.

Türkiye’nin rüzgâra karşı uçan arı ırkının Gökçeada’da olduğu söylenir ama arıların rüzgâra karşı uçması çok anlam ifade etmiyor. Önemli olan rüzgârlı havalarda verimli olabilmeleri.
Tarlacı arılar çiçeklerin hemen tamamını test edebilme ve varsıllığı konusunda kanaat geliştirebilme yeteneğindedirler. Yapılan çalışmalarda yapay çiçekleri arıların ziyaret etmediği tespit edilmiş.
Rüzgâr, tarlacı arıcıları polen ve nektar toplamada en fazla zorlayan iklim faktörlerinden biridir. Kovandan çıkışlarda sorun yaratmasa bile, polen ve nektar taşımayı güçleştirmektedir.
İngiltere’de Sussex Üniversitesinde yapılan bir araştırmada, artan rüzgâr şiddetini arı faaliyetlerini olumsuz etkileyebileceği ifade edilmektedir.
Küresel ısınma ve iklim değişimleri dünyanın dört bir yanında hava hareketlerini artırmakta, aynı zamanda rüzgâr hızını da yükseltmektedir. Artan hava hareketleri arıların çiçek ziyaretlerini olumsuz etkileyeceği gibi, arı durakları için yer seçiminde de etkili olacağı görünmektedir.
Yapılan bir araştırmada, yapay rüzgâr oluşturularak arıların çiçek ve şekerli su ziyaretleri takip edilmiş. Araştırmada, rüzgârsız ortamda arılar, 90 saniyelik deneme süreleri boyunca ortalama 5.45 çiçekten nektar almışlar. Yapay rüzgâr oluşturulan ortamda ise arıların ziyaret ettikleri çiçek sayısı 3.73 adede düşüvermiş.
Normal şartlarda dakikada 14-15 çiçek ziyaret edebilen tarlacı arıcıların rüzgârlı havalarda ziyaret ettiği çiçek sayısı yarıya düşmektedir. Hal böyle olunca gün boyunca tarlacı arılar daha az sayıda sefer yapabilmekte ve nektar veya polen taşıma miktarı önemli derecede düşmektedir.
Araştırmada, yüksek rüzgâr hızının dolaylı etkilerini de incelemişler ve ilgin sonuçlar ortaya çıkmış. Çiçeğin sallanması arının bal veya nektar çekişini pek etkilememektedir. Ancak çiçeğin çok fazla sallanması arının başka çiçeğe geçiş tercihini etkilemektedir.
Hayvan Davranışları dergisinde yayınlanan bu araştırmanın en ilginç yorumlarından bir tanesi, rüzgar hızındaki küçük artışların arının vücut ısısını düşürmesi ve arının vücut ısısını muhafaza etmek için daha fazla enerji sarf etmesi.
Rüzgâr hızının artışı, kovan tipi ve arılık tercihlerinde de bazı değişimleri zorunlu kılmaktadır. Özellikle kapak ve baskı tahtalarının kovan üzerinden uçmaması için daha derin yivlere ihtiyaç vardır. Her bakımdan sonra çakmak veya kancalı menteşelerle sabitlemek gerekmektedir. Aksi halde sert lodos ve ardından gelecek yağışlar özellikle bahar aylarında koloni zayiatlarına nedene olabilir.
Artan rüzgar hızı, daha korunaklı alanların seçilmesini zorunlu kılmaktadır. Sert rüzgar alan yerlerde kovanların devrilmesi ihtimali bile vardır.
Bal hasadını rüzgarlı havalar doğrudan etkilemektedir. 40-50 kilometre hızla esen rüzgarlar, çiçek ziyaretini yarıya düşürmektedir. Bu nedenle, daha az rüzgar alan doğu batı istikametindeki vadilerde arıların çiçek ziyaretleri artmakta, rüzgardan fazla etkilenmemektedir.