Bilmem spor programı sever misiniz?

Bilmem spor programı sever misiniz?
.
Eskiden bayılırdım.
Üst üste gelen programları, “Zaping” yaparak izlerdim.
.
Şimdi umurumda bile değil.
.
Sebebi mi?
Açın seyredin.
.
İçlerinde bir tane “Spor” konuşan yok.
.
Futbol’un ismi bile yok.
.
Dedikodu,
Dedikodu,
Dedikodu…
.
İnsanın yaşam ayarını bozmak için özellikle seçilmiş kişilerin konuk olarak katıldığı yorumcuların, hal ve hareketleri insanı çileden çıkarmaya yetiyor.
.
Yapılan en basit iş:
“Hakeme vurmak…”
.
İçlerinde hakem eskilerinin de olduğu programlarda, kendi meslektaşlarını savunmak yerine, egolarını tatmin etmeye yönelik yorumları akıl alacak gibi değil.
.
Bazıları ise:
Şifrelerle konuşarak (sözüm ona), programa ayrı bir hava kattığı zannediyor.
.
Külhanbeyi tavırlar oldukça sık sergileniyor.
.
İçlerinde elle tutulur birkaç tanesi haricinde gerisi boş.
.
Günümüzde “Kavga, gürültü, iftira” gibi kavramlar moda olduğundan, bu vatandaşların da prim yapması gayet normal.
.
Son haftada “Spor programlarında” meydana gelen “bel altı” atışmaları da ibretle izliyorum.
.
Adamların:
Ne şeytanlığı,
Ne şarlatanlığı,
Ne şikeciliği,
Ne Fetöcü’lüğü kaldı.
.
Spor medyasını kapsayan bu atışmaların ardından savcılar harekete geçse, ekranlar ve gazete köşeleri boşalır gibime geliyor.
.
Tüm bunları gayet saflıkla izleyen “Taraftarlar”, ufacık bir haksızlıkta (kendine göre tabi) sokaklarda terör yaratıyor.
Kendi takımının otobüsünü bile taşlayacak kadar vahşileşiyor.
.
İnsanlar geriliyor.
Yüzleri gülmüyor,
Gergin vaziyette dolaşıyorlar.
.
Patlama noktasında kendi takımına dokunanı, saldırma içgüdüsüyle parçalamaya varan hareketleri doruğa çıkan bu insanlara artık gaz vermeyin lütfen.
.
Sırf:
Bir benzin istasyonunun rengi “sarı-kırmızı” diye benzin almayan Fenerbahçeli,
Fenerbahçe’de yönetim kurulu üyeliği yaptı diye fabrikasının ürettiği “Ton balığını” yemeyen Galatasaraylı bilirim.
.
Taraftarlığın “Fanatizme” dönüştüğü ülkemizde bu tip programların (eğer özel olarak yapılmıyorsa tabi) derhal kaldırılmasının düşünülmesi gerekiyor.
.
Hala buna göz yumulursa: “Bir çapanoğlu olduğu” konusuna artık inanmaya başlayacağım.
.
Futbolculuk ve hakemlik zamanlarında, saygı ve sevgimizi kazanmış bu insanların,
Ekranlarda sırf “Reyting” uğruna düştükleri durumları gördükçe “Vah, vah, vah…” demekten kendimi alamıyorum.
.
Hele hele,
Futbol ile yakından uzaktan ilgisi olmayan ve
Sadece “Bağırmasıyla ünlü”,
Ekranların yanından geçmesi bile yasaklanması gerekenlerin “Spor” adı verilen bu programlarda yer alması inanılacak gibi değil.
.
Sunucuların da bu kavga ve gürültülere “Çanak tutacak” şekilde program yönetmesi ise başka bir sorun.
.
Diyeceğim o dur ki:
Hapsini,
“Kapatın gitsin…”