Diplomasi dış politikada sorunların barışçıl yöntemlerle ve müzakereler yoluyla çözülmesini ifade etmektedir.

Diplomasi dış politikada sorunların barışçıl yöntemlerle ve müzakereler yoluyla çözülmesini ifade etmektedir. Diplomat veya diplomatik temsilci ise bu süreçte yer alan kişi ve kurumları ifade etmektedir. Hititlerin Kadeş Antlaşması tarihin bilinen ilk yazılı diplomasi belgesidir.
Diplomasinin, toplumsal örgütlenmelerin görülmeye başladığı dönemle birlikte ortaya çıktığı görülmektedir.
Ülkeler arasındaki ikili üçlü veya çoklu ilişkiler, ortaklıklar diplomatik çalışmalardır.
Türkiye uzun süredir dış ilişkilerde sorun yaşıyor. Bir dönem fetö terör örgütüne neredeyse teslim edilen diplomatik işler ne yazık ki memleketin başına dert olmaya devam ediyor.
Arap baharı olarak adlandırılan eylemlerde Türkiye çok ciddi hatalar yaptı.
Kuzey Afrika ülkelerinde başlayan eylemlerde sürekli iki ara bir dere misali, taraflı davranan iktidar sahipleri bugün koca Akdeniz’de yalnız kaldı.
Libya’da Kaddafi’nin devrilmesi, bu ülkede iç karışıklığın sonu değildi. Kaldı ki Kaddafi, diktatör olsa da, Türkiye’nin sağlam müttefikleri arasındaydı.
Libya neredeyse ikiye bölündü. Biriyle antlaşma yapıldı. Mavi vatan önemli bir adımdı. Ancak Yunanistan diğeriyle antlaşma yaptı. Ardından Yunanistan Mısır ile ekonomik bölge antlaşması imzaladı ve alanımızı bir daha daralttı.
Mısır Müslüman bir ülke. Müttefik olması gerekir değil mi? Olmaz. Neden olmaz? Siz Mısır’ın iç işlerine müdahil olursanız elbette olmaz.
Suriye’de iç karışıklık çıktığında, Esed’in iki haftalık ömrü kaldı diye demeçler veren dış işleri yetkilileri, kanal kanal gezen fetocu uzmanlar, Esed’in hala ülkenin başında olduğunu görüyorlardır.
Yunanistan gibi NATO’da müttefikimiz olan ABD, güneyimizde ypg/pyd’ye silah yardımı yapmaya başladı. Ardından eğitim verip ordu kurdu. Bu süreç zarfında memleket yetkilileri heyt çekmekten başka bir şey yapmadılar. İncirlik üssü başta olmak üzere bazı ABD üsleri kapatılabilirdi. Şimdi ne oldu. ABD ypg/pyd ile petrol antlaşması yaptı. Askerimiz ABD ve Rusya askeri birlikleriyle devriye atmaya devam ediyor. İktidarın yere göğe sığdıramadığı özgür suriye ordusu askerleri nerede? Belli değil. Üstelik Barış Pınarı harekatı Arap Birliği tarafından da kınandı.
Ege’de 18 adet ada Yunanlılar tarafından işgal edildi. Hatta bazılarına asker yerleştirildi. Topları da Türkiye’ye bakıyor. İktidar yanlıları 12 adalar meselesini konuşuyorlar. Bizim olan adalara Yunanistan nasıl yerleşir diye düşünmüyorlar. Geçen gün Yunanistan burnumuzun dibindeki Meis adasına da asker yerleştirdi. Kıta sahanlığı konusunda sınırları zorlamaya devam ediyor.
Akdeniz’de karşımızda adeta bir haçlı donanmasıyla karşı karşıyayız. Yandaşlara göre Almanya çaktırmadan bizi destekliyormuş. Avrupa Birliği ülkeleri tamamıyla taraflarını belli ettiler. Bir kaza kurşunu dahi savaş çıkarabilecek kadar gergin bir ortam oluştu.
Askeri gücünüz ne kadar fazla olursa olsun, diplomasi olmadan olmaz. Haklı olduğunuzu herkese anlatmak zorundasınız. Haklısınız ama neden herkes karşınızda? Müslüman ülkeler bile karşınızdakine neden destek veriyor diye düşünmez mi insan.