Herkese hayırlı uğurlu olsun. 20 Ağustos’ta “Muharrem” geliyor. .
Herkese hayırlı uğurlu olsun.
20 Ağustos’ta “Muharrem” geliyor.
.
Bilindiği üzere Hz. Peygamber bu ayda oruç tutmayı teşvik etmiş ve “Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını Allah’tan umarım” demiş.
.
“Muharrem” ayında:
Oruç tutulmalı,
Akraba ziyaret edilmeli,
Çeşitli yardım ile gönüller alınmalı.
Sadaka verilmeli,
Çok selam verilmeli,
Çoluk çocuk sevindirmeli,
İlim öğrenmelidir…
.
Tabi bunları yapmak için “Muharrem” Ayı beklenmemeli.
Her Müslümanın her gün yapması gerekenler bunlar.
.
Müslümanlar “Muharrem”i Aşure yapmak ve dağıtmak için heyecan içinde bekliyor.
.
Bunun yanında ülkemizde de başka bir “Muharrem” de bekleniyor.
.
24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin ortak adayı olan “Muharrem İnce” yüzde 30,6 oy alarak seçimi kaybetmişti.
.
Seçim sonunda oldukça coşkulu sevinç gösterisinde bulunan AK Partililer, kendi adaylarının seçilmesini tüm yurtta şenliklerle kutlamışlardı.
.
Ancak o tarihte yapılan araştırmada:
TRT kanalı 14 Mayıs ile 30 Mayıs tarihleri arasındaki seçim döneminde:
Recep Tayyip Erdoğan’a,
Toplam 67 saat 58 dakika,
Muharrem İnce'ye,
6 saat 43 dakika,
Meral Akşener’e,
Temel Karamollaoğlu’na,
HÜDA-PAR ile
Doğu Perinçek’e
45 dakika ayrılırken
Selahattin Demirtaş’a hiç süre ayrılmadığı açıklanmıştı.
.
Seçim sonuçlarının açıklanması sonrası sessizliğe bürünen “Muharrem İnce” oldukça eleştiri almıştı.
.
Ancak seçim tarihinde ilk defa yüzde 25 bandını aşan aday olarak tarihe geçmişti.
.
İşte o “Muharrem İnce”, şimdilerde siyasette yeni bir yol çizmek için yollara düşüyor.
Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk’ün yazdığına göre “Parti Kuracakmış”
.
İlk etapta bakınca hemen akla
“CHP’yi bölecek” şeklinde bir düşünce hâkim oluyor insanda.
.
Öyle ya,
Şimdiye kadar Türkiye’de kim partisinden istifa edip parti kursa (veya kurmaya kalksa) hemen “Bölücü” şeklinde suçlamalara maruz kalır.
.
Ancak bu durum zaman ve yere göre değişir.
Şöyle ki:
“Başka partilerde bu durum olursa demokrasi, kendi partisinde olursa ihanet” olarak algılanır.
.
CHP’liler de aynı psikoloji içinde.
Babacan ve Davutoğlu parti kurunca “Demokratik” olan girişim, bakalım CHP’nin başına gelince ne olacak?
.
Halbuki demokrasilerde parti kurmak çeşitlilik anlamında iyi bir şeydir.
Hele ki parlamenter sistemin rafa kalktığı ülkemizde çeşitli partilerin olmasının kimseye bir zararı da yoktur.
.
CHP içinde tekrar aday olmaması için her türlü eleştiriye ve baskıya maruz kalan “Muharrem İnce”, son yapılan Kurultay’da “Tuvalet yanına oturtulmasını” içine sindirememiş anlaşılan.
.
“Muharrem İnce”nin yeni bir parti kurması aslında CHP’yi de hizaya getirip daha radikal kararlar almaya itecek, kendilerini çeki-düzen vermek üzere harekete geçirecektir.
.
Belki de:
9 kere seçim kaybeden bir genel başkanın değiştirilmesi gerektiğini de CHP’lilere liderlik göstererek anlatacaktır.
.
Muharrem İnce’ye gelince:
“Demirel tarzı konuşarak köylüye, emekliye, dula ve yetime kısa ve öz dokunuşlarıyla, kararlı ve güven verici duruşuyla” bizim insanımızdan oy alabileceğini sanıyorum.
.
Ülke “Demirel” tarzı politikaları özlemiştir.
“Muharrem İnce” bunu başarabilecek niteliktedir.
.
Örnek olarak: Ayasofya konusunda anlık tepkisiyle iktidarın siyasi oyununu bozan pratik zekâsıyla hem sola hem de sağa hitap ederek takdir kazanmıştır.
.
Eğer “Merkeze dayalı” bir parti kurup, yanına alacağı çalışma arkadaşlarını da iyi seçerse Türkiye için iyi bir alternatif olur.
.
Babacan’dan sonra İnce’nin siyaset sahnesine girmesi, mevcudun korkulu rüyası olmalıdır.
“Z” kuşağı dediğimiz yapıya hitap edebilecek kapasiteye sahip bu yeni partiler geleceği, “Atatürk ve Cumhuriyete sahip çıkarak” daha iyi planlayabilirler...
.
Başarabilirlerse Ülkeyi:
“Parti Çöplüğüne” uğramadan muhasır medeniyetlere ulaştırabilirler.