.

Dünyanın en iyi bal üreticisi olan Çinli arıcılar, koronavirüs salgını nedeniyle çok dertli. Sokağa çıkma ve seyahat yasakları nedeniyle arılarına gidemiyorlar. Bahar çok kasvetli görünüyor.
Çin'in kuzeybatısındaki Sincan'da aracılık yapan Jue, bahar mevsimi geldiği halde arılarına gidemediğini, 300 kovan arının iyice sıkıştığını, oğula yatma ihtimallerinin arttığını, günlerdir uyuyamadığını anlatıyor. Göçebe arıcılık yaptığını anlatan Jue, böyle giderse arılarının büyük kısmını kaybedeceğini ve bir yıllık gelirinin buhar olacağını ifade ediyor.
Çin’de yaklaşık 300.000 arıcı bulunuyor. Koronavirüs alarmı devam ettikçe, seyahat ve hareketlilik kısıtlandıkça, arıcıların çoğunluğu bundan olumsuz etkilenecek. Bahar hareketliliği başladığı halde, arıcılar bir yere gidemiyorlar. Çoğunluğu arılarına bile bakamıyor. Diğer yandan, meyve bahçeleri de tozlaşma için arı getirtemiyor.
Virüs önlemleri nedeniyle meydana gelen kayıpları kabul eden Çin Arıcılık Bilimi Derneği, arıcılara yaptığı çağrıda kovan kontrolleri için yerel yönetimlere başvurmalarını ve çnceden izin almaları gerektiğini bildiriyor.
Çin, yılda yaklaşık 500.000 ton bal üretimiyle dünya bal üretiminin yaklaşık dörtte birini üretiyor. Avrupa Birliği ülkelerine ve ABD’ye her yıl 100.000 tondan fazla bal ihraç ediyor.
Çin’in bu sene bal üretimi sekteye uğrayacak gibi görünüyor.
Arıcı Jue, şimdiye kadar epey mesafe alacağını, üç haftadan bu yana arılarının yanına bile gidemediğini dile getiriyor. Mart ayında kayısı bahçelerine gitmek için arılarını hazırlaması gerektiğini oysa hiç bir şey yapamadığını söylüyor. Mayıs ayında bahar balı hasadının, şimdiden tehlikeye girmesi de cabası.
Çin’in bazı bölgelerindeki arıcılar, kış sonrası bakım yapamadıklarını, bazı kovanların açlıktan ölmüş olabileceğini dillendiriyorlar.
Bal ihracatçıları da çok tedirgin. Yurt dışına bal örneği dahi gönderemediklerinden şikâyet ediyorlar.
Çin koronavirüs nedeniyle hem bal üretiminde hem de bal ihracatında ciddi sorun yaşıyor. Çin'in bal üretimi zaten iklim değişikliği, yaşlanan arıcılar ve aşırı böcek ilacı nedeniyle düşüyordu.
Çin Merkezi Yönetimi, yerel yönetimlere gönderdiği genelgede hayvan ve arı nakillerinde aksamaları en aza indirmelerini belirtiyor ama virüs salgını nedeniyle herkes korkuyor. Dolayısıyla arıcılar nakil izinlerini kolay alamıyorlar. Arılarının yanına dahi çoğu zaman gidemiyorlar.
Bazı arıcılar, açan çiçeklerin isimlerini sayıyor, arıların nasıl çalıştığını hayal ediyor ama nafile. Bu sene gerçek anlamda pek arıcılık yapamayacaklar gibi görünüyor.
Bazı sektörler Çin’in baş belasından fırsatlar çıkarmaya çalışıyor. Bu senaryodan menfaat sağlamaya çalışmak çok anlamlı olmasa da, Çin burnumuzun dibindeki ülkelere bal satabiliyorsa, arıcıların ve arıcılık sektörünün oturup düşünmesi gerekir nasıl oluyor bu iş diye.
Bir zamanlar 16 bin ton bal satan memleket 300 ton balı zora satıyor. Bunun sebepleri belli aslında. Uluslararası borsalarda memleketin sahte balları konuşuluyor. Kendi ayağına sıkan bir memleket oldu Türkiye. Önce itibarı düzeltmek gerekiyor. Aksi halde, Çin satamıyor diye bizim pazara girme şansımız artmıyor.