Babam bir gün dahi okul yüzü görmemiş hafızası çok kuvvetli idi.
Babam bir gün dahi okul yüzü görmemiş hafızası çok kuvvetli idi. Alışverişçi olup çok yerde gezip gördüklerini duyduklarını harfi harfine birilerine anlatırken bende çocuk (1948 yılları) olmasına rağmen babamın anlattıklarını ilgiyle dinleyip hisse sahibi oluyordum.
Almanın biri Türkiye de bir müddet kalmış gerekli incelemelerde bulunmuş ve biz Avrupalılar tesadüfen kaza neticesi ölüyoruz. Türkler bu kadar vurdumduymazlığa rağmen tesadüfen yaşıyorlar demiş herhalde çok doğru söylemiş. Mesela 1966 Adapazarı depremini hatırlıyorum binalar iskambil kağıdı gibi üst üste yığıldı. Rahmetli Demirel kimsenin kanı yerde kalmayacak hesabını soracağız her zaman ki gibi depremlerde aynı değişen bir şey yok ölen gidiyor.
1982 2 Eylül’de Kenan Evren ve efradı konsey üyeleri Gökçeada’ya ziyarete gelecek 10 gün önceden iki tecrübeli doktor gelip adanın sağlık sorunlarını değerlendiriyor. Röntgen teknisyeni Laborant vs. vs. nota alıyor, Sayın Dr. Bey dedim evvela lojman lazım burada ev bulmak çok zor. Her Rum vatandaş ihtiyacını yaptırmış yurt dışına çıkanlar eşyaları aynen duruyor kiraya vermiyorlar dedim.
Bir müddet sonra 13 dönüm bahçesi olan merkeze lojman temelleri atılıp inşaata başlandı. Kalem odasının penceresinden devamlı izliyorum. Küçük harç karma makinelerine 1 torba çimentoya 8 teneke kum imiş ölçüsü ama çimento bazen kontrol teknisyeni uzaklaşınca çimento torbası ile atılıyor. 3 kişi makinaya devamlı kürekle kum atıyor makine dönüyor ölçü mölçü yok. Kolon demirlerine dökülecek deniz kumu yumruk büyüklüğünde taş sıkışsa altına harç gitmiyor sonra mala ile düzeltiyorlar. Bir gün tavuklara yem vermeye gittim. Selvi ağaçlarının öbür tarafında polis lojmanları yapılıyor. 3 genç işçi bir sesleniyor Ahmet, Muhsin sıvacı olmuş Ahmet hani onu malası diyor. Seslenen ağzına etsin halası deyip gülüşüyorlar. Binalar bu şekilde tamamlanıyor lojmanlara geçici teslimatı yapıldı. Eve geldim hanım dolaba tabakları yerleştirirken dolabı tutuyor düşecek kimisinin kendileri yokken düşmüş bir marangoza adam akıllı sağlamlaştırdım. Birde güneş enerjisi binanın üstüne rüzgardan sallandıkça açıldı. Yağmurlu havalarda üst katlar 8-9 yerden akıyor. Sağlık Grup Başkanı Çanakkale’ye gidiyor. Bayındırlık yetkililerine şikayetleri söylüyor onlar sizde 8-9 yerden akıyor demişler. Biz yağmurlu havalarda üst katta şemsiye ile dolaşıyoruz. Enflasyon %100’ün üzerinde her şey anormal. Evet teknoloji çok ilerledi harç karma makinaları çok gelişti her şey ölçü dahilinde laborantları var çimentoya deniz kumu değil Hayrettin Çetinkaya’nın Ezine’ye giderken granit dağın makinalarında hazır betonlara katkı maddesi konuyor. Oturduğumuz sarı mor konutları 12 yıllık ikametimde 2 büyük zelzele meydana geldi dolaplar cam eşyalar devrildi ama 1 çatlak meydana gelmedi. Okuyanlara selam olsun…