.
İktidarla olup bitenin arasında dağlar kadar fark var. Birçok alanda insanımız kandırılmaya çalışılıyor. İnsanın neye inanacağı belli değil. Milletin bir kesimi kandırılmaktan zevk alsa da gidişat kötü görünüyor.
Ekonomi çok iyiymiş. Maliye bakanı hangi göstergelere bakıyorsa, bütün göstergelerin iyiye gittiğini göreve geldiğinden beri tekrarlıyor. Binlerce esnaf müşterisi kesildiği için kepenk kapatıyor. Dört binden fazla firma konkardato ilan etti. İflasını bildirdi. İşler iyi gitmediği için kapılarını kapatan firma sayısı artıyor.
Cari açık azalıyormuş. Eğer cari açık azalsa döviz fiyatları karşısında Türk Lirasının değer kaybı oluşmaz. Bir yıl içinde döviz fiyatları nereden nereye geldi bir bakalım. Geçen sene dolar beş lira civarındaydı. Bu sene altı lira. Avro altı lira civarındaydı, şimdi yediye doğru koşar adım gidiyor. Geçen sene gram altın 230 lira, çeyrek altın ise 360 lira civarındaydı. Bu sene altının ons fiyatı da arttı ama döviz kurundan kaynaklanan farkla gram altın 320 lirayı, çeyrek altın ise 530 lirayı geçti. Enflasyonu tek haneli rakamlarda hangi mal ve hizmet sektörü gösterebilir acaba? Bakan hangi göstergelere göre konuşuyor belli değil.
Geçen hafta Bolu’da ilginç bir anma töreni vardı. Daha önce iktidara giydiren ama daha sonra iktidarın gözdesi olan Genel Başkan Vekili, kurtuluş savaşını başlatanlar için ağza alınmayacak sözler söyleyen, İngiliz işbirlikçisi bir zatın anma töreninde, bu zatın Kuvayı-Milliyeci olduğunu, şapka kanunu yüzünden asıldığını söyledi. Anma törenine ittifakın küçük ortağının il ve ilçe teşkilatları da katılmıştı. Kürsüde Atatürk eleştirilirken suskunu oynayıverdiler. İktidar partisinin genel başkan vekili imam hatip lisesi mezunu. Akademisyen ama muhakeme çok gelişmemiş görünüyor. Muhakemesi olsaydı zaten söylediği laflardan dolayı bulunduğu yerde yüzü kızarırdı.
Sanki iktidarın gözüne girmek için Atatürk’e küfür etmek veya laf sokmak gerekiyor. İmam hatip liselerinde, cemaat evlerinde ve iktidar partisinin gençlik kollarında Atatürk düşmanlığı epey ilerletilmiş görünüyor. Sosyal paylaşım sitelerinde seviyesizce iftiralar atılıyor veya hakaret ediliyor. Bunlara karşı çıkan pek yok. Eskiden az da olsa saygı duyuluyordu. Cumhuriyetin kurucusu olduğu kabul ediliyordu. Şimdi ise aynı çizgidekilere cumhuriyet düşmanlığı aşılanıyor. Osmanlı döneminin daha iyi olduğu anlatılmaya çalışılıyor. İktidarın çekirdeği bir şekilde Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı temelinde oluşturulmaya çalışılıyor.
Gariptir. Resmi bayramlarda hastalanan veya dış görevlerde bulunan devletin üst düzey yöneticileri, bir şekilde törenlere katılmıyorlardı. Hele bir tanesi hiç katılmadı. Atadığı rektörlerin hepsi fetocu çıktı. Yine arada bir benzeri dış görevler olabiliyor. Mensup oldukları cemaatlerin ehilleri, saygı duruşunu puta tapmak olarak nitelendirebiliyor.
Yakın geçmişteki süreç analitik olarak değerlendirildiğinde taşlar yerine oturuyor. Millet inanmasa da güçlünün dillendirdiklerine ses çıkarmıyor. Neticede yalanlar, iftiralar sanki kanıksanıyor.