.


Benim köşe yazarlığında başlayıp devam etmeme vesile olan Tekin Uğurlu, Çanakkale’nin gündemini mobil hizmet vererek başarılı bir şekilde tutmaya devam ediyor.
.
Canlı yayın insanları cezbettiği için, fotoğraf çekebilen ellerdeki cep telefonları ile kendisine ulaşılması çok kolay olduğu için takipçileri her haberi kolaylıkla yollayarak onun gözü-kulağı oluyorlar.
.
Böylece şehirde hiçbir şey saklı kalmıyor.
.
Geçenlerde bir takipçisinin yolladığı haberi paylaşınca oldukça fazla yorum aldı.
.
“Sabahları market daha açılmadan kapısının önüne bırakılan ekmeklerle” ilgiliydi bu haber.
.
Marketler zincirinden bir tanesinin Dilek Sokak’taki şubesinin önüne bırakılan ekmek sepetinin üzerine çıkmış bir kedi görüntülenmişti.
.
Bez ile örtülü sepetin yerde ve uluorta açıkta durması karşısında şu yorum yapılmıştı:
“Ekmeklerin tadına önce kediler bakıyor.”
.
Tüketimi oldukça fazla ve evlerimize giren temel gıdalardan biri olan ekmeğin böylesine kapı önüne bırakılmış görüntüsü elbette hoş değil.
.
Üzerinde gezinenin sokak kedisi olması bambaşka bir boyut.
.
Ancak,
Haberin altına yapılan yorumlara bakınca, onu korumasızca bırakan fırıncı ve özel ekmek yeri hazırlamayan marketçi yerine, “Kedilere” laf söyleyen habere tepkiler vardı.
.
Fanatik hayvansever oldukları paylaşımlarından belli olan takipçilerin yorumlarından bazıları şöyleydi:
(Not: Yazılışlarını düzeltmeden olduğu gibi yayımlıyorum.)
.
“Yarabbi sanki o ekmekler temiz kaliyor, rafa koyanlar eldiven takiyormu acaba? Koyulan raf her sabah veya aksam siliniyormu? Hadi onu gectim paket de olmayan bir ürün ne kadar temiz olabilir ki? biri gelir dokunur, biri belki hapsirir, öksürür. Allah aksina her yer mikrop dolu bir kedi olsa kac yazar.”
.
“Kedidir o kedi, yüreğimizden temiz onlar”
.
“O dükkana girip ekmekleri taze mi diye mıncıklayan bir çok insandan temizdir kediler. Hayvanları düşman gibi göstermeye son verin.”
.
“Elinizle mıncakladığınız tektek tazesini aradığınız zaman insan sağlığı olmuyormu eliniz b.klumu nerenizi ellediğiniz belli deyil bırakin bu işleri haber yapıyorsunuz birde o fotoyu ceken arkadaş kimsenin ekmeğiyle oynama”
.
“Vallahi bizden temizler emin olun öyle olmasa peygamberimiz kedinin içtiği suyla abdest almazdı”
.
“kediler ekmek yese ne olur onları herkes koynunda taşırken iğrenmiyorlar sağlıkları bozulmuyor aama örtülü ekmek başındaki kediler sağlık bozuyor bu ne lahana bune turşu afiyet olsun kediciklere hazır hap gibi mama yemekden bıkmışlarki taze ekmeği özlemişler”
.
Ancak bazı yorumlar başkaydı:
“üzerinde Kedi kılları olan bir ekmek yemek bence sorun sokak hayvanlarının pati ve tırnaklarındaki sıtma kuduz mikro bu hastalığın dan daha Vahim direk Bağırsak kurdu oluşumu ve yavaş yavaş eriyen bir Hayat demek bence”
.
“Hayvansever arkadaşlar neden bu insan sağlığını bu kadar görmezlikten gelir anlayamıyorum. Bizde ailece hayvanları severiz. Hayvanları sevmemiz için ağzımızın içine yediğimizin içtiğimizin içine sokmamız şart değil. yediğimiz ekmeğin üzerine çıkması sokak hayvanı olduğu için muhtemelen bit, pire, parazit bırakması ve tüy dökmesi gibi insan sağlığına aykırı durumlar söz konusu. Her canlı sınırlarını bilmeli. Şov yapmaya gerek yok. (Biz insanı, en güzel şekilde yarattık) Der YÜCE YARADAN VE
Kanguru yavrularını kesesine koyup orada emzirir. Kesenin atta, koyunda veya başka hayvanda olmaması, bu hayvanların değerini düşürmez. Aslan parçalayıcıdır. Koyunda, ceylanda bu özelliğin olmaması onların değerini düşürmez. Şeytan bir anda, dünyanın bir ucundan ötekine gidebilir. Cinler çeşitli şekil alabilir. Bunlar insanla mukayese edilemez. İnsanlar, cinlerden de üstündür DER (S.A.V)”

.
İçimizde her çeşit düşüncede insan var.
Her türlü inanç ta olan da.
.
Ama “Olaya biraz objektif bakmak gerek” diye düşünüyorum.
Fırıncı getirdiği ekmekleri yerlere bırakmayıp tertemiz eldivenleri ile “Ekmek Dolabına” yerleştirse,
O mahallede yaşayan insanlar aç kedi bırakmasalar,
Marketçi ise dolaba kolay giyilip, çıkarılabilen bir eldiven koysa,
Sorun kökten çözülecek.
.
İnsanımızda sürekli birilerini (özellikle inanç kültürünü kullanarak) suçlama,
Kendisini (her koşulda) haklı çıkarma gibi,
Körü körüne saplantı olmuş yapı var.
.
Bunları aşmadığımız müddetçe:
Yakında fırıncıyı yakar,
Haberi yapanı sokakta döveriz…