.
Geçtiğimiz Perşembe günü akşamı, Bayramiç’in Yeşilköy köyünde çiftçilerle geleceğin tarımını tartıştık. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin koordinatör, Bayramiç Ziraat Odasının ortak olduğu ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen ‘Tarımda Bilişim Teknolojilerinin Yaygınlaştırılması ve Akıllı Tarım Uygulamaları-Tarım 4.0’ projesi çerçevesinde gerçekleştirilen toplantıya çiftçiler büyük ilgi gösterdi.
Ağırlıklı olarak elma üreticiliği yapılan köyde, hastalık ve zararlılarla mücadele en önemli uğraş konusu.
Projenin yazarı Prof.Dr. Kemal Çelik, hassas tarım uygulamalarıyla, masrafların azalacağına, gelirlerin artacağına, çevrenin daha az zarar göreceğine dikkat çekti.
Gıda endüstrisi geliştikçe ileri teknoloji uygulamaları tarımın içine daha fazla giriyor. Robot teknolojiler, artık insanın yapacağı işleri daha fazla yaptığı gibi, insan kaynaklı hataları da en aza indiriyor.
Günümüzde yaşanan işgücü sorunu, robot teknolojilere olan ihtiyacı daha da artırıyor. Çiftçiler hem artan gıda talebini karşılamak, hem de üretimde yaşanan hastalık zararlı ve yabancı ot tehditleriyle daha iyi mücadele etmek için ileri teknolojilerden yararlanmak zorundalar.
Tarladan kaşığa kadar gıda yolculuğunun her adımı teknolojiden etkilenecek. Akıllı tedarik zincirleri, gıdanın nereden geldiğini ve nasıl ele alındığını tek tek pakete kadar izleyecek ve raporlayacak.
Mevcut teknolojiler, önceki nesillerin kullandığı araçlardan çok daha gelişmiş durumda. Daha fazla veriyi kullanarak daha verimli bir şekilde kullanılıyorlar.
Çiftçiliğin geleceği, hassas teknolojiye, otomatik uygulamaların benimsenmesine, kapalı kentleşmeli çiftçiliğe ve daha fazlasına bağlı hale gelecek. Öyle görünüyor. Drone teknolojileri artık pratikte kullanılıyor. Ekim, dikim ve bakım makineleri daha akıllı hale getiriliyor. Tüm bu yenilikler, iş, zaman ve alan verimliliğini artırıyor.
Teknolojilerin temelini ekosistemler oluşturuyor. Çevreye daha duyarla üretim sistemleri geliştirilmek zorunda. Yeşil devrim ve akabinde üretimi artırma çabaları, ne yazık ki sentetik kimyasal kullanımı yüzünden doğal kaynakların canına okudu. Günümüzde gıda kaynaklı kanser vakaları sigara kaynaklı vakaları ikiye üçe katladı.
Doğanın biyolojik çeşitliliği korunduğu sürece verimlilik de yüksek olmaktadır. Doğal kaynaklar üzerindeki tahribat arttıkça ilaçlara bağımlılık artmaktadır.
Akıllı teknolojilerle birlikte, endüstriyel tarım uygulamaları da yaygınlaşmaktadır. Tam kontrollü seralar, topraksız üretim, su kültürleri daha verimli ve ucuz bir şekilde kullanılabilmektedir. Emek işgücünü azaltan uygulamalar, yatırım maliyetlerinin daha kısa sürede karşılayabilmektedir.
Sentetik kimyasallar ve ucuz emek yoluyla ucuz ürünler yaratan Sanayi Devrimi'nin aksine, doğa ve insan merkezli bir misyon Tarım 4.0’ın en önemli başarısı olacak gibi görünüyor. Doğanın karmaşıklığından yararlanarak, bolluğunu paylaşmak gibi sloganlar, tahrip edilen doğanın tamir edilebilme umutlarını artırıyor.
Cep telefonuyla bir dronu uçurup, bahçeyi dolaştırmak, akıllı tuzaklarla hastalık ve zararlı takibi yaptırmak, şimdilik en pratik olanlar. Yine hayvancılıkta sağım robotları, akıllı teknolojilerin başını çekiyor. Halen akla gelmeyen önemli çalışmalar yapılıyor. Devrim sayılabilecek yenilikler geliştiriliyor. Doğa ve insan merkezli düşünceler çok daha önemli görünüyor.