.

Tarımsal üretimde kullanılan her ilaç, ikincisine, üçüncüsüne ve daha fazlasına zemin hazırlıyor. İlaçlar doğaya, insan ve hayvan sağlığına ciddi zararlar verirken, ilaççılar milyarlarca dolar kazanıyor.
Yapılan bir araştırma tehlikeli zirai mücadele ilaçlarının gelişmekte olan ülkelerde daha fazla kullanıldığını gösteriyor. Örneğin Hindistan’da kullanılan ilaçların % 59’unu tehlikeli pestisitler oluşturuyor.
Anılan araştırma, 43 ülkedeki en çok böcek ilacı satın alan çiftçilerle gerçekleştirilmiş. Greenpeace İngiltere tarafından desteklenen araştırmada çok ilginç sonuçlar ortaya konmuş.
Pestisit pazarına beş şirket hakim görünüyor. Bayer, BASF, Syngenta, FMC ve Corteva (eski adıyla Dow ve DuPont). Bu şirketler 2018 yılında 4,8 milyar dolar değerinde çok tehlikeli pestisit satmışlar ve bu satışlar toplam gelirlerinin %36'sından fazlasını oluşturmuş. Bayer ve bazı şirketler bu araştırma sonuçlarına itiraz etmişler, satış rakamlarını vermeyi reddetmişlerdir.
Araştırma sonuçlarına göre satılan ilaçların %4'ünü insanlar için akut toksik olan kimyasallar oluşturmaktadır. Her yıl yaklaşık olarak 200.000 civarında intihar olayı meydana gelmekte ve intiharların çoğu gelişmekte olan ülkelerde pestisit zehirlenmesine bağlanmaktadır.
Zengin ülkelerde, çok tehlikeli pestisitlerin satış oranları ortalama %27 iken düşük ve orta gelirli ülkelerde %45’e çıkmaktadır. Bu rakamlar Güney Afrika'da %65'dir.
Birleşmiş Milletlerin tehlikeli maddeler ve insan hakları konusundaki uzmanları, ilaç şirketlerinin tehlikeli ilaçlardan yüksek gelir elde etmelerini ahlaki bulmamakta, insan haklarının ihlali olarak değerlendirmektedirler.
Pestisitlerin hızla büyüyen bir küresel nüfusu beslemek için gerekli olduğu fikrinin “bir efsaneden ibaret” olduğu fikri gelişmiş ülkelerde hızla yaygınlaşmaktadır.
ABD Çevre Koruma Ajansı, Avrupa Birliği organları, kalıcı organik kirleticiler hakkında Stockholm Sözleşmesi ve Dünya Sağlık Örgütünün Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı gibi kurumlar, 330 adet çok tehlikeli ilacı listelemişlerdir.
Pestisit endüstrisinin lobi grubu bu listelemeye karşı kampanya başlatmış ve çok tehlikeli ilaç gurubunda sadece 15 ilacın bulunduğunu ve bunların da dikkatlice kullanılabileceğini bildirmiştir.
Bayer firmasının halen satışta olan yeşil öldüren olarak bilinen glifosatı listenin ön sıralarında yer almasına rağmen Bayer bunu kabul etmemektedir. Oysa kanserli hastalara bu etken madde nedeniyle milyonlarca dolar tazminat ödemiştir.
Kimya sektörü her alanda olduğu gibi bitkisel ve hayvansal üretimde de otoritesini koruyor. Gelişmekte olan ülkelerde çok tehlikeli gurubuna giren ilaçların kullanımı artıyor. Bir yerde bu ülkelerin doğası, insanı, hayvanı, böceği, kelebeği zarar görürken, kazandıkları paralar da kimya sektörünün cebine gidiyor.
Gelişmiş ülkelerde sentetik kimyasal kullanımı azalma eğiliminde görünüyor. Doğa koruma örgütleri daha etkili çalışıyor. Aynı zamanda, ilaçlardan zarar gören insanlar çok yüklü tazminat davalarını kazanmaya başladılar. Dolayısıyla doğayı, haliyle dünyayı yaşanmaz hale getiren bu ilaçların kullanımı kısıtlanmaya devam ediyor.