Atasözleri her şeyi kısa ve net özetliyor. Büyüklerimiz tecrübeleri ışığında bize yol göstermişler…
Atasözleri her şeyi kısa ve net özetliyor. Büyüklerimiz tecrübeleri ışığında bize yol göstermişler…
Ne yazık ki yaşadığımız çağda, bazı konularda dengeyi kaçırıp, dozu aştığımız durumlar yaşıyoruz.
Beslenme bozuklukları, aşırı yeme, diyette sınırı aşma, çok bitki çayı tüketme, sigara, alkol, alışveriş manyaklığı bunlardan bazıları…
Hangi işte olursa olsun aşırıya gidilmemeli, herkesin uygun gördüğü ölçüde kalınmalı diyoruz, ama bazen de işin ucu kaçıyor, farkında olmuyoruz. Son dönem en tehlikeli bulduğum bağımlılıklardan biri de cep telefonu ve internet…
Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı Öğr. Gör. Barış Tuncer, şiddet içerikli bilgisayar oyunlarını oynamanın çocuk ve gençlerde oyun bağımlılığına neden olduğunu söyledi. Kaiser Vakfı’nın bir raporuna da değinen Barış Tuncer, bu çalışmaya göre öğrencilerin internet kullanım süresi ve sıklığı ile okul başarıları arasında bir ters orantı söz konusu. Tuncer, “Aşırı medya kullanıcılarının yaklaşık yarısı (yüzde 47), orta düzeyde medya kullananların dörtte birine kıyasla (yüzde 23) daha düşük notlar aldıklarını bildirdiler” dedi.
Barış Tuncer, internet bağımlılığı yüzünden 13-14 yaş çocukların yarısına yakını derslerinde daha düşük notlar alırken, yüzde 30’u akranları ve aileleri ile gerekenden daha az vakit geçiriyor.
Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı Öğr. Gör. Barış Tuncer, şiddet içerikli bilgisayar oyunlarını oynamanın çocuk ve gençlerde oyun bağımlılığına da neden olduğunu söyledi. Türkiye’de yapılan bir çalışmada, gençler arasında oyun bağımlılığı oranının yüzde 8.5 olduğunu belirten Barış Tuncer, “Bir diğer çalışmada ise oyun bağımlılığı oranı yüzde 15, internette oyun oynayan erkek ergenlerin oranı ise yüzde 75 çıkmış” dedi.
Aile Danışmanı Barış Tuncer’in verdiği bilgiye göre, Avrupa Birliği Çocukları ve İnternet Projesi kapsamında yapılan çalışmalar, 13-14 yaş grubunda yer alan çocukların yüzde 29’unun akranlarıyla, aileleriyle olması gerekenden daha az vakit geçirdiklerini ortaya çıkardı. Aynı durum internete çok zaman geçiren 15-16 yaş grubu gençler açısından da geçerli ve bu durumdaki çocuk ve gençler derslerine de daha az vakit ayırıyor.
Yapılan araştırmalara göre, internet bağımlılığı, çocuk ve gençlerin internette karşılaşabilecekleri riskleri de artırıyor. İnternette geçirilen süre arttıkça kişinin gerçek yaşamdaki aktivitelere ayıracağı zamanın azaldığını anlatan Aile Danışmanı Barış Tuncer buna karşılık çocukların saldırganlık (tehditler, siber zorbalık), cinsel içerikli mesajlara muhatap olma, pornografi ve çocukları cinsel amaçlı kandırmaya yönelik girişimlerle karşılaşma olasılığının arttığını vurguladı. Bunun yanında çocuklar değerlerle ilgili riskler örneğin, aşırı radikal, anoreksiyayı teşvik eden, intiharla ilgili sitelerin ziyaret edilmesi ve ticari risklerle (sitelerde aniden çıkan reklamlar) karşı karşıya olduklarını söyledi.
Masum görünen çoğu şey aslında ne kadar da tehlikeli, bence bu konuda akılcı çözümler geliştirmeli, çocuklarımızı bu bağımlılığın girdabından kurtarmalıyız…