Cehalet arttıkça ne yazık ki cemaatlerin gücü artıyor.
Cehalet arttıkça ne yazık ki cemaatlerin gücü artıyor. Cemaatler pozitif düşününce aslında sivil toplum örgütleri olarak insanların sosyalleşmesinde etkili gibi görünüyor. Ancak dinden çıkmış cemaatleri ve şıhlarını görünce insan dehşete düşüyor.
Türkiye’de çok sayıda, bazılarına göre seksenin üzerinde, bazılarına göre yedi sekiz civarında güçlü cemaat bulunuyor. Cemaatler dini eğitim ve insanların birbirlerini tanıması açısından önemli sivil toplum örgütleri sayılabilir. Dini öğrenme ve bilgilerini geliştirme açısından önemli hizmetleri bulunuyor gibi görünen cemaatlerin tamamına yakını ne yazık ki yabancıların güdümünde faaliyetlerini sürdürmektedir.
İlk etapta dışarıdan masum Allah yolunda gibi görünen cemaatlerin içinde çok fazla sayıda fanatik ve meczup insanlar ortaya çıkmaktadır. Bunların sürekli artmasının nedeni, eğitimin zayıf olduğu bir memlekette, kolay ikna edilebilir insan sayısının fazla olmasıdır.
Cemaatlerin önemli bir kısmında Arap hayranlığı yaratılmaktadır. Neredeyse tütün sarma kâğıtlarının üzerinde yazan Arapça kelimeleri mübarek Kuran yazısı diye çöpe, sobaya atmayanlar ortaya çıkmaktadır. Bu yapıların esas temelinde, diğer bir deyişle biraz daha üst kadrolarda cumhuriyet ve özellikle Atatürk karşıtı düşünceler işlenmeye başlamaktadır.
Bundan üç sene önce Siverek’te Atatürk büstüne saldıran, aslında aklı başı yerinde ama meczup olarak nitelendirilen şahıs, mensup olduğu cemaatin eteğindeki taşları dökmüştür. Bu vatandaş, cemaatte biraz daha kıdem almış ve ileri düzeydeki eğitim çalışmalarından daha fazla yararlanmıştır. Beyni yıkanmıştır haliyle. İlk gelenlere şirin görünmenin bütün psikolojik oyunları oynanmakla birlikte, ileri seviyelerde, sürekli olarak Atatürk’ün içki içtiği, sarhoş olduğu, dinsiz olduğu, dini yasakladığı gibi temeli olmayan bilgiler yeni araştırılmış ve bulunmuş gibi müritlere işlenmektedir. Halifeliğin kaldırılması ve Latin alfabesinin kabul edilmesi sürekli eleştirilmektedir. Özellikle son yıllarda Lozan antlaşması dahi eleştirilmiş, hatta sonradan görme bir milletvekili cumhuriyet dönemini reklam arası olarak nitelendirmiştir. Hâlihazırda iktidar partisini destekleyen cemaatlerde de Osmanlı hayranlığı yaratılmaya çalışılmaktadır. Çünkü Osmanlı Kanuni Sultan Süleyman ve sonrasında İngilizler ne istediyse vermiştir.
Geçenlerde yine bir cemaatin şıhlarından biri 12 yaşındaki çocuğu cinsel tacizde bulununca bu cemaatin ve benzerlerinin nasıl cumhuriyet düşmanı oldukları apaçık ortaya çıkmıştır. Malum sapığın çakma tarihçi için söyledikleri, cumhuriyetle ilgili fikirleri de milletin yüzüne şamar olmuştur. Masum gibi görünen yüzlerin arkasında nasıl hainlikler yattığı da artık bağırmaktadır.
Peki, cemaatlerin eteklerindeki taşların içerisinde, Türkçülüğü ayaklar altına alan, cumhuriyet dönemini sürekli kötüleyen, Atatürk düşmanlığını ilmek ilmek işleyen ana unsur ne olabilir? Gerçeğinden uzak bu fitneler, insanımızın beynine cemaatler aracılığıyla neden sokulmaya çalışılmaktadır? Cevabı çok basit. Cemaatlerin tamamına yakını İngilizler tarafından finanse edilmektedir ve İngilizler tarihte sadece Türklere ve Atatürk’e yenilmişlerdir. Malum bir tanesi memleketi ele geçirmeye kalkıştı. Nasıl eğitildilerse, insanımızın üzerine ateş yağdırdılar.
Ortadoğu’da, Yemen’de, hatta Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra doğu ve güneydoğuda, devletin ayağına dolaşan kalkışmalar, iç karışıklıkların temelinde hep emperyalist İngiliz imzası vardır. Bundan sonra olmayacak diye bir garanti de yok ne yazık ki.