Kuzey Amerika kıtası yapılan araştırmalara göre ilaca gömülmeye devam ediyor. Son yirmi yılda tarım alanlarında ilaç yükü olağanüstü artmıştır.
Kuzey Amerika kıtası yapılan araştırmalara göre ilaca gömülmeye devam ediyor. Son yirmi yılda tarım alanlarında ilaç yükü olağanüstü artmıştır.
İlaç yükü artık yetiştirilen bitkilerin yararlanılan kısımlarına da yansıyor. Gıdalarla birlikte sofralara gelir iken, çiçeklenme dönemlerinde arı ve böcek türlerini de tüketmeye devam ediyor.
Doğada, tarım alanlarında biriken ilaç yüküyle ilgili olarak araştırmalar sürekli güncelleniyor ve her araştırma felaketin boyutlarının ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
Böcek öldürücüler, genellikle bitkisel üretimde ürüne zarar veren böceklerin zararını önlemek için kullanılıyor. Böcek öldürücü ilaçların arılara doğrudan zararı olduğunu hemen herkes biliyor. Bu nedenle ilaçlamanın gece veya arıların çalışmadığı saatlerde yapılmasına özen gösteriliyor. Ancak ne kadar özen gösterilse de tarım alanlarında biriken ilaç etken maddeleri arıları öldürmeye devam ediyor.
Son yapılan çalışmalarda ABD genelinde tarım alanlarındaki ilaç yükünün ortalama dokuz kat arttığı bulunmuş. Öyle ilginç sonuçlar var ki, otuz kırk yıl öncesine göre Iowa, Illinois ve Indiana eyaletlerinde 129 kat, Missouri, Minnesota, Ohio, Kentucky, Nebraska ve Güney Dakota'da 121 kat, Kuzey Dakota ve Güney Dakota, Nebraska, Colorado, Wyoming, Montana ve Minnesota'da biriken ilaç miktarının 53 kat arttığı gözlenmiş.
Tarım alanlarında toksik yük miktarını tespit etmek amacıyla çalışma yapan ekip, bir çok ovalarda arıları öldürebilecek miktarda böcek ilacı biriktiğine işaret ediyor. Bu alanlarda yetiştirilen bitkilerin çiçeklerinden yararlanacak arıların kesinlikle zarar göreceklerini belirtiyorlar.
Bazı tarım alanlarındaki birikim miktarı, arılar için toksik düzeye ulaşmış durumda. Bu bölgelere götürülecek arılarda nüfus azalması kaçınılmaz.
Dünyada en yaygın kullanılan insektisit ailesi olan neonikotinoidler, mısır ve soya fasulyesi gibi ürünlerde tohum ilaçlamada kullanılmaktadır. Her tohum ekilişinde toprağa biraz daha ilaç yüklenmektedir. Diğer yandan, ürünlerin yetiştirilmesi esnasında da böceklere karşı sıklıkla ilaçlama yapılmaktadır. Bu ilaçlar da bir şekilde ürün artıklarıyla birlikte toprağa karıştırılmaktadır.
Araştırmacılar, böcek ilacı kullanma eğilimleri olmasa da hemen bütün tohumların ilaçlı olarak kendilerine teslim edildiğini, dolayısıyla bütün üreticilerin ilaçlı tohum kullanmak zorunda olduklarını belirtmektedirler.
Uzmanlar, tarım alanlarındaki mevcut toksik yükün böceklere ve arılara zarar verecek düzeyin çok üzerine çıktığını, bazı alanlarda tozlayıcı olarak getirilen arı kovanlarında hızlı nüfus azalışlarına şahit olduklarını dile getirmektedirler. Bu nedenle tozlayıcı koruma planlarına şiddetle ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedirler.
Normal şartlarda böcek ilaçlarının doğada belli bir süre sonra parçalanması gerekir. Ancak sıklıkla kullanılan ilaçlar nedeniyle toksik yük sürekli artmakta ve arılara zararlı olarak kabul edilen eşiğin üzerinde seyretmektedir. Dolayısıyla toksik yükün fazla olduğu alanlarda yetiştirilen ayçiçeği başta olmak üzere çiçekli bütün ürünler arı nüfusunun azalmasına neden olmaktadır.
Neticede ilaç yükü azalmadığı sürece, tarım alanlarında arı nüfusunun azalması kaçınılmaz gibi görünüyor.