.
Evde kal ve hayat eve sığar sloganlarıyla korona virüsüyle mücadele edilmeye çalışılıyor ama çiftçi için hayat evden ibaret değildir.
Elbette her işin başı sağlık. Bununla birlikte sağlığın da en önemli kaynağı sağlıklı ve sürdürülebilir gıda üretimi.
Üçüncü Dünya Savaşından bahseden uzmanlar var. Ülkeler korona virüsüyle mücadele araçlarına el koyabiliyor. Birbirine yardım etmekten kaçınabiliyor. İtalya ve İspanya çaldıkları kapılardan geri dönmek zorunda kaldı.
Gelişmeler gösteriyor ki, her ülke kendi stratejik önceliklerini belirlemek ve kendi çaresini üretmek zorunda.
Korona salgını gıda tedarikinde de ülkeler arasında sorun çıkaracağa benziyor. Korona virüsüyle mücadelede hemen bütün ülkeler çiftçilerine moral vermek, üretimin devam etmesi için tedbirlere ağırlık vermek suretiyle vatandaşlarını rahatlattı.
Gıda güvenliğinde örnek gösterilen Fransa, şehir insanına evinde kal derken, çiftçilerine üretiminize devam edin mesajı verdi.
Vatandaş, market raflarını boşaltmadı ama mutfağını doldurmak için epey alım yaptı. Bakkal ve marketlerde bazı ürünler azaldı. Korona salgını tedbirleri nedeniyle mal ve hizmetlerin tedarikinde gecikmeler yaşanıyor.
Gıda güvenliğinde en önemli tedbir yerli üretimdir. Bunu da gerçekleştiren çiftçilerimizdir. Dolayısıyla çiftçilerin korona tedbirlerinden olumsuz etkilenmemesi gerekir.
Türkiye son yıllarda mutlak gıda ithalatçısı haline geldi. Geçen sene ithal edilen buğday miktarı 10 milyon tona dayandı. Çoğu Rusya’dan alındı. Korona nedeniyle Rusya buğday ihracatını durdurdu. Elbette fazlasını satacaktır ama fiyatların yükselmesi kaçınılmaz. Bu nedenle, gelecek üretim sezonunda buğday ekilişinin 9 milyon hektara çıkarılması ve bunun için tedbirler alınması gerekir.
Sadece buğdayda değil diğer ürünlerin, mercimek, fasulye, patates, soğan başta olmak üzere tün ürünlerde üretim planlaması yapılmalı ve buna göre destekleme oranları belirlenmelidir. Açık bir şekilde korona nedeniyle teşvikler artırılmalıdır.
Gıda sıkıntımız olmaz, gerekirse ithal ederiz diye bir düşünce son derece sakattır. Yasaklanan uçuşlara kdv indirimi ne kadar sakatsa. Evden çıkmayan insana ev almayı kolaylaştıran tedbirler ne kadar sakatsa, gerekirse ithal ederiz politikası da saçma ve sakattır.
Tarımda her iş zamanında yapılmalıdır. Nisan mayıs aylarında mısır, domates, biber başta olmak üzere yazlık ürünlerinizi ekip dikmezseniz, ağustostan itibaren gıda ve yem açığını ithalatla kapatamazsınız. Ekim kasım aylarında buğday ve arpa başta olmak üzere kışlık ürünleri ekmezseniz, elin kapısını çalmak zorunda kalırsınız. Vermez veya yüksek fiyata verirse vatandaşınıza dünyanın en pahalı ekmeğini yedirirsiniz.
Çin sokağa çıkma yasağı uygularken arıcıları unuttu. Dünyaya bal satan Çin, bu sene yeterli bal üretemeyecek. Memlekette çiftçilerin, arıcıların, hayvancılık yapanların çoğunluğu 60 yaşın üzerinde. Ziraat odalarına, üretici birliklerine üye olanların muhtar iznine gerek kalmaksızın tarlasına, bahçesine, hayvanına gidip gelebilmesi gerekir. Bakanlık ithali düşüneceğine çiftçilerin ekim, dikim ve hayvanına bakım salahiyetini düşünmesi gerekir.
Korona nedeniyle ülkeler her istediğini her ülkeden alamayacak artık. Tedbiri yerli üretimdir.