Araştırıp okuyoruz.
Araştırıp okuyoruz.
Dünyadan,
Türkiye’den.
.
Neler olmuş?
Kim ne demiş?
Ne dememiş filan.
.
Haberler her zaman olduğu gibi iç açıcı değil.
Bunlar bizden mi kaynaklanıyor?
Evet.
.
Şu güzelim ülkenin yanlış yönetilmesi ile ilgili.
.
Ne iktidarın?
Ne muhalefetin?
Ne halkın?
.
İnanın kimsenin umurunda değil.
Herkes kendi meselesinin peşinde.
.
“Nedir bu mesele?” diye sormayın,
Hepiniz bal gibi biliyorsunuz…
.
Bazılarınız:
“Bilmiyorum” diyebilir.
.
Bazılarınız:
“Biliyoruz da ne oluyor?” diyebilir.
.
Bazılarınız da:
“Elimizden bir şey gelmiyor” diyebilir.
.
İnternette gezinirken birçok yandaş ve muhalif kanallar izliyorum.
.
Hepsini ayrı ayrı değerlendiriyorum.
.
Ancak dün bana gönderilen bir “Yorum” videosu oldukça ilgimi çekti.
Adamın yaptığı yorum ve benzetme “Sahi mi?” şeklide bir soruyu aklıma getirdi.
.
Adam şu haberden yola çıkmış:
AK Parti Milletvekili 1500 kişilik düğün yaptı.
Bu düğünde ne maske,
Ne sosyal mesafe,
Ne yasaklanmış yemek kuralı,
Ne de pistte oynamama kuralı
İşlemedi.
.
Düğünleri yasaklayan kim?
Sağlık Bakanı.
.
Uymayan kim?
Düğüne giden Sağlık Bakanı,
Milletvekilleri…
.
Peki,
Çiçek gönderen kim?
Onu da siz bilin artık.
.
Şimdi arkanıza yaslanın ve şunu okuyun.
Rahmetli Levent Kırca olsaydı kesin bunu skeç yapıp oynardı.
.
“Bakanlığımızın talimatı ile düğün yapmak, oynamak, yemek vermek yasaklanmıştır…”
.
Düğün yapmak isteyen bir vatandaş izin almak için yetkilisine gider:
“Düğün yapmak istiyorum…”
“Yasak hemşerim.”
“Ama önceden ayarlamıştık”
“Yasak hemşerim.”
.
İktidar partisine üye bir vatandaş:
“Düğün yapmak istiyorum.”
“Nerede?”
“Düğün salonunda”
“Yasak hemşerim. Ancak sokakta azıcık yapabilirsin. Yemeksiz, oynamasız… Fazla gürültü yapmayın, bize laf gelmesin…”
.
İktidar partisi yöneticisi:
“Alo… Ben düğün yapacağım haberiniz olsun.”
“…”
.
İktidar partisi önde geleni yetkilisini odasına çağırır:
“Ben düğün yapacağım, kapıdan içeri davetiyesiz kimseyi sokmayın…”
“Emredersiniz efendim…”
.
Üst düzey partili müdürü arar:
“Alo… 1500 kişi gelecek aman izdiham olmasın…”
“Emredersiniz efendim.”
.
En çok üst düzey yetkili Bakana haber yollar:
“Bakanlara ve milletvekillerine haber verin. Kimseyi atlamayın ayıp olur. En az 10 bin kişi olsun…”
“Elbette efendim. Hatta devlet başkanı dostunuz da gelecek.”
…
Türkiye’de artık “Bir kast sistemi” olduğunu iddia ediyor vatandaş.
Ben de ona uygun yazdım zaten.
En alttan en üste kadar ayrıcalıklar var.
.
Bir kişi çıksın ve desin ki:
“O vatandaş yalan söylüyor, kesinlikle ayrıcalık yok…”
.
Bu virüslü ortamda yemin ederim:
“Ayrıcalık yok diyeni alnından öpmezsem neyim…”