.
Yaşadığımız ülkede insan, duyduğu haberleri artık “Doğrulamak” istiyor.
Sebebi ise;
“İnanılma seviyesinin” üzerinde olması.
.
Misal:
Geçtiğimiz yıl Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin kampüsü içindeki yurtlarda kalan 337 öğrenci akşam yedikleri yemekten zehirlendi.
Üniversite yönetimi önlem olarak bir komisyon kurdu ve “Her gün bir öğretim üyesinin öğrencilerle yemek yemesine” karar verdi.
Geçtiğimiz yıl duyduğum bu haber de beni şaşırtmıştı ve araştırmak ihtiyacı duymuştum.
Mantık şuydu:
“Öğretim görevlisi aynı kaptan yemek yeyince çocuklar zehirlenmeyecekti…”
***
Başka haber:
Artık, rektör atamalarında profesörlük şartı kaldırıldı ve doçentlerin rektör olmasının önü açıldı.
Rektör adayları belirleme sürecinde ise sistem değiştirilerek (ki seçimle yapılır ama son sözü yine C.B. söylerdi) sadece cumhurbaşkanına atama yetkisi verildi.
“Böylece rektörler, profesörleri yönetir hale geldi.”
***
Ülke zamanında KHK’larla yönetildiği için alınan kararlar şaşırtıyordu tabi.
O vakitler bir haber şöyleydi:
703 sayılı KHK’yla eğitim alanında da pek çok değişiklik yayınlandı. Yeni düzenlemeyle birlikte üniversite mezunları hâkim olabilecekti.
Buna göre herhangi bir 4 yıllık lisans diploması olan biri idari hâkimlik yapacaktı.
Bu uygulamaya göre;
“Koskoca hukuk kitabını okumaya gerek yoktu…”
***
Başka haber ise:
Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi lağvedildi.
Böylece.
Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi’nin pek çok ilde bulunan müdürlüklere bağlı “Büyük Tiyatro”, “Küçük Sahne” gibi sanat haneler kapatıldı.
Böylece “Sanatsız kalacak bir toplumun hayat damarları ‘koparsa kopsun’ denildi.”
..
Daha geçen gün yazdım:
“Yükseköğretim kurumlarında bugüne kadar özel yetenek sınavı ile öğrenci alan 14 bölüme, 2020 YKS’de ‘Merkezi Yerleştirme’ ile öğrenci yerleştirilmesine karar verildi.”
.
Yani yetenek isteyen dallara “Yeteneğe gerek yok, çocuk zeki olsun yeter” denilerek sınav puanı ile öğrenci alınacak.
Mantığa göre, “Zeki çocuk güzel grafik çizebilecekti.”
***
Başka biri:
ODTÜ içinde yol yapım çalışmaları için ağaçların kesilmesi gerekti. Buna mahkeme yoluyla itiraz edildi. Mahkeme sonucu beklenmeden binlerce ağaç kesildi.
Mahkeme 678 gün sonra “Kesilemez” dedi.
***
Başkası:
“Çanakkale turizm ile kalkınacak”, “Yeni alanlara yayılarak turizm hedefimiz olmalı” diyerek yılda en az beş kere “Çanakkale’de turizm nasıl ilerlemeli?” adlı toplantılar yapılıp görüşler alınırken iktidar:
“Çanakkale-Çan-Etili-Tepeköy Termal Turizm Merkezi ve Çanakkale Yenice Turizm Merkezinin statüsünü” iptal etti.
***
Temmuz ayında İstanbul’un Beykoz İlçesi Çavuşbaşı Mevkii’nde bulunan Beykoz
Anadolu Lisesi’ne dün icra ekipleri gitti.
Sebebini duysanız şaşarsınız:
Eski müdür, okulun iki katını tekstil firmasına kiraya vermişti.
Firma kirayı 2 ay ödemeyince müdür icraya vermiş, böylelikle olay meydana çıkmıştı.
.
Biz otopark sorunu yaşayan Çanakkale’de okul bahçesini kiralayamazken, adamlar okulu tekstil firmasına vermişler.
Helal olsun.
***
Bu satırlar için son ancak, gerçek yaşamda inanılması çok zor olan haberlerden biri:
.
Erzincan’da din görevlileri ile bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Sigaranın haram olduğunu milletimize anlatmalıyız” dedi.
.
Hâlbuki Allah, kitabında şöyle diyor:
(Diyanetin kendi sitesindeki Nahl Suresi’nin 116. Ayetinin Tefsiri)
“Ağzınıza geldiği gibi yalan yanlış konuşarak, ‘Bu helâldir, bu haramdır’ demeyin; çünkü Allah hakkında asılsız şey söylemiş olursunuz; Allah hakkında asılsız şey söyleyenler de kesinlikle iflah olmazlar.”
.
Peki, haram nedir?
“İslâm dininde kesin olarak yapılmaması istenilen şey.”
Çoğunluk İslam hukukçularına göre, haram; “Delâleti ayet ile kesinleşmiş olan…”
Haram olabilmesi için;
“Kuranı Kerim’de yazması gerekiyor.”
Yani Allah’ın ayetleriyle yasaklamış olması gerekiyor.
Sigara konusu ayetlerde geçmediğine göre…
İslam hukukçuları sigara için “Mekruh” diyor.
Peki, biz şimdi ne diyoruz?
***
Duyduğunuz haberlere inanıp inanmamak elinizde. Ama en azından elimizde çağımızın iletişim aracı “İnternet” var.
Üşenmeden ona sorup-sorgulayıp öğrenebilir, istediğimiz her türlü bilgiye ulaşabiliriz.
.
Ülkemizde duyduğunuz bu inanılması zor haberler karşısında ise;
İnternetin başından kalkmayacağınız malumdur.