Millet mask takmaya hala alışamadı.
Millet mask takmaya hala alışamadı. Ne zaman alışacağı da belli değil. Çağdaş dünya en iyi, en koruyucu maskeyi bulmaya çalışıyor. İmzalı, sloganlı, altınlı maskeler yapıladursun hangi maske daha iyi koruyor bilmekte yarar var.
Arizona Üniversitesinden Halk Sağlığı araştırmacıları, 20 dakikalık ve 30 saniyelik virüse maruz kalma sırasında maske takmama ile maske takmayı karşılaştırdıklarında, enfeksiyon risklerine maruz kalmada maske takmak suretiyle süreye bağlı olarak %24-94 ile %44-99 oranında azaldığını bulmuşlardır. Aynı zamanda maruz kalma süresi arttıkça riskin arttığı tespit edilmiştir.
Havadaki hastalık etmenlerinin filtrelenmesinde kullanılan N95 maskeleri ve bunlardan daha verimli olan N99 maskeleri 20 dakikalık maruz kalmada hastalık bulaşma riskini %94-99 oranında azaltmışlardır.
Elektrik süpürgelerinde kullanılan vakum filtreleri, hastalıklı ortamda 30 saniyelik bir kalış süresinde enfeksiyon riskini %83 oranında azaltmıştır. Ancak maruz kalma süresi 20 dakikaya çıktığında koruyucu özellik yarıya düşmüştür. Diğer geleneksel olmayan malzemelerden, havlu, pamuklu kumaş ve antimikrobiyal yastık kılıfları da koruyucu özellikleriyle öne çıkan malzemeler olmuşlardır.
Eşarplar enfeksiyon riskini 30 saniye maruz kalmada %44, 20 dakika maruz kalmada ise %24 oranında azaltmıştır. Pamuklu kumaşlar da benzer etkide bulunmuştur. Uzmanlar bu malzemeleri maske takmamaktan iyidir şeklinde değerlendirmektedir.
Anılan araştırmada en önemli risk, enfeksiyona maruz kalma süresi olarak tespit edilmiştir. Hastalık riski olan alanlarda kalma süresi, maske çeşitleri ne olursa olsun, hastalık kapma riskini artırmaktadır.
Enfeksiyon riskini etkileyen diğer koşul içerisinde aynı ortamda bulunan insan sayısı ve insanlar arası mesafe olarak bulunmuştur. Alışveriş merkezleri, lokanta, kafe, otobüsle seyahat gibi alanlarda risk artmaktadır. Yine hastane, okul, cami gibi alanlarda da enfeksiyon riski bulunmaktadır.
Hapşırma, öksürme ve hatta konuşma esnasında virüs taşıyan damlacıkların büyüklüğü de çok önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir.
Havada bulunan nem miktarı hastalık etmeninin canlı kalma süresini etkilemektedir. Oransal nem düşük ise ağızdan çıkan parçacıklar hızla su kaybetmekte ve bulaştırma yeteneğini azaltmaktadır. Nem yüksek ise ağızdan çıkan parçacıklar bir yerlere düşmekte veya yapışmakta, böylece bulaştırma riskini arttırmaktadır.
Sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan maskeler ağızdan çıkan parçacıkları daha iyi tutmakta ve bulaştırma riskini azaltmaktadır. İpekli kumaşlar diğer malzemelere göre daha iyi iş görmektedir.
Maskelerin kullanımı da önem arz etmektedir. Burnu iyi çevrelemelidir. Ayrıca çene altına sağlam geçmelidir. Elbette korunma odaklı maske kullanmak gerekmekle birlikte, hastalık taşıyan için de çevresine enfeksiyon riski oluşturmaması da gerekmektedir.
Hangi alanda olursa olsun sağlıklı koruyucu maske takmakta yarar vardır. Kalabalık ortamlarda uzun zaman geçirilmemesi, mecbur kalınmadıkça evden çıkılmaması, insanların kendileri kadar başkalarını da düşünmesi bu hastalıkla başa çıkmanın en önemli yolu olarak görünmektedir.