Dün köşe yazımda bahsetmiştim.


Dün köşe yazımda bahsetmiştim.
18 yıl öncesini (yani AK Partinin iktidara geldiği tarih) kastederek:
AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök: “Araba var mıydı araba?” demişti.
.
Bu sözleri tutanaklarda: “Yerli araba var mıydı, yerli araba” şeklinde değiştirilmiş.
.
Neden böyle bir şey yapıldı bilinmiyor.
.
Her neyse konu o değil.
.
Vekil, sosyal medya hesabında açıklama getirerek: “Bahsettiğim yerli ve milli arabamız TOGG idi” demiş.
.
Öyleyse son durum şu:
“18 yıl önce yerli araba yoktu…” öyle mi?
.
Peki o halde tarihe bir bakalım:
Yıl 1959.
Vehbi Koç’a ait “Otosan” kuruldu.
Araba üretimine karar verildi.
Ancak ekonomik sıkıntılar, modelde kullanılacak malzemenin metal sac olması durumunda ortaya halkın bütçesinin yetmeyeceği, pahalı ve rekabete dayanamayacak bir otomobil çıkarmaktaydı.
Fiberglas olarak yapılmış bir İngiliz arabası görünce bu iş oldu demişler.
Bunun üzerine İngiliz üretici ile bağlantı kurularak Otosan firması, İngiliz Reliant ve Ogle Design firmalarından aldığı lisans ile “Anadol” üretimi gerçekleştirdi.
Motor, şanzıman ve şasi ise Ford tarafından sağlandı.
Fiyatı 30 bin lirayı geçmemek ve 10 ayda üretilmek şartı ile proje başladı ve “19 Aralık 1966” tarihinde ilk yerli seri otomobil “Anadol” üretildi…
.
Vekil hanımın yaşı tutmadığından o günleri bilmiyor olabilir.
.
Kısaca bu Türkiye, 1966 yılında ilk yerli otomobilini yapmıştı.
.
18 yıl öncesine atıf yapılarak:
“Yerli otomobil yoktu” demek koskoca bir tarihe ayıp etmektir.
.
Ayrıca:
12 Şubat 1971 yılında “Hacı Murat” namıyla Murat 124 sahneye çıktı.
Fiat lisansı ile üretilen ve adını 1. Murat’tan alan bu otomobil, 1976 yılında “Serçe” adıyla üretimine devam etmişti.
.
Tabi bir de Renault-12 var.
1968 yılları.
OYAK (Ordu Yardımlaşma Kurumu) önce Volvo üretmek ister.
Ancak bu firmanın “Daha az yerli parça” talebi reddedilir ve Renault ile masaya oturulur.
.
İlk Türk üretimi “14 Mayıs 1971” tarihinde Bursa’daki fabrikada üretilir.
.
İşte sevgili vekilimiz.
Siz bunları hatırlamayabilirsiniz.
.
Ama en azından şu üretimler sizin çağınıza denk geliyor.
.
Ülkemizdeki en büyük 3 sektörden biri olan otomobil sektörü, 18 yıl önce de vardı ne yazık ki.
.
Avrupa pazarına olan hâkimiyeti dolayısıyla bazı modellerini ülkemizde üreten Fiat, Meksika pazarına hitap eden “Fiat Dodge Neon”un üretimini de Türkiye’de yapıyor.
.
Fiat’ın dışında “Renault, Toyota ve Ford” da ülkemizde üretim yapan markalar arasında başı çekiyor.
“Peugeot, Citroen, Hyundai, Honda, Isuzu ve Opel” ise bazı modellerinin üretimini Türkiye’de gerçekleştiriyor.
.
Türk Mühendisler aynı “TOGG” gibi:
Fiat’ın “Egea, Fiorino, Doblo ve Linea” modellerini de tasarlıyor, planlıyor.
Türk işçiler de montajlıyor.
.
Ayrıca:
Opel’in Combo modeli,
Peugeot’un Bipper,
Citroen’in Nemo,
Renault’un Megane Sedan ve Clio 3 kapılı, Clio 5 kapılı ile Clio ST,
Ford’un Otosan Transit ile Courier,
Honda’nın Civic,
Hyundai’nin i10 ve i20,
Toyota’nın Verso ve CH-R,
Isuzu’nun Türkiye’de üretilen ilk pickUp: D-Max
Modelleri Türkiye’de Türk mühendisler ve işçiler tarafından üretilmektedir.
.
Dahası bu yazdıklarımın yanında neler var neler.
Yazmaya kalksam gazete sayfaları almaz.
.
Kısaca diyeceğim o dur ki:
“18 yıl öncesinde Türkiye vardı ve otomobilin hasını üretiyordu.”