Bugün cumartesi.

Bugün cumartesi.
Yazı ona göre, haberiniz olsun…
Herkesin derdi kendine.
Ama şu buğulanma çok önemli.
.
Pandemi uygulamalarından en çok rahatsız olan (sanıyorum):
“Gözlük takanlar.”
.
Elbette kronik rahatsızlıkları olanlar,
Benim gibi kalp hastalığı yaşayanlar elbette “Maske” konusunda sıkıntılı.
.
Ama gözlük?
.
Zor nefes aldığımız ortada iken,
Yolda yürürken nefesimizin kesiliyorken,
Suratımızı ter bastığı anlaşılıyorken,
Maskenin bizi engellediği kesin.
.
Tüm bunun üzerine gözlük camlarının buğulanması ayrı bir bela.
.
Çalışırken,
Konuşurken,
Buğulanan camlar:
İnsanın dikkatini dağıtıyor ve sinirini bozuyor.
Sinirlenen insan haklı olarak çileden çıkıyor.
.
Zaten şu maske konusu gündeme geldiğinden beri doktorların çilesini anlıyorum.
Her şeyi bir kenara bırakın, saatlerce maske takmak zorunda kalan doktorlara sırf bu yüzden bile saygı duyulur.
.
Birden aklıma geldi.
Doktorların gözlükleri buğulanmıyor muydu?
.
Öyle ya,
“Beyin ameliyatında en hassas siniri bağlarken gözlüğün buğulanması olacak iş değil. Muhakkak bir çözümü vardır” diye düşündüm.
.
Nihayetinde ben daha bir girişimde bulunmadan e-mailime çözüm kendiliğinden geldi.
(Burası çok önemli: Ben gözlük buğulanması ile ilgili çözüm ararken, çözümün ayağıma gelmesi düşündürücü. Telefonların dinlenmesi konusunda zaten “Huylu” olan ben, bu e-maile şüpheyle bakmadım değil)
.
Neyse,
İş çözüm odaklı olunca insan bazı şeyleri görmezlikten geliyor.
.
İşte bana gelen çözümler:
“Korkmayın, biraz sinir bozucu olabilen bu durumdan kaçınmak için kullanabileceğiniz bazı hile ve yöntemler var.”
.
Bu yöntemlerden biri, İngiltere’deki iki cerrahtan geliyor.
2011 yılında Annals of the Royal College of Surgeons of England bülteninde bir makale yayımlayan cerrahlar, doktorların ameliyat yaparken gözlüklerinin buğulanmasını nasıl önlediğini açıklıyorlar. “En güzeli de, bunun için sadece sabun ve su gerekmesi.”
.
“Yüz maskesi takmadan hemen önce, gözlüğü sabunlu suyla yıkayın ve ardından kalan suyu silkeleyin. Gözlüğü takmadan önce kendi kendine kurumaya bırakın veya mercekleri yumuşak bir bezle nazikçe kurulayın. Artık maske takıldığı zaman, gözlük merceklerinin buğulanmaması lazım.”
.
“Bilim insanları buğulanmanın, nefesteki sıcak su buharının merceğin daha soğuk olan yüzeyinde yoğunlaşmasından kaynaklandığını açıklıyor. Fakat camlar sabunlu suyla yeni yıkanmışsa, o zaman mercek ince bir yüzey aktif madde tabakasıyla kaplanmış oluyor; bu bileşen, suyun yüzey gerilimini azaltıyor. Böylelikle yoğunlaşan su buharının mercek üzerinde büyük damlacıklar oluşturması önleniyor. Aksi halde oluşan buhar görmeyi engelleyebilir ve su moleküllerinin şeffaf bir katmana eşit şekilde dağılmasına yardımcı olabilir.”
.
“Bu işlem için herhangi bir tür sabunlu yüzey etkin madde kullanabilirsiniz. Fakat bulaşık deterjanının, en etkililerden biri olduğu söyleniyor. Buğulanma önleyici bir sprey satın almak da mümkün. Yüzücüler ve dalgıçlar, gözlüklerinin buğulanmasını önlemek için sık sık bunlardan kullanıyor. Hatta bazı yüzücüler, gözlüklerine küçük miktarda tükürük bile sürüyor çünkü bu sıvı, buğuyu daha fazla önlemeye yardımcı oluyor. Fakat bu yöntemin gözlük ve yüz maskesiyle ne kadar etkili (veya hoş) olduğu belli değil.”
.
“American Society of Plastic Surgeons bülteninde yayımlanan bir diğer makale ise ‘Burun kemerine bant yapıştırmayı’ öneriyor. Cerrahlar bunun, maskenin üst kısmı ile gözlük arasında bir engel görevi gördüğünü iddia ediyor.”
.
“Eğer kulağa takılan değil de, kafanızın arkasına iple bağladığınız yüz maskeleri kullanıyorsanız, başka bir yöntem daha deneyebilirsiniz.”
.
Annals of the Royal College of Surgeons of England bülteninde yayımlanan bir çalışmada cerrahlar D. J. Jordan ve R. Pritchard-Jones, “Yüz maskesinin bağlarını kulağın üstünde bir düğüm ve altında bir düğüm olacak şekilde çapraz halde bağlamayı öneriyor.”
.
“Bu yaklaşım, burun üzerinde ve infraorbital yükselti boyunca daha sıkı bir kapatma sağlayarak, yüz maskesinin üst kısmındaki hava çıkışını önlüyor ve yanlarda iki ‘hava deliği’ oluşturup, dışarı verilen havanın çıkıp gitmesine olanak sağlıyor.”
.
“Fakat bunların hiçbiri işe yaramadıysa, o zaman ilkbahar gelene kadar beklemeniz gerekecek. Isınan bahar havası, dış mekan sıcaklığının artmasıyla birlikte merceğin buğulanmasını önlemeye yardımcı olur ve mercek nefesinizin sıcaklığına daha yakın olacağından, yoğunlaşma olasılığı azalır.”
.
Okudunuz.
Birkaç tane çözüm var.
Hangisini tercih ederseniz edin, çözüme ulaşacağınıza inanıyorum.
.
Eskiden televizyonlarda, hava durumu sunumundan sonra söylenen bir slogan vardı:
“Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız iyi olsun.”
.
Onu örnek alarak diyorum ki:
“Hangi virüs maskesi olursa olsun, sizin gözlüğünüz hep buğusuz olsun…”