.

Geçenlerde Hırvatistan’ın alımlı Cumhurbaşkanı bize de ders olacak güzel bir konuşma yaptı. Çok iyi ders alınması lazım. Özellikle eğitmenlerin, anne ve babaların bu konu üzerinde durması, sağlıklı nesil yetiştirilmesi açısından önemli bir konu.
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar-Kitaroviç, yolsuzluk kültürünün "iyi kopya çeken çocukların kahraman olarak görüldüğü" okullarda başladığını söyledi.
Görevini Şubat'ta 2020’de bırakacak olan Cumhurbaşkanı 5 Ocak'ta yapılan seçimlerde ciddi bir yenilgiye uğradı.
Görevi devretme öncesinde basın toplantısı düzenleyen Kitaroviç, toplantıda eski Başbakan Ivo Sanader'in bir ay önce bir petrol şirketinden 10 milyon Euro rüşvet almaktan suçlu bulunmasıyla ilgili soruları cevaplarken epey sıkıntı çekti. Çünkü rüşvet ve benzeri yolsuzlukların konuşulduğu hükümette bakanlık da yapmıştı.
Kitaroviç, "Toplumun tüm kesimlerine hâkim olan bir yolsuzluk kültürü var. Sadece siyasetle sınırlı değil. Daha okulda başlıyor. Kopya çeken çocuklar kahraman olarak görülüyor. Kopya için hazırlıklı gelenlere 'çalışkan kunduz' deniyor. Çocuklar bu yaşlarda sistemin etrafından dolanmayı öğreniyorlar." Şeklinde çok özgün açıklamalar yaptı.
Hırvat toplumundaki âdetlerin de bu yolsuzluk kültürünü beslediğini belirten Kitaroviç, bir yere işin düştüğünde hediye ile gitmenin gelenekselleşmeye başladığını, oysa bunun yolsuzluktan farklı olmadığını anlattı.
Avrupa Birliğinin kısa süre önce gerçekleştirdiği yolsuzluk anketine katılan Hırvatların %59'u gündelik yaşamlarında yolsuzluktan etkilendiklerini söylemişti.
Elbette Hırvatların problemi küçük sayılmaz. Yolsuzluk ve rüşvet vakaları yaygınlaştıkça toplum zaman içinde çökecek demektir.
Her işte ve uğraşta, rüşvetin ve yolsuzluğun öne çıkması, yasal olmayan birçok işin de yasalmış gibi bir hale getirilmesi anlamına gelir.
Evet, okullarda kopya girişimleri ne yazık ki aşırı artmış görünüyor. Üniversitelerde sıralar ve kenar duvarlardaki yazıları toplasan kitap olur. Üniversite öğrencileri bu alışkanlıklarını üniversitede kazanmıyorlar elbette. Daha birinci sınıftan itibaren başlayan kopya çekme eylemleri üst sınıflarda daha da güçlenmeye başlıyor.
Öğrenciler kopya çekmek suretiyle hak etmedikleri bir kazanca sahip olduklarının adeta farkında olmuyorlar. Aralarında yaptıkları ahlaksızlıkları efsane gibi anlatıyorlar. Aynı zamanda, kopya çekenler yaptıkları eylemle övünüyorlar.
Bir başkasının kâğıdından yararlanmak aslında hırsızlıktır. Başkasının bilgilerini kullanarak hak etmediği puanı alan öğrenci hırsızlık yapmıştır. Sıraya, masanın kenarlarına veya duvarlara yazdığı bilgilerden yararlanan öğrenci de hırsızdır. Hırsızlık yapmak suretiyle hak etmediği puanı alan ve mezun olan öğrencinin diploması da hırsızlıkla elde edilmiş bir belgedir.
Daha önceki yıllarda, Kamu Personeli Seçme Sınavı başta olmak üzere, ÖSYM’nin yaptığı pek çok sınavlarda soru çalınması ve terör örgütü mensuplarına servis edilmesi, terör örgütü mensuplarının sınavlarda başarılı olmasıyla hak etmedikleri üniversitelere yerleştirilmesi, kamu kadrolarına atanmaları baştan aşağıya hırsızlıktır.
Hırsızlık yapmak suretiyle memur olanlar, hak ve hukuku ne kadar savunabilirler? Mümkün değil. Kirli işlere bulaşırlar mı? Bulaşmadılar mı?