.
Bilişim sektörü, insanları her geçen gün daha güçlü bir şekilde esir etmeye devam ediyor. Bir alışveriş çılgınlığı kampanyasıyla, milyonlarca alışveriş yaptıran, sağır sultana bile duyuran sistem, önü alınmaz bir hızla insan yaşamının çoğunluğunu işgal ediyor. Bill Gates’in icatlarını hayal bile edemezken, adamın hayalinde daha neler var kim bilir.
ICQ, Paltalk, MSN gibi insanları buluşturan bilişim alanlarının artık adını bile hatırlayan yok. Oysa on onbeş sene önce bunlar insanları meşgul ediyordu. İnsanlar değişik takma isimlerle ve farklı kimliklerle internet ortamlarında fink atıyordu. Çok değişik olaylara şahit olmuştuk. Dolandırıcılıktan cinayetlere varan olaylar gündemi uzun süre meşgul etmişti. Günümüzde ise facebook, instagram, twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde çok garip paylaşımlarla karşılaşıyoruz. Garip olsa da insanımız artık bu bilişim alanlarında zamanını geçirmeye başladı. Uyumak dışında gün içinde ne işi olursa olsun, sosyal paylaşım sitelerinde geziyor artık insanlar. Bütün mesleklerde insanlarının çoğunun sanal dünyada yaşadığını kabul etmek gerekiyor artık.
Bankamatiklerin önünde en fazla gördüğümüz, insanların birbirlerinin hesaplarını göz ucuyla görmeye çalışması, bir yerde insan özeline baskı yapmasıdır.
Bilişim sektörü artık özelini paylaşarak keyif alan insanları yaratmaya başladı. Sosyal paylaşım sitelerinde çok daha ileri ve ilginç paylaşımlar görünüyor. İnsanlar bu paylaşımları aslında kendileri istiyor ve geliştiriyor bir yerde. Zaten influencerlar bu işten para kazanıyorlar. Fenomen olmaya çalışanlar da öyle. Sade vatandaşlar da ilginçlikler veya farklı bir şeyler paylaşmak suretiyle ben de varım duygusunu tatmin etmeye çalışıyor.
Facebook, instagram, whatsup ve twitter insanoğlunun en son geliştirdiği ve artık her şeyini paylaştığı internet sihirbazları olarak görünüyor. Bunların ne kadar ömrü vardır bilinmez ama daha öncekilerin ömrü 15 seneyi geçmedi. Demek ki, bu sitelerden daha iyileri, diğer bir deyişle insanı daha çok esir eden bilişim alanları yaratılacak demektir.
Gençler, facebook, whatsup ve instagramın adeta esiri oldular. Ellerinde son model cep telefonlarıyla, derslerde dahi her kelimeyi dünyayla paylaşıyorlar. İlgili ilgisiz her şeyi hikaye yapıyorlar. Aynı sınıfta yandaki masadan yorumlar düşmeye başlıyor. Neyi neden paylaştıkları belli değil. Neticede ben de varım duygusu tatmin oluyor.
İnsanın uzaktaki dost ve akrabalarıyla özel sayılabilecek hallerini paylaşması çok garip olmamakla birlikte, bütün kullanıcılara açık hallerin değersizleşmesi kaçınılmazdır.
Çok uzak değil aslında, dijital hayata geçmeden önce fotoğraf çekmek ne kadar çok özen gerekiyordu. Film boşa gitmesin, kimsenin gözü yumuk çıkmasın diye topluca put gibi poz veriliyordu. Onca özen gösterilip bir zamanı, bir duyguyu tespit eden resimler, sosyal paylaşım sitelerinde kaybolup gidiyor. Eğer unutuluyorsa neden paylaşıyor anlamak mümkün değil. Belki de değersizleştirmek hoşuna gidiyor insanların kim bilir.
İnsanlar birbirinden haber alıyor ne güzel. Ancak parmağın ucu ne kadar yavaş çeviriyorsa. Hızlı çeviriyorsa görülmesi imkansız.