Yunan medeniyetlerinde arı, mucize olarak bilinmiş ve tanrısal güç yüklenmiştir. Mısır medeniyetlerinde de benzerlikler bulunmaktadır.
Yunan medeniyetlerinde arı, mucize olarak bilinmiş ve tanrısal güç yüklenmiştir. Mısır medeniyetlerinde de benzerlikler bulunmaktadır.
Eski Mısır toplumu, yaklaşık 3000 yıl süren ilk büyük uygarlık dönemi olarak kabul edilir. Antik Yunan medeniyetlerinden farklı olarak bal vergi ödeme aracı olarak kullanılmıştır. Rivayet ve efsanelere göre Eski Mısır’da günlük yaşamın büyük bölümünü arı ve bal oluşturmaktadır.
Arı yazıtlarda da dikkati çekmektedir. Mısır’ın alt kısımları çiçeklerle dolu olduğu için arı ismi verilmiştir. Firavun, Yukarı ve Aşağı Mısır'ın Kralı olarak tercüme edilen yazıtlara göre ‘arının kendisi’ olarak bilinmiştir.
Güneş tanrısı Ra, Eski Mısır kültürünün temelini oluşturmaktadır. Ra, tanrıların babası ve panteonun yaratıcısı olarak tanımlanmıştır. Eski Mısır tanrısı Ra, mevsimlerin, hayvanların ve insanlığın yaratıcısı olarak kabul edilmiştir. Efsaneye göre Ra, arıların dünyaya düşen gözyaşlarından gizli bir mesaj iletilerek yaratılmıştır. Sağ gözün iyileştirici ve koruyucu güce sahip olduğu kabul edilmiştir. Arılar, insanlığa mesajlar ileten, iyileştirici güç getiren tanrıların hizmetkârlarıdırlar.
Benzer şekilde arıların tanrıların habercisi rolü, kayıp tanrı Hitit Telepinu efsanesinde de görülür. Telepinu, bir gün hayal kırıklığı nedeniyle kendini bol çiçekli çayırlara atıp uykuya dalmış olan çiftçilik tanrısıdır. Öfkesi o kadar çok olmuş ki, o yıl tarlalarda hiçbir mahsül büyümemiştir. Sonunda arılardan onu bulmaları istenmiş, arılar onu bulduklarında sokunca daha da öfkelenmiştir. Ancak diğer tanrılar onu sakinleştirince, tarlalar yine bereketlenmiş ve nehirler normale dönmüştür.
Arı, Antik Yunan mitlerinden farklı olarak ruhun ölümü ve dirilişiyle ilişkili bir sembol olarak da yer almış, Eski Mısır’da ise öbür dünyaya inancın sembolü olmuştur. Piramitler, Firavunlara öbür dünyada ihtiyaç duyacakları her şeyi sağlamak için inşa edilmiştir. Mumyalama işlemi, tüm hayati organların, vücutlarının diriltilebilmesi için korunmuş, arıların görüntüleri, eserleri ve sembolleri mezarlarına ve mezar odalarına konmuştur.
Masonlar idealleri ve erdemleri temsil etmek için arı kovanını sembol olarak kullanmışlardır. Yine Mormonlar ideallerini sembolünü arıdan yapmışlardır. Arı sembollerini, modern tapınaklarda, çekmecelerde ve mezar taşlarında sürekli kullanmışlardır.
1830'lardan itibaren sanayileşmenin ortaya çıkışıyla, arı ve kovanın sanayi sektörü sembolleri arasında da yer aldığı görülmektedir. Özverili çalışmanın bir sembolüdür arı.
Arı kovanı, politik hayatta da önemli yer tutmuştur. Sıklıkla işçi sınıfını temsil eden partilerin sembolleri arasında yer almıştır. Kovan sembolünün bireyselliği nasıl ortadan kaldırdığı hep dillendirilmiş, kapitalist sistemler eleştirilmiştir.
Türkiye’de arı, çalışkanlığın sembolü olmuştur. Arı gibi deyimi, işinde çalışkan ve başarılı olan kimseler, hatta nesneler için dahi kullanılır.
Arının çalışkanlığına uzman arıcılar bile hayret eder. Kovanda bal koyacak yer kalmadığı halde hala çalışıyor diye sevinçlerini dile getirirler.