Bizim dinimize göre, Son peygamber Hz. Muhammed’tir. Başka peygamber gelmeyecektir.
Bizim dinimize göre,
Son peygamber Hz. Muhammed’tir.
Başka peygamber gelmeyecektir.
.
Ama elin oğlu,
Dinlemiyor,
Okumuyor,
İnanmıyor…
.
Adamın biri çıkmış ortaya ve
“Ben isa’yım” demiş.
.
Olabilir.
Diyebilir...
.
Sen de,
“Deli” dersin,
“Kafayı yemiş” dersin,
“Üşütmüş” dersin,
Geçersin.
.
Ama bunun peşine yüzlerce mürit takılınca kendi kendine: “Dur bi dakka yahu ne oluyor?” diyerek düşünmeye başlarsın.
.
Ben düşündüm.
Ara, ara kendisini “İsa’yım” diyerek tanıtan bir dolu adam zamanla ortaya çıktı.
Mesela: Yeni bir Muhammed çıkmadı.
Tabi bunun sebebi vardı.
Çünkü İsa’nın “Mesih olup, kurtarıcı olarak dünyaya geleceğine” inanılıyor.
.
Biz Müslümanlarca değil tabi,
Hıristiyanlar inanıyor.
.
Bizim için son peygamber Muhammed olduğuna göre, Hz. İsa’nın yeniden gelmesi mümkün değil.
.
Neyse.
.
Adam Sibirya’da faaliyet gösteriyormuş.
Müritlerinin vegan olması şartı varmış.
Para kullanmıyorlarmış,
Mütevazi kıyafetler giyiyorlarmış.
.
İşin en ilginç yanı:
Takvimleri 1961’den başlıyormuş.
Sebebi mi?
Çünkü bu sonradan olma İsa’nın doğum yılı 1961 miş.
Tahmin edersiniz ki Noellerini 1961’de kutluyorlarmış.
.
“Tanrının kelamıyım” diyen bu İsa, Tanrının söylemek istediklerini kendisi aracılığı ile vatandaşa aktardığını iddia ediyormuş.
.
Sonunda yasadışı olarak kabul edilen bu örgüte baskın düzenlenmiş ve herkes gözaltına alınmış.
.
Bu haber sonunda merak ettiğim ise şuydu:
Tanrı bu baskını, kendisine yakın olduğunu söyleyen İsa’ya neden haber vermedi?
.
Bu haberi okuyunca aklıma bizim memleket geldi.
.
Misal bizim memlekette:
“Tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerini yasaklayan 677 sayılı kanun”
30 Kasım 1925 tarihinde çıkarılmış ve 13 Aralık 1925 tarihinden beri de yürürlükte…
.
Bu kanuna göre:
Ülkemizde “Tarikat ve Cemaatler” yasadışı…
Kısaca:
“Kanunsuz…”
.
Durum böyle olunca kanuna göre:
Hiçbir tarikat,
Hiçbir cemaat faaliyet gösteremiyor.
Yurt açamıyor,
Şirket kuramıyor,
Para toplayamıyor,
Eğitim yapamıyor,
Kurs açamıyor,
Çocuklara sarkamıyor,
Kadınları taciz edemiyor.
.
İşte bu sert kanun uygulaması yüzünden ülkemizde:
Güllük gülistanlık olarak hayat devam ediyor.
.
Bizim ülkeden:
Başka ülkelerdeki gibi,
İsa,
Musa,
Şeyh,
Şıh,
Çıkmaz.
.
Çıksa bile kanun anında yakalarına yapışır, cezasını verir.
Kanundan kaçılmaz…
.
Zaten Atatürk 30 Ağustos 1925’te tekke, zaviye ve türbelerin gereksizliği konusunda Kastamonu’da şöyle demiş:
“Ey millet!
İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti,
Şeyhler,
Dervişler,
Müritler,
Meczuplar memleketi olamaz.
En doğru, en gerçek tarikat medeniyet (uygarlık) tarikatıdır.
Uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir”
.
Biz de yaşayan Türkiye Cumhuriyeti olarak, kanunlarımıza bağlı şekilde Atamızın dediklerini aynen uyguluyoruz.
.
Atam, sen rahat uyu,
Bekçisiyiz Cumhuriyetin…