O’nun mükemmel aksiyonunu başından beri izlemiş, yüreğinin cömertliğini tanımış olanlar, büyük bir dünya vatandaşının göçüp gittiğini anlamaktadırlar. Acınızın hiçbir sözle hafifletilemeyecek kadar büyük olduğunu da anlıyorum. Ama dost düşüncelerin sizi anlayıp acınızı paylaştığın duygusu sizin yüreğinize biraz hoş gelebilecekse, biliniz ki sizi saran düşünceler arasında benimki de bulunmaktadır.