Hep söyleriz ya Hollanda Konya kadar toprağı yok ama dünyada en fazla tarım ürünü ihraç eden ülkelerden biri.
Hep söyleriz ya Hollanda Konya kadar toprağı yok ama dünyada en fazla tarım ürünü ihraç eden ülkelerden biri. Hep özeniriz. Onlar gibi olsak diye. Elbette onlar gibi olmak için önce çok çalışmak lazım. Ağacın gölgesinde yatıp nasip bu kadarmış demek doğru değil.
Avrupa’nın en küçük ve en yoğun nüfusuna sahip olan Hollanda’nın tarım alanları Türkiye yüzölçümünün yedide biri kadar ama 2019’da gerçekleştirdiği tarım ürünleri ihracatı 95 milyar avro civarında. Bu rakamlarla tarım ürünleri ihracatında dünya ikincisi.
Biyoçeşitliliğin Avrupa'da en az olduğu ülke konumundaki Hollanda nasıl oldu da kıt kaynak ve zor şartlara rağmen tarımda böyle bir ekonomik güce, kapasiteye ulaştı? Hem merak eder karşılaştırırız ama nedenini araştırmayız.
Bugün, tarım ve bahçe bitkileri sektöründe sadece 65 bin işletmesi bulunan Hollanda'nın sadece 5 kalem tarımsal ürün ihracatından aldığı para 55 milyar avro civarında. Hollanda, süs bitkileri ve sebze ihracatında dünya lideri, et ihracatında dünya dördüncüsü, süt ve süt ürünlerinde dünya üçüncüsü, sıvı ve katı yağ ihracatında ise dünya dördüncüsü.
22 milyar dolarlık tarımsal ihracatı bulunan Türkiye ile 95 milyar avroluk tarımsal ihracatı olan Hollanda’yı bu kadar farklı kılan ne olabilir? Elbette insan faktörü. Biri gelişmiş ve gelişmeye açık, diğeri az gelişmiş, insanının okumasından rahatsız olan geri zekalı üniversite hocalarına sahip bir memleket.
Hollanda’nın topraklarının yarısı deniz seviyesinin en az bir metre altında bulunmaktadır. Ülkenin neredeyse yüzde 60’ı suyla mücadele sonucu kazanılan topraklardan oluşuyor. Yani deniz seviyesinin altında kalan toprakların doldurulması ile elde ediliyor. O yüzden toprak çok kıymetli ve herkes bunun farkında. Toprak, su ve tohumuna sahip çıkan Hollanda o yüzden et, süt, kesme çiçek, çiçek soğanı ve tohum gibi birçok tarım ürünü üretiminde dünyanın ilk 3 ülkesi arasında yer alıyor.
Hollanda’nın tarım ve özellikle süs bitkisi sektöründeki başarısında kooperatiflerin ve mezat sisteminin payı büyük görünmektedir. Mezat sistemi üreticilerin belli bir kalite seviyesini sürdürmesini sağlıyor. Her firmanın alıcılara yol gösteren kalite ve güven endeksi bulunuyor. Mezatta ürünlerinin kalitesini kontrol eden üreticiler 'takdir' ediliyor. Eğer bir çiçeğin yaprağı yoksa veya biri eksikse ya da herhangi bir sorunu varsa bunun mezat için doldurulan belgelerde bildirilmesi gerekiyor. Ahlakla, ticari ahlakla ilgili kriterler çok yüksek düzeylerde bulunuyor.
Hollanda’nın tarım alanında ilerlemesinin en önemli nedenlerinden birisi uzmanlaşma. Her çiftçi esas ürününde kendini geliştiriyor ve ihtisaslaşıyor. Seralar ve üreticiler çoğunlukla tek bir ürün üzerine uzmanlaşıyor. Bu uzmanlaşma, Hollandalı şirketlere kendi ürünlerinde deneyim kazanma, eğitim ve eğitimli iş gücü, lojistik ve teknolojik yatırım anlamında avantaj sağlamaktadır.
Türkiye ihtisaslaşma konusunda epey mesafe almış görünüyor. Kooperatif ve yetiştirici birliklerinin daha fonksiyonel hale gelmesi de yakındır. Ancak esas düzelmesi gereken konu ahlak görünmektedir. Ahlak düzelirse aslında hepsi düzelir değil mi?