.
Korona ile yatıp korona ile kalkıyoruz. Hemen bütün sosyal medya ve televizyon kanalları korona virüsüne odaklanmış durumda. Devlet büyükleri, yerel yöneticiler sürekli olarak evde kalınması, bulaşmanın önlenmesi için önerilerde bulunuyorlar.
Ekonomik tedbirler de ardı arkasına geliyor. Unutulanlar var ama yeri gelince onlar da devreye girer.
Analiz sayısı arttıkça vaka sayısı da sürekli artıyor. Vefat eden hasta sayısı da artıyor. Yakın zamanda bu artışların önü kesilir inşallah.
Hayatın yavaşlaması, sosyal aktivitelere son verilmesi önemli bir adım. Bununla birlikte sosyal sıkıntılar da ortaya çıkacak gibi görünüyor.
Her işin başı sağlıktır ama ekonomik sıkıntıların da olmaması gerekir. Kahvehaneler, lokantalar, bakkallar ve küçük marketler genellikle küçük aile işletmeleridir. Bu nedenle hem çalışanları hem de sahipleri en fazla etkilenen kesim olarak görünüyor.
Yine sosyal alanların çoğu kapatıldı. Alışveriş merkezlerinde binlerce genç çalışıyor ve çoğunluğu ücretsiz izne ayrıldı. Elbette sağlık çok önemli. Hastalığın yaygınlaşmaması, insandan insana bulaşmaması gerekiyor. Ücretli çalışanlar önümüzdeki günlerde maddi sıkıntıya düşeceklerdir mutlaka. Evi kira olanlar, araba taksitleri ve benzeri borçlar kapıya dayanmaya başlayacak. Kira ve taksit ertelemelerinin çok fazla faydası olmayacak. Ücretli kesim için kesinlikle ertelemeler yerine daha güçlü, sürdürülebilir kaynaklara ihtiyaç görünüyor.
Ulaşım sektörü çok ciddi sıkıntı çekiyor. Özel sektöre ait yerel ve şehirlerarası ulaşım sektörü, çalışanları, otogarlar, hemen tamamı hizmet dışı kalmış durumda. Özel çözümlere ihtiyaçları var. Binlerce kişi ve ailesi ekonomik olarak zor duruma düşüyor. Genel kredi ertelemeleri ve faizsiz kredi destekleri yetecek gibi görünmüyor.
Ekonomik tedbirler kapsamında elbette korona salgınından zarar gören hemen her kesime kaynak ve kolaylık sağlanmaya çalışılıyor. Bununla birlikte çok daha fazla kaynağa ihtiyaç görünüyor.
Devletin alacağı tedbirler kapsamında unutulan bazı noktalar var.
Hane giderleri içinde gıda önemli bir yer tutmakla birlikte, elektrik, doğalgaz, telefon, internet gibi giderler de az değil. Bunların ötelenmesi gündeme gelebilir. Ertelenmesiyle toplumun tüm kesimlerine kolaylık sağlanmış olur. Uçak biletlerinin ucuzlatılması, ev satın almanın kolaylaştırılması gibi tedbirlerden çok daha verimli bir tedbir olur.
Korona salgınıyla mücadelede hemen herkesin hemfikir olduğu bir konu da ayrılan kaynağın yetersizliğidir.
Kızılay, günümüze kadar hiçbir eylemde bulunmamıştır. Oysa karantina alanlarının oluşturulması için öne çıkabilirdi.
Kaynak yaratmak için, vatandaşın kullanmadığı veya geçmediği halde parasını ödediği havaalanı, köprü, otoyol ve Marmaray için ödenen milyon dolarlar, salgınla mücadeleye aktarılabilir.
Elbette tedbirlerin içinde, artık salgının yoğun olduğu bölgeler de açıklanmalı, bu bölgelerde sokağa çıkma yasağı uygulanmalıdır. Bütün ülkeler şeffaf hareket ederek salgını bastırmaya çalışırken, devletin hala mahremiyetten bahsetmesi şüpheleri arttırmaktadır. Atan şüphe endişeleri güçlendirmektedir. Artık herkesin nerede ne olduğunu bilme hakkı vardır.