Adaletle ilgili çok fazla bilgi vardır. Adalet mülkün temelidir diye başlar çoğu kitaplar. Yine Hz. Ali devletin dini nedir diye sormuşlar, adalettir, adaleti olmayan devlet dinsizdir diye cevap vermi
Adaletle ilgili çok fazla bilgi vardır. Adalet mülkün temelidir diye başlar çoğu kitaplar. Yine Hz. Ali devletin dini nedir diye sormuşlar, adalettir, adaleti olmayan devlet dinsizdir diye cevap vermiş.
İktidar sahipleri adaleti oyuncağa çevirdiler ne yazık ki. Kibir hastalığının baskısı, fikir sahibi olmayanların çoğalması, terör örgütlerine verilen tavizler, devleti teslim etmeler maalesef adaleti de oyuncak etti. Halkın vicdanına uymayan kararlar adalete olan güveni yerle bir etti.
Çok uzağa gitmeye gerek yok. Türkün varoluş destanı olan Ergenekon bir terörle mücadele operasyonuna isim oldu. Devleti yönetenler, bunun için özel yetkili savcı görevlendirdiler.
Ergenekon adını verdikleri terörle mücadele operasyonunda, vatansever subaylar, çakma belgelerle Silivri’de cezaevine tıkılırken, fetö terör örgütü ile iç içe geçmiş devletin bakanları, mahkemeye müdahale olmaz derken, İktidar Partisinin Genel Başkanı Ergenekon’un Savcısıyım diyerek, özel yetkili savcıya destek veriyordu.
Ergenekon ve Balyoz adını verdikleri davalarla, üç yüz elliden fazla subay çakma iddialarla hapse atıldı. Gururuna yediremeyen bazı subaylar intihar etti. Kimisi yüzlerce yıl hapis cezası istemiyle yargılandı. İktidar sahipleri timsah gözyaşları döktü.
Sonuç ne oldu. Fetö terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlar, vatansever subayları ordudan atılmasını seyredenler yanılmış oldu ve davalar düştü. İktidar sahiplerinin atadığı özel yetkili savcı da terörist çıktı ve yurt dışına kaçtı. Bütün bunların ana aktörü kim olabilir? Elbette devleti yönetenler. Nitekim birçoğunun kızı, damadı, oğlu fetocu veya feto sempatizanı çıktı ama ceza yemedi. Oysa adalet olmayan devlet dinsizdir değil mi?
Adaleti güçlü devletlerin vatandaşları da vicdanı güçlü insanlardan oluşuyor. Eğitim ve erdem adaleti güçlendiriyor.
Bir toplumda adalet insan adilse hükümran olur. İnsanların adaleti menfaatine göre değişiyorsa, yalan, dolan, hırsızlık almış başını gitmişse, devletin malını, caminin halısını bile çalan insanlar çoğalmışsa, yolda zor yürüyen yaşlıların cüzdanları çalınıyorsa, yakalanan sapığın otuz tane sabıkası çıkıyorsa o ülkede adalete güven kalmaz.
Bir Anayasa Mahkemesi üyesinin ışıklar yanıyor paylaşımı ile kıyamet koptu. Büyük ihtimalle Eski Cumhurbaşkanının belirttiği gibi Ankara’nın başkent oluşunun yıldönümü ile ilgili olarak yanan ışıklar, ne hikmetse darbe çağrışımı yaptı.
Paylaşım yapan üye, önceki Cumhurbaşkanı tarafından atanan üye idi. Adalet kurumlarının fetö tarafından işgal edildiği dönemlerde atanan bir üye. Atandığı dönemde fetocularla ilişkisi olma ihtimali vardır. Yoksa atanma ihtimali düşük olurdu. Çünkü aynı dönemler üçlü kararnamelerle atanan üst düzey kamu yöneticilerinin çoğunun fetö ile bağlantısı çıktı.
Malum cümleyi internette arama motoruna yazdığınızda 40 milyona yakın sayfa çıkıyor. Gündemi ne kadar çok işgal etmiş hemen anlaşılıyor.
Adalet kurumunu tepeden aşağıya siyasallaştırmaya çalışır, liyakati ayaklar altına alırsanız, aldanır, yanılırsanız hayretler içinde kalmanız anlamsızdır.
İş, ehlinin elinde güzeldir. Adalet ne yazık ki ehil olmayanların elinde oyuncağa çevriliyor. Nasıl düzelir sorusunun cevabı artık bilinmiyor.