Ne kötü.

Ne kötü.
.
Memlekette,
Yangın olsa:
“Rant için yakılmıştır. Kim bilir kim yaktırdı?” sorusu sorulur oldu.
.
Memlekette,
Köprü, havaalanı, tünel, otoyol ihalesi olsa:
“Yine yandaş müteahhitler alır, bize düşmez” diye düşünülür oldu.
.
Memlekette,
İçki masasında ölen olsa:
“Kesin kaçak içki içti de ondan” denilir oldu.
.
Memlekette,
Dolar yükselse:
“Hangi sermayedar dolarla oynadı da, kim bilir kaç kat daha zengin oldu” deniyor.
.
Memlekette,
Enflasyon rakamı açıklansa:
“Aslında bu açıklananın kaç katıdır da saklanmıştır” deniyor.
.
Memlekette,
İşsizlik rakamı açıklansa:
“5 yaşındaki çocuk bile inanmıyor.”
.
Memlekette,
“Yerli, milli” dense,
“Herkes gülüp geçiyor.”
.
Memlekette,
“Dünya bizi kıskanıyor” dense:
“Neyimizi?” derler de, cevap veren olmaz.
.
Memlekette,
“Eğitimde sınıf atlayacağız” dese birisi:
“İmam-Hatiplerle mi?” diye soru akla geliverir.
.
Memlekette,
“Kurumların şeffaflığından” bahsedilse:
“Bir kişi inanmaz. Beş bakanlığın bütçesinden fazla olan Diyanet bütçesinden bahseder…”
.
Memlekette,
“Tarımda ilerideyiz” deseler,
“Adamın kapısına para etmeyen 3 kamyon domates dökerler.” yüzleri kızarmaz.
.
Memlekette,
“Vergi affı geliyor” diye gazeteler sayfa sayfa yazsa,
“Bir tane vatandaş üzerine alınmaz, kim bilir hangi müteahhitin vergi borcu silinecek” diye düşünülür.
.
Memlekette,
“Uzaktan eğitime başlayacağız” deseler,
“Bunlar kesin tablet satacak veya tablet ihalesi yapacak” diye korkulur.
.
Memlekette,
“Vatan bizimdir, bölünmez” derlese inanasımız gelmez zira:
“Katar’a kendi ülke topraklarından fazla toprak satmışlığımız var…”
.
Memlekette,
“Virüs var diyerek düğün yasaklansa”:
“Bunlar yine kongre yapacaklar” diye aklımıza gelir oldu.
.
Memlekette,
“Ligler başlıyor” dense:
“Şampiyon belli, maçlar boşuna oynanıyor” deniyor artık.
.
Hakime güven yok,
Hakeme güven yok,
Bakana güven yok,
Siyasetçiye güven yok,
Milletvekiline güven yok,
Din adamına güven yok,
Müteahhitte güven yok,
Markete güven yok,
Sanayiciye güven yok,
YÖK’e,
Piyangoya,
Benzinciye,
Esnafa,
İşçiye,
Sigortacıya,
Bankacıya,
Belediyeye,
İşverene,
Havalara,
Dolara,
Altına,
Güven yok…
.
Sonunda bu hükümete de güven kalmadı.
Ancak,
Her gün medyada çok iyi işler yaptığını anlatan bir tavır var ortada.
..
Bir profesör “Aslan ile kuzunun aynı kafeste yaşayabileceğini” iddia etmiş.
Ancak etrafındakiler buna inanmayıp “Gerçekleşemeyecek bir durum” olduğunu söylemiş.
Profesör ise buna mukabil denendiği zaman olabileceğini iddia etmiş.
Hemen akabinde hayvanat bahçesinde denemelere başlamış.
İtiraz edenler bir hafta sonra kuzu ile aslanın aynı kafeste olduğunu görünce şaşırmışlar tabi.
Hemen profesöre bunu nasıl başardığını şaşkınlıkla sorduklarında, profesör şu cevabı vermiş:
-“Her gün kafese yeni bir kuzu koyuyoruz.”
..
“Bu kadar olumsuzluğa rağmen nasıl iktidarda kalabiliyorlar?” sorusunun cevabı ortada:
“Kendi kanallarının yaptığı canlı yayında, İnanmaya hazır birilerine,
Her gün şapkadan yeni bir tavşan çıkıyor…”