Devlette liyakat iyiden iyiye yerlerde sürünüyor.
Devlette liyakat iyiden iyiye yerlerde sürünüyor. Ne zaman patlayacağı belli değil. Sanki sihirli bir el memleketi dönüştürüyor. Milletin artık uyanması ve tepkisini koyması gerekiyor. İngiliz destekli yobazlar devletin her tarafını işgal ediyor. Arap milliyetçiliği almış başını gidiyor. İşin kötüsü, devleti sevmeyen, kamu malına saygısı olmayan kifayetsiz muhterisler, dikkat çekebilmek için cumhuriyeti kuranlara her fırsatta küfür ediyor.
Akademik hayatı boyunca Hıristiyanlıkla ilgili çalışmalar yapan Diyanet İşleri Başkanı Atatürk’e olan kinini, yıllardır hutbelere koymamak suretiyle gösteriyor. Atayanlar da aynı çizgide olmalı mutlaka. Yoksa o koltukta bir dakika bile tutmazlar. Nitekim İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bu gelişmeleri ‘Sayın Erdoğan Atatürk’le hesaplaşmaktan kurtul artık’ diye kibarca dile getiriyor.
Diyanet İşleri Başkanı Ayasofya Camiinde Cuma hutbesinde ‘Fatih Sultan Mehmed Han, gözbebeği olan bu muhteşem mabedi kıyamete kadar cami olmak kaydıyla vakfedip müminlere emanet bırakmıştır. Bizim inancımızda vakıf malı, dokunulmazdır, dokunanı yakar; vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar.’ İfadelerini kullandı. Burada Atatürk’ü kastetmemişmiş. Kendini atayan Cumhurbaşkanı da Ayasofya Camiinin açılışıyla ilgili, müze oluşuyla ilgili Cumhuriyeti kuranları eleştirmişti.
Bakın ifadesinde Atatürk’ü kastetmeyen kişi geçmişte neler yapmış. Vatan hainleriyle diz dize çalışmış.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, FETÖ'nün en önemli platformlarından biri olan KADİP/Kültürlerarası Diyalog Platformunun yönetim kurulu üyeliği yapmıştır. Ayrıca FETÖ’nün Abant Toplantıları’na da sürekli katılmıştır. Diğer bir deyişle vatan hainleriyle hep birlikte olmuştur.
15 Temmuz terörist darbe girişiminin organizatörü Adil Öksüz’ün doktora tez jürisinde de Ali Erbaş’ın imzası vardır. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığını yürüttüğü 2006-2011 yılları arasında 15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden olan Adil Öksüz de aynı fakültede görev yapmıştır. Adil Öksüz’ün tez jürisinde bulunan isimlerden biri firari, biri de terör örgütü üyesi olmak suçundan tutukludur. Diğer bir deyişle, Diyanet İşleri Başkanı 15 Temmuz öncesi FETÖ terör örgütü üyeleriyle sıkı fıkı, içli dışlıdır. Devletin üst yöneticileri gibi aldanmış veya aldatılmıştır.
Diyanet İşleri Başkanı, Atatürk ve Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti devletini kuranlara ağza alınmayacak küfürler eden, keşke Yunan galip gelseydi diyen İngiliz Vatandaşı, çakma tarihçi Kadir Mısıroğlu’nu hastanede resmi kıyafetiyle ziyaret etmiştir. Bir de poz vermiştir. İngiliz vatandaşı Kadir Mısıroğlu da Ali Erbaş'ı 'şeyhülislam' diye niteleyip kendisini ziyaret etmesini ‘tarihi bir hadise' olarak yorumlamıştır. Gösterilen tepkiler üzerine insani bir ziyaret uydurması yapılmıştır. Aynı zatı, Diyanet İşleri Başkanını atayan ve TBMM başkanı da ziyaret etmiştir. Ziyaretleri son derece manidardır.
Atatürk’e en ufak muhabbeti olan cenazeme gelmesin vasiyetinde bulunan Kadir Mısıroğlu’nun cenazesine Cumhurbaşkanının oğlu ve damadı başta olmak üzere Ak Partinin üst düzey yöneticileri katılmıştır.
Kastetmediğine kim inanır şimdi?
Türkiye’nin tapusunun alındığı bir günde, Lozan Antlaşmasının imzalandığı bir günde Atatürk düşmanları nasıl sevindirilir bütün millet görmüştür artık değil mi?