Memleketi anlama kılavuzu olarak bilimsel metotlarla yapılan “Anketlere bakmaya gerek var mı?”
Memleketi anlama kılavuzu olarak bilimsel metotlarla yapılan “Anketlere bakmaya gerek var mı?”
.
Ortalık “Toz duman” olmuş,
“Ekmek” sesleri yükselmiş,
“İşsizler ordusu” kurulmuş,
Dış mihraklar bile bizimle uğraşmayı bırakmış,
Batmışız dibine kadar,
Biz hala neyin peşindeyiz anlamadım.
Koltuk bu kadar mı tatlı?
Bu kadar mı vazgeçilmez?
.
“Kendileri için küçük,
Memleket için büyük” bir iş var aslında.
Tek yapacakları:
“İstifa etmek…”
.
Tabi istifayı,
“Kendileri için büyük,
Memleket için küçük” olarak gördüklerinden olsa gerek koltuklarından kıpırdamıyorlar.
.
İktidar artık sonunun geldiğini hissediyor sanırım.
Öyle ki,
Vatanın haline bakmayıp,
Kendi halinde geçinip gidiyor.
.
Hani “Bisikletle gitsin bakalım” lafı vardı bir zamanlar,
Şimdi de Babacan çağırıyor:
“Gelsin Diyarbakır sokaklarında yürüsün” diye.
“Davet etmek sünnettendir,
İcabet etmek farzdır” derler.
Buyurun “Halil İbrahim sofrasına…”
.
Dünyaya bakın hele?
Bize karşı boykota başlamışlar.
“Umurumda olmaz” denilebilir.
Ancak,
Kralı öldüğünde 3 gün yas ilan edilen “Suudiler” boykot edince insanın kanına dokunuyor.
.
“Böyle giderse 4 Milyarlık ihracat duracak belli” sorusuna “Kurtulmuş” ne diyor:
“Gülüp geçiyoruz...”
Oldu canım.
.
Çare?
.
Sokağa ineceksin.
Halkın arasına karışacaksın.
Onları dinleyeceksin.
“Abartıyorsun” demeyeceksin.
.
Sorun bakalım:
“Soğanın kilosu kaça?
Kıyma kaç para oldu?”
.
Gaz vardı gaz?
Ne oldu?
Piyasalar gazı yemedi,
Halkın da umurunda olmadı.
Torbadan tavşan çıkmadı,
Dolar 8.50 oldu.
.
“Dolarla mı maaş alıyorsun?” diyenden,
“Kur hedefimiz yok” diyene kadar bizimle dalga geçen dolu.
Ülkede seçilmemişler,
Seçmenlerle dalga geçerse,
Sen seyreyle gümbürtüyü.
.
Bir saklama alışkanlığı doğdu.
Rakamlar saklanır oldu.
Onu sakla,
Bunu sakla,
Nereye kadar?
“Depremin şiddeti bile saklanıyor”,
Daha ne diyeyim?
.
Halk ile saklambaç oynamak bir yarar getirmez.
İktidarın gideceği belli de,
Halkın ne yapacağı belli değil?
.
Giderken:
Ne değerler gidecek,
Ne varlıklar tükenecek,
Yazık olacak maddi, manevi birikimlere.
.
Haydi,
Gelin,
Dönün yolunuzdan,
İnat etmeyin.
.
Bir “İstifacık” yeter bize.
.
“Gelen gideni aratmaz” merak etmeyin.
Bundan daha kötüsü olmaz zira.
Size katlanan, onlara da katlanır elbet…
.
Sizin için hayırlı olur da,
Muhalefete düşerseniz belki:
“Gerçekleri görme şansınız da doğar.”
Ne dersiniz?”