ABD’nin Seattle kentinde yaşayan Bob Redmond’un ilginç bir hikâyesi var.
ABD’nin Seattle kentinde yaşayan Bob Redmond’un ilginç bir hikâyesi var. Seattle, ABD’nin en kuzeybatı ucunda yer alan ve 10 büyük şehrinden biridir. Şehrin ilk yerlileri Kızılderililerdir ve adını Kızılderili şeflerden alır.
2008 yılında Bob Redmond arıcılığa ilgi duyar. Arıları enine boyuna incelemeye başlar. Arıcılığı, kovan bakımını ve arı yönetimini iyice öğrenir. Ardından Seattle bölgesi ve çevresinde birkaç kovan satın alır ve arıcılığa başlar. Birkaç kovan arıyla uzmanlaşır ve sertifikalı bir arıcı olur.
2009 yılında, evlerin arka bahçelerinde, sivil toplum örgütlerinin bahçelerinde, küçük aile çiftliklerinde ve hatta çatı katlarında bulunan restoran bahçelerinde arı kovanlarını yöneten ve bisikletle bal dağıtan Urban Bee Company şirketini kurar. Bölgenin en büyük havaalanı olan Seattle Tacoma Havaalanında kirliliği izlemek için arıları biyosensörler olarak kullanmak amacıyla büyük bir proje başlatır. Havaalanı çevresindeki bitkilerin tozlaşmasında tohum ve meyve tutmasındaki etkilerini incelemek için de bir kardeş organizasyon oluşturur.
Önemli çalışmalar gerçekleştirir. Arıların çevre kirliliğinin belirlenmesinde önemli rol oynayacağını, bitki örtüsünün tamir edilmesinde, çiçekli bitkilerin çoğalmasında arıların yüzde yüz etkili olduğunu ispatlar.
2017 yılında Arıcı Redmond'a kanser teşhisi konur. Dördüncü evre kolon kanseri olmuştur. Hastalık teşhisi konduktan sonra Redmond, geçmişini zamanını nasıl geçirdiğini, kısacası hayatını bir film şeridi gibi gözden geçirir.
Hayatındaki bazı şeylerin değişmesi gerektiğine karar verir. Kurduğu Urban Bee Company şirketi de değişmelidir.
Arıcılığa başladıktan sonra yaklaşık 15 yıl içerisinde kentsel arıcılıkta bir patlama olmuştur. Redmond gibi insanlar arka bahçeleri düşünmeye ve kentsel tarım için kamusal arazileri yeniden kullanmaya başlamışlardır. Bununla birlikte, tozlayıcılar ve bal arısı nüfuslarında önemli değişimler meydana gelmiştir. Son zamanlarda ise koloni çöküşleri daha sıklıkla konuşulur hale gelmiştir.
Albert Einstein'a atfedilen arılar yeryüzünden kaybolursa, insanın yaşamak için yalnızca dört yılı kalır sözü daha sıklıkla konuşulmaktadır.
Bob Redmond, bu sözün haklılığını kabul etmekte, doğada yabani arı nüfusunun çok ciddi bir şekilde azaldığını, bu nedenle bal arılarının nüfusunun artırılması gerektiğini her alanda dile getirmektedir.
Redmond, on yıl boyunca yönettiği Urban Bee Company şirketinde ve kendisi gibi büyük arıcıların ‘Arıları Kurtar’ zihniyetinden uzaklaştığını belirtiyor. Yaban arılarının bal arıları gibi kontrol edilemediğini, bambus arılarını bile evcilleştirmede sorun yaşadıklarını dile getiriyor.
Gerçekten yaban arıları başta olmak üzere bütün tozlayıcı böceklerin yaşam alanları süratle kaybolmaktadır. Hem bu tozlayıcı böcek türlerinin yaşam alanlarının korunması, hem de bal arısı nüfusunun artırılması gerekiyor.
Deneyimli arıcıların her zaman dile getirdikleri bir konu var aslında. Bob Redmond da aynı görüşü paylaşıyor. Yeni kültür bitkileri, ayçiçeği başta olmak üzere çoğunluğu polen ve nektar vermiyor. Hem yaban arıları, hem de bal arıları için eski yerli çeşitlerin ekimine ve üretimine ağırlık verilmesi gerekiyor. Elbette bunun için desteklemelerin artırılmasında yarar görünüyor.