Aslında fark etmiyor. Maliyetler arttıkça tarımsal üretim zorlaşıyor.

Aslında fark etmiyor. Maliyetler arttıkça tarımsal üretim zorlaşıyor. Bin liralık mazot alıyorsunuz, elli altmış dönüm yer sürüp geliyorsunuz. Mazot azaldıkça traktörde afakanlar basıyor çiftçimizi.
Destekmiş, sübvansiyonmuş artık pek faydası olmuyor. Tarla trafiği arttıkça akaryakıt masrafı çiftçinin belini büküyor. Tarımda artık bütün işler enerji kaynağına dayanıyor.
Zincir marketler reklam veriyor. Malum ucuzluk günlerinde patlıcan 1 lira, domates 1 lira, kapya biber 1 lira. Zincir böyle uzayıp gidiyor. Bu domates biber rafa gelinceye kadar bin kilometre yol kat ettiyse, kilosuna zaten 10 kuruş nakliye binmiştir. Tarladan veya seradan kaça çıkıyor acaba diye düşünmeden edemiyor insan.
Domates bu sene batak ovasında iki defa üzdü. Bir çeltik yerlerinde kurur gibi oldu. Kalıntı ilaçlardan zarar gördü. Hasat başladığı zaman da toplama parasını çıkardı. Salçalık domatesin fiyatı 25 kuruşa kadar düştü. Dönümden 10 ton domates kaldırsa çiftçimiz masrafını bile çıkaramadı.
Sofralık domates 1 liradan başladı ama onun fiyatı da düştü. 100 kilonun 50-60 kilosu kasaya konarken, gerisi yine 25 kuruşa salça olmaya gitti.
Biber üreticisi çok daha sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Hasadın yoğunlaştığı bugünlerde salçalık biber tarlada 30 kuruştan alınıyor. Toplar mısın toplamaz mısın? Ele gelmiş ürün. Hiçbir üretici malına kıyamaz. Gözü gibi baktığı ürünü yok pahasına da olsa satmak zorunda. Tonlarca biberi yiyecek hali yok.
Salçalık biber üretiminde bir numara olan Yenice bölgesi kara kara düşünüyor. Diğer bölgelerde de durum çok farklı değil. Akhisar ve Gölmarmara bölgelerinde de biberin alıcısı olmadığı gibi, alan da ölü fiyatına alıyor.
Domates de biber de üretim maliyeti yüksek olan ürünler. Çok fazla işçilik istiyor her ikisi de. Meşakkatli ürünler. Fide masrafı en büyük gideri oluşturuyor. Her ikisinde de dönüm başına bin ila iki bin lira arasında fide maliyeti var. Bu sene domates fidesinin tanesi 1 liradan satıldı. Sofralık domateste bin, salçalıkta iki bin adet fide gidiyor dönüme. Biber de daha fazla. Gübre fiyatları çok yükseldi. Torbası 100 ile 150 lira arasında değişiyor gübrelerin. İlaçlar da dövize bağlı olduğu için sürekli artıyor. Sulama masrafları ha keza. Tarla kirasıyla birlikte dönüm maliyetleri 4 bin liranın üzerine çıkıyor.
Domateste ortalama verimler dönüme 5-6 ton arasında değişiyor. Domatesin kilosu 1 liraya mal oluyor. Biberin de aşağı düşmez. Her ikisini de 1 liradan verirse cefakâr çiftçi, maliyetini kurtarır. Gelecek seneye ekmeye dikmeye gücü olur.
Dönüm başına 4 bin liranın içinde çiftçinin yevmiyesi hesap edilmiyor. Aslında karın tokluğuna çalışıyor.
Her yıl olmasa da, çoğu zaman domates ve biber başta olmak üzere birçok üretim dalı üreteni üzüyor. Üretimin sürekliliği için devletin el atması gerekiyor. Suçu hep tüccarın, sanayicinin üzerine atmanın anlamı yok. Devlet isterse çözüm bulur. İthalat aklını bir kenara bırakırlarsa yerli üretimin, haliyle üreticinin farkına varırlar.