Senede bir iki defa Tarım ve Orman Bakanlığının açıkladığı hileli gıda listelerinde hep aynı sahtekârlıkları görüyoruz.
Senede bir iki defa Tarım ve Orman Bakanlığının açıkladığı hileli gıda listelerinde hep aynı sahtekârlıkları görüyoruz.
Gıdada hile yapmak, hileli gıda üretmek olarak tanımlanan tağşiş işleri ne yazık ki yoğun bir şekilde devam ediyor. Milletin ruhuna işlemiş mi diyelim, yoksa başka tarifi mi var bilinmez. Daha ağır ifadeler kullanmak lazım ama ahlak yoksunu bu insanlar için Allah’ından bulsun demekten başka söylenecek bir şey yok.
İşin kötüsü alışılıyor, kanıksanıyor. Hileli ürün üretimi klasikleşiyor adeta. Kökeninde insanın değeri yatıyor elbette. Hileli gıda üretenler aslında son derece değersiz kişiler. Hani denir ya yüzüne tükürsen tükürüğüne yazık. Öyle insanlar işte. Dolayısıyla bu değersiz, onursuz insanlardan iş ahlakına uygun, insana, tüketiciye, velinimeti olan tüketiciye saygısı olmayan bu zavallılardan iyi ürün üretmelerini beklemek boşuna.
Hileli gıda üretenlerle ilgili sert yaptırımların olması gerekiyor. Öncelikli olarak hapis cezası getirilmelidir. Üretim tesisi kesinlikle kapatılmalıdır. Trilyonluk yatırımları da olsa üretimden uzaklaştırılmalıdır. Devletin yılda üç dört defa bu sahtekâr üreticileri internet sitesinde ifşa etmek yerine, işini ortadan kaldırmasında yarar var. Dünyanın en büyük market zincirlerinden birine, yine ünlü bir üretici yaptığı fason çaya boya katabiliyorsa, bunun cezası ifşa etmekle kalmamalı.
Bakalım neler yapmışlar yine. Bu defa et ürünlerinde lokanta ve restoranların fazlalığı dikkati çekiyor. Neden üç kuruşa tamah eder bunlar anlaşılır gibi değil. Lahmacunda sakatattan, dana etlerinde kanatlı etine kadar her şeyi kullanmışlar. Sucuklarda da kanatlı etinden tek tırnaklı etine kadar her şeyi kullanmışlar.
Süt ürünlerinde her zamanki gibi bitkisel yağ kullanımı çok yaygın. Tam yağlı ile başlayan bütün peynir çeşitlerinde bitkisel yağ kullanmış bu sahtekârlar. Yoğurtlara nişasta katan sahtekârlar, inek sütünden de keçi peyniri yapmışlar.
Takviye edici gıdalarda ise normal ilaç etken maddeleri kullanımı daha önce yapıldığı gibi aynı şekilde devam ediyor. Enerji içeceklerinde de aynı şekilde ilaç etken maddelerine rastlanması bu sahtekârların yapamayacakları yok kanısı uyandırıyor.
Malum uzun süredir zeytin ve zeytinyağı fiyatları yüksek seyrediyor. Bu defa en fazla sahtekârlık yapılan ürün zeytinyağı. Tağşiş tespiti yapılan zeytinyağlarında en fazla rastlanan tohumlu bitkilere ait yağlar. Kanola yağı, palm yağı ortalama 8 lira civarında. Yarı yarıya karıştırsalar bile haram parayı koyacak yer bulamazlar.
Balda sahtekârlık yapanlar sürekli çoğalıyor. Birkaç senedir üretim de azalmaya başladı. Sahtekârlar daha da çoğalacak gibi görünüyor.
Firmalar ve sahte ürünleri tam liste olarak Tarım ve Orman Bakanlığının internet sayfasında var. Tam 22 sayfa. İsimlerini öğrenmenin çok anlamı yok. Bugün kapatılsa, yarın farklı bir markayla yine piyasaya çıkar bu sahtekârlar.