Elli yaşın üzerinde çoğu erkeğin sorunu olarak ortaya çıkan bir rahatsızlık olan prostat üzerinde propolisin olumlu etkileri görünüyor.
Elli yaşın üzerinde çoğu erkeğin sorunu olarak ortaya çıkan bir rahatsızlık olan prostat üzerinde propolisin olumlu etkileri görünüyor. Antiviral, antibakteriyel, antifungal etkileri bulunan propolis insan sağlığında önemli rol oynuyor.
Chicago Medicine Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yaptığı bir çalışmada bal arısının mucize ürünü propolisin farelerde prostat kanseri hücrelerinin ve tümörlerinin büyümesini durdurduğu tespit edilmiş.
Kafeik asit fenetil ester veya kısa adıyla İngilizcede CAPE, Türkçede KAPE kısa adıyla anılan bileşikler propoliste bol miktarda bulunuyor.
Propolis yüzyıllardır, boğaz ağrısı ve alerjiden tutun da yanıklara, yaralara ve kansere kadar değişen birçok rahatsızlıkta doğal çare olarak kullanılmaktadır. Ancak bu etkileri bilimsel olarak çok fazla çalışılmıyor. Bu nedenle çoğu ülkede reçete edilemiyor. Reçete sorununun temelinde de propolisin standardize edilememesi, arının bulunduğu bitki örtüsüne göre değişiklik göstermesi yatıyor.
Araştırıcılara göre, KAPE farelerin beslenmesinde hergün kullanılırsa tümörlerinin büyümesi durmaktadır. Birkaç hafta sonra, tedavi durdurulur ise, tümörler orijinal hızlarında yeniden büyümeye başlamaktadırlar. Diğer bir deyişle prostat kanseri hücrelerinin gelişimi propolis kullanıldığı sürece durmaktadır. Ancak prostat kanseri hücreleri canlı kalmaktadır. Propolisin etkisi geçtikten sonra tekrar çoğalmaya başlamakta, tümör büyümektedir.
Bitki ve hayvansal ürünlerden izole edilen doğal ilaçlar, genellikle belirsiz antioksidan ve antiinflamatuar iddialara dayalı olarak, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Ginseng veya yeşil çay gibi maddeler, tıbbi özellikleri için laboratuvarlarda ara sıra test edilirken, bu tezgah üstü bileşiklerin tam biyolojik etkileri konusunda bilimsel kanıtlar genellikle eksik kalmaktadır.
KAPE bileşiklerinin anti-kanser özelliklerini incelemek için yürütülen çalışmada ağızdan uygulanan düşük dozlarda bile izole edilmiş kanserli hücrelerin çoğalmasını durdurduğu gözlenmiştir. KAPE ayrıca farelere aşılanan insan prostat tümörlerinin büyümesini yavaşlatmada da etkili olmuştur. Bu bileşik ile altı haftalık tedavi, tümör hacmi büyüme oranını yarı yarıya düşürmüştür. Sonuçlar, propolisin içeriğinde olan KAPE'nin kanserli hücreleri öldürmek yerine bölünerek çoğalmasını önlediğini göstermiştir.
KAPE'nin kanser hücrelerinin çoğalmasını durdurma yeteneği, onu tümör hücrelerini öldürmeyi amaçlayan kemoterapilerin yanı sıra umut verici bir ortak tedavi haline getirebilir. Burada tek eksiklik, insan deneylerinin de yapılmasıdır. Bunun için kemoterapi alan gönüllü hastalar üzerinde propolisin de denemesinde yarar vardır.
Prostat kanseri tedavisi gören hastalarda, kemoterapi çok ciddi hücre yıkımlarına neden olmaktadır. Aslında tedavinin amacı da budur. Her seansta, sağlıklı hücrelerle birlikte kanserli hücreler de öldürülmektedir. Amaç kanserli hücreleri vücutta ortadan kaldırmak ve sağlıklı hücrelerin çoğalmasını sağlamaktır.
Kemoterapi uygulamalarından sonra hastaların gıda takviyesi olarak propolis kullanması, ölmemiş prostat kanseri hücrelerinin çoğalmasını bir sonraki kemoterapi seansına kadar önlemektedir. Aynı zamanda bağışıklık sistemi çöken hastayı hastalık etmenlerine karşı korumakta ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Dolayısıyla hastaların sağkalım güçlerini geliştirmektedir.