Küresel ısınma ve çevre kirliliği hemen bütün dünyada yaşam alanlarını değiştiriyor.
Küresel ısınma ve çevre kirliliği hemen bütün dünyada yaşam alanlarını değiştiriyor. Değişen yaşam alanlarına bağlı olarak uyum sağlayamayan canlılar kaybolurken, yerine yenileri geliyor. Her ne kadar toplamda ciddi azalış olsa da, bazı arı türlerinin yerini farklı arı türleri alabiliyor.
York Üniversitesinden bir gurup araştırıcı, iklim değişikliği ve Kuzey Amerika'da son 30 yılda genişleyen tarım alanları ve sanayileşmeye bağlı olarak bitkilerin tozlaşmasında rol oynayan arı türlerinde önemli azalışlar olduğunu, bu azalışın bazı türlerde %94’ü bulduğunu tespit etmişler.
125 yıl öncesinden günümüze kadar bitkilerin tozlaşmasında etkili olan türlerin çalışıldığı tez çalışmasında, tozlayıcı ağlarının kırıldığı belirtiliyor.
Araştırmaya göre, bitki tozlayıcı ağlarının yaklaşık %30'u tamamen kaybolmuş. Bu da arıların, bitkilerin veya her ikisinin birden ortadan kaybolması anlamına geliyor. Ağ kaybının %64'ünde, bitki kaybına bağlı tozlayıcı kaybı ve değişen bitki örtüsüne bağlı arı türlerinde de değişim ortaya çıkıyor. Tozlayıcılar arasında önemli türlerden marangoz arıları %6’lık popülasyonlarıyla neredeyse sabit kalıyorlar. Bambus arılarının nüfusu sıklıkla değişiyor. Küçük marangoz arılar ağaç kütüklerinde kolayca koloni oluşturabiliyorlar.
Tozlayıcı ağlarındaki kayıpların birkaç nedeni bulunuyor. İklim değişikliği muhtemelen en büyük etken olarak görünüyor. Son 100 yılda yıllık sıcaklıkların iki buçuk derece arttığı dikkati çekiyor. Bu artış doğal bitki örtüsü içerisinde bulunan çok sayıda bitkinin çiçeklenme seyrene ve tarihini değiştiriyor.
Aylarca dışarıda kalan veya genel bir tozlaştırıcı olan bir arı için çiçeklenme tarihlerindeki değişim çok etkili görünmese de böceklerin ve arıların uyanma, polen ve nektar arama zamanlarını şaşırtabiliyor. Bazı yerli arı türlerin yerini almaya başlayan farklı arı türlerinin ortaya çıkışı çiçeklenme seyrindeki değişime bağlı görünüyor.
Anılan üniversitede gerçekleştirilen araştırmada 125 yıl öncesinden günümüze kadar olan bitki tozlayıcı ağları incelenmiştir. Ağlar, yabani arılardan ve tarihsel olarak yerli bitkilerden oluşmaktadır. Son yıllarda istilacı türlerdeki artış bitki örtüsündeki değişimden kaynağını almaktadır. Ağaçlandırma ve peyzaj çalışmaları, tozlayıcı ağlarında, çok sayıda istilacı böcek türünün ortaya çıkmasına neden olmuştur.
İstilacı arı türlerinin çoğu ağaç gövdelerinde yaşamaktadır. Kolay koloni ve barınak oluşturmaktadırlar. Bu arılar, bahçe peyzajlarında kullanılan çok sayıda bitki türünü beslenme ve barınak kaynağı olarak kullanmaktadır. Doğal bitki örtüsü içerinde yer almayan, ancak park ve bahçelerin peyzajında kullanılan bitki türleri, tozlayıcı arı türlerinde önemli değişimlere neden olmaktadır. Diğer yandan ormanlarda gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmaları da istilacı böcek türlerinin artmasına neden olmaktadır.
Araştırmacılar, tarım arazilerindeki yaşan alanı restorasyonu ve yerli çiçekli bitkilerdeki artışın, yabani arı biyoçeşitliliğinin iyileştirilmesi ve aynı zamanda insanlar için gıda güvenliği açısından kritik olduğunu ifade etmektedirler. Tarımsal üretim alanlarında birkaç türden oluşan üretim sistemleri, arı biyoçeşitliliğini de olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle yerel çeşitlerin ve tarımsal üretim alanlarında bitki çeşitliliğinin artırılması gerekmektedir.
Arılar ve diğer tozlayıcılar, gıda üreminde kullanılan türlerin %87’den fazlasının tozlaşmasında etkili olmakta ve dünya genelinde tozlaşmayla sağlanan katkı yüzlerce milyar doları bulmaktadır. 308 bin çiçekli bitki türünün tozlaşması arılar tarafından gerçekleşmektedir.