.
Isırgan, ısırgangiller familyasından bir bitki olup, herkes tarafından bilinmektedir. Mayıs-Ağustos ayları arasında çiçeklenip tohum bağlar. Çok yıllık bir bitki olmakla birlikte otsu bir türdür.
Gövdeleri dik, 4 köşelidir ve tabandan itibaren dallanır. Üzerinde yakıcı tüyler bulunmaktadır. Yaprakları gövdeye sapla bağlıdır ve üzerleri saplarda olduğu gibi yakıcı tüylerle kaplıdır. Genelde koyu yeşil renklidir.
Isırganın daha çok toprak üstü kısımları kullanılmaktadır. Flavonovit bileşikler, mineral maddeler, lutein ve karotenoit bileşiklerce diüretik etkiye sahiptir. Diüretik etkisi nedeniyle; zayıflama çaylarında, idrar yolları rahatsızlıklarında, romatizma kökenli ödemlerin boşaltılmasında kullanılan çay ve ilaçların yapımında kullanılmaktadır.
Bitki yüzeyini kaplayan tüyler, bitkiye dokununca kırılmakta ve içindeki formik asit, histamin gibi maddeler cilde değen yerde kaşıntı ve kızarıklık yapmaktadır. Bu nedenle Türkçede ısırgan denmektedir.
Isırgan otu özütü çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Aslında özütünün 2 temel işlevi vardır. Öncelikle azot bakımından zengin olduğundan, her şeyden önce bitkilerin gelişimini teşvik etmekte, gübre etkisi yapmaktadır. Bitki yüzeyine sıkılmasıyla aynı zamanda yaprak bitlerini ve akarları uzaklaştırmaktadır.
Isırgan toplaması ve kullanması biraz zordur. Uzun kollu kıyafet ve kalın eldiven giymek gerekir. Henüz tohumlar oluşmadan, çiçeklenme döneminde toplandığında özütü daha güçlü olmaktadır.
Çiçeklenme döneminde toplanan ısırgan otunu kabaca kıyıp plastik veya tahtadan yapılmış bir kap içine doldurduktan sonra 1 kiloya 10 litre su gelecek şekilde demlemeye bırakmak gerekmektedir. Kabın metal olması pek önerilmemektedir.
Eğer kurutulmuş ısırgan kullanılacaksa 100 gram ota 10 litre su kullanılmaktadır. Kabın üstü kapalı tutulmalı ve iki günde bir karıştırılmalıdır. Karıştırıldıkça köpürmesi, fermantasyondan ileri gelmektedir. Demleme işlemi 2 hafta sürmektedir. Sıcak havalarda fermantasyon daha kısa sürmektedir.
İki haftanın sonunda kaba bir filtreden geçirildikten sonra özüt elde edilmiş olur ve uzun süre saklanabilir.
İlaç pompalarıyla bitki yüzeyine sıkılacak ise daha ince bir süzgeçten geçirmekte yarar vardır. Elde edilen özüt çok yoğundur. Ele yüze temas ettirilmemelidir.
Yaprak bitlerine karşı kullanırken özütü, %10 oranında seyreltmek gerekmektedir.
Isırgan özütünü yaprak gübresi olarak da kullanmak mümkündür. Yine %10 veya %20 oranında seyreltmek suretiyle yapraklara ilaç pompasıyla sıkılır. Topraktan uygulamak da mümkündür. Bu yöntemde damlama sulama sistemlerine verilmektedir. İçeriğinde yüksek oranda azot, kükürt ve magnezyum bulunmaktadır.
Bitkilerin genç sürgünlerinde zarar yapan yaprak bitleri ve akarlara karşı hatırı sayılır derecede etkili olan ısırgan, bazı arıcılar tarafından varroa akarına karşı da kullanılmaktadır. Çiçeklenme döneminde hasat edilen ve kurutulan ısırgan, körükle kovan içine verilmekte ve ergin varroa akarlarını döktüğü bildirilmektedir. Aslında özütü çok daha etkilidir. Ancak, formik asit içeriğini bilmekte yarar vardır. Doz ayarlamalarıyla ilgili yeterli bilgi yoktur. Formik asit uzun yıllardır varroaya karşı kullanılmaktadır. Isırgan da bu alanda önemli bir alternatiftir. Dozunu kaçırmamak gerekir. Yoksa kovanda arı kalmaz.