.
Geçen 21 Şubat günü Dünya Ana Dili Günüydü. Ana dili günü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. İnsanların konuştuğu dillerin hızla kaybolduğuna dikkat çekildi. Bilişim sistemleri ve gelişmiş ülkelerin dillerinin baskınlığı dilleri bitiriyor.
Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 6'sı, günümüze kadar gelmeyi başaran 4 bin civarında yerel dili ayakta tutuyor, yüzde 40'ı ise ana dilde eğiti göremiyor. Dünya genelinde 6 bin civarında dil konuşulurken, her 10 dilden 4'ü yok olma tehlikesi altında bulunuyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre her ay iki dilin yok olduğu düşünüldüğünde ise yaşatılmaya çalışılan dillerin de yakın gelecekte unutulması kaçınılmaz görünüyor.
UNESCO'nun hazırladığı Tehlikedeki Diller Atlasına göre Türkiye'de 3 dil çoktan yok oldu. Bunlar, Kapadokya’da eskiden konuşulan, Ürgüpce olarak da bilinen Yunanca, Suriye’nin kuzeydoğusunda konuşulan Mlahso, en son Gönen ve Manyas’ta konuşulan Ubıhça idi. Çok az sayıda kişi tarafından da olsa halen konuşulan 15 dil ise tehlike altında.
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü dolayısıyla Türkiye'de düzenlenen etkinliklerle kaybolan değerlere ve kültürel zenginliklere dikkat çekildi.
Dünya Ana Dili Günü kapsamda, farklı diller veya dilsel çoğulluk çalışan, ana dilinin önemi konusuna duyarlı sivil toplum aktörlerinin oluşturduğu Dil Hakları İzleme Belgeleme ve Raporlama Ağı'nın (DHİBRA) 40 bileşeni, Dünya Ana Dili Günü için ortak bir bildiri yayımladı. Bu metni kimse anlamayacak başlıklı bildiri, Ubıh halkının Türkiye’de yitip gitmiş dilinden bir kesitle başladı. Açıklamada, Bu dil, 8 Ekim 1992 yılında Ubıhça konuşabilen son insan Tevfik Esenç’in ölümüyle toprak altına gömüldü. Masallarıyla, ağıtlarıyla, ninnileriyle bir dilimizi yitirdik bu topraklarda…" denildi. Hüzünlü bir paylaşım yapıldı.
Türkiye'de halen konuşulan 15 dil istatistiklere göre yok olma sınırında bulunuyor. UNESCO'nun Dünyada Tehlikedeki Diller Atlasına göre Türkiye'de halen kullanılan 15 dilin 4 tanesi kısa sıra sonra kaybolacak gibi görünüyor.
Atlasta kaybolma tehlikesinde bulunan diller 4 kategoriye ayrılıyor.
Güvensiz kategorisinde gösterilen, halen kaybolma tehlikesi bulunmayan diller olarak Abhazca, Adige, Kabar-Çerkez ve Zazaca gösteriliyor.
Tehlike altında bulunan diller, Abazaca, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Çingene dilleri, Süyaniceye benzeyen Suret ve Batı Ermenicesi olarak gösteriliyor.
Gagavuz Türklerinin kullandığı Gagavuzca, İspanya’dan gelen Yahudilerin kullandığı Ladino ve Midyat’ta Süryanilerin kullandığı Turuyo dilleri ciddi kaybolma tehlikesi altında bulunuyor. Halen bu dilleri bilen insan sayısının 30-40 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.
Yine Süryanilerin konuştuğu Hertevin dili ise kaybolmak üzere. Hertevin dili, Pervari'nin Ekindüzü köyünde çok az insan tarafından konuşuluyor. Toplam 4 kişinin bu dili bildiği söyleniyor. Onlar ölünce Ubıh dili gibi bu dilde kaybolacak.
Dilleri yaşatan ana faktörlerden birinin anadilde eğitim olduğu belirtiliyor. Ancak bununla ilgili altyapı eksikliği ve dağınık yapı eğitimi imkânsız hale getiriyor. Kurslar öğrenmeye yetiyor. Fakat kalıcı değil. Birkaç nesil sonra çoğunun kaybolması kaçınılmaz. Bilişim, ekonomi, ticaret, haliyle küreselleşme fakir dünyanın olduğu gibi dillerin de en büyük düşmanı değil mi?