İnsanoğlunun tarihiyle bir tutulur hep arının tarihi.

İnsanoğlunun tarihiyle bir tutulur hep arının tarihi. Hep birlikte oldukları bilinir. Ancak evcilleştirme süreci yakın zamana denk gelir. Tarihte arı ile ilgili değişik medeniyetleri buluntuları arkeologlar tarafından ortaya çıkarılmaktadır.
Arılar ve bal, Yunan kültüründe önemli bir yer tutar. Hala alan itibariyle en yoğun arıcılığın yapıldığı ülke Yunanistan’dır. Yunan kültüründe bilgi, sağlık ve güç ile ilişkilendirilmiştir. Arılar tanrıların hizmetkârı olarak görülmüş ve bal, iyileştirici özellikleri ve gücü nedeniyle tapılan bir unsur olmuştur. Mücevher, para ve tanrıça heykellerinde kullanılmıştır.
Yunan tarihinin en ünlü tanrı efsanelerinden biri de arıların tanrıçası Melissa'dır. İnsan dünyasında, rahibeler tanrıçaların tapınaklarında Melissae olarak anılmıştır. Yunan mitolojisinde Melisa, arılar tarafından balın kullanıldığı bir peridir. Arılar için kutsal olan bir mağarada Rea'da doğduğunda Zeus'un küçük hemşirelerinden biridir. Efsanenin iki versiyonu bulunmaktadır. Biri arıların, Melisa'nın beslenen Zeus'tur. Diğeri ise yine Melisa tarafından keçi sütü ve bal ile beslenen Zeus’tur.
Bal genellikle tanrıların nektarı olarak anılır. Yunan tanrıları genellikle ambrosia içerken tasvir edilmiştir. Ambrosia’yı tarihçiler rengi ve kokusu nedeniyle bal olarak belirtir. Bununla birlikte, tanrıların ölümsüzlüğü aktarması için balın bir merhem olarak kullanıldığı da gerçektir. Efsaneye göre Aşil bal ile yıkanmış ve ateşin içinden geçmiştir. Ancak ayak bileği en savunmasız kısmıdır.
Zeus'la ilgili bazı efsanelerde arılar, tanrılar ve insanlar arasındaki habercilerdir. Bilgi taşıyıcı olarak nitelendirilmişlerdir. Bilgelik özellikleri olduğuna da inanılmıştır. Arıların bazı kehanetleri olabileceğine dair efsaneler vardır.
Bal, Yunan toplumunda ve günlük yaşamda çok pratik bir rol oynamıştır. Bir besin kaynağıdır. Sürekli kutlama ve güzel zamanlarla ilişkilendirilmiştir.
Bal aynı zamanda, sağlık ve refah için temel gereklilikler olan yaraları iyileştirmek ve korumak için yaygın olarak kullanılmıştır. Bu nedenle arı ve balın mücevherler, heykeller, çömlekler ve madeni paralar da dahil olmak üzere önemli maddi eserlerde öne çıkması şaşırtıcı değildir. Aynı zamanda, Yunan uygarlığı yayıldıkça arının Efes gibi diğer kültürlerde de servetin sembolü olduğu görülür. Madeni paralara basılması bunun kanıtıdır.
Batı bölgelerinde hakim kültürlerden olan Yunan medeniyetlerinde arıyla ilgili çok sayıda eser bulmak mümkündür. Özellikle madeni paralar ve sikkeler üzerindeki arı figürleri, bu bölgelerde arı ve balın ne kadar önemli unsurlar olduğunu kanıtlamaktadır. Özellikle Efes ve Bergama antik kentlerinde bulunan arkeolojik eserlerde arı sembolü, arının tanrısal bir değer taşıdığını ortaya koymaktadır.
Elbette arının önemli bir sembol olmasına rağmen arıcılıkla ilgili faaliyetlerin de olması gerekir. Bununla birlikte, arıcılık kültürüyle ilgili eserlere rastlamak zordur. Kovan ve arıcılık kültürüne ait eserlerin geçmişi 350 yıl kadar eskiye gidebilmektedir. Ancak yine de batı bölgelerinde arıcılığın çok yaygın oluşu, geçmişte ne kadar güçlü bir geleneği de olduğunu kanıtlamaktadır.