2017-2018 sezonu bu sene olduğu gibi kurak ve kışı ılıman geçmişti.

2017-2018 sezonu bu sene olduğu gibi kurak ve kışı ılıman geçmişti. Bu sene arılarda, özellikle bölmelerde gelişim yavaşlığı dikkat çekti. Çoğu bölme de kış gelmeden öldü gitti. Geçmiş yıllardaki gibi hızlı bir koloni gelişimi ortaya çıkmadı. Oğul sayısı da oldukça düşüktü.
Bazı arıcılarımız, kovanların çok fazla ana değiştirmeye gittiğine dikkat çektiler. Yaz boyunca sürekli ana değiştirmenin temel sebebi, arıların ana performansını beğenmemeleridir. Ana arılar genç olmasına rağmen iyi performans gösteremediler ki, arılar değiştirmeye kalkıyor.
Geçtiğimiz kış nerdeyse hiç soğuk olmadı. Acaba arıların pek salkım yapmaması bu seneki ana performansında etkisi olabilir mi? Bu sorunun cevabı diyapoz olarak adlandırılan kavramda görünüyor.
Diyapoz, böcek ve akar gibi eklembacaklıların düşük ya da yüksek sıcaklıklar, kuraklık ya da açlık gibi olumsuz koşullarda yaşam faaliyetlerine ara verdiği, genetik olarak kontrol edilen ve çoğu zaman zorunlu olan fizyolojik uyku ya da dinlenme dönemi olarak tanımlanmaktadır.
Diyapoz duraklama demek olup, bu dönemde böcekler faaliyetlerine ara vermektedirler. Arılar bu duraklama dönemini salkım oluşturarak geçirmektedirler. Diyapoz kısa sürmüş, şartlar kısa sürede düzelmiş, böcekler diyapoz dönemini tam olarak tamamlayamamış ise gelişim yavaş seyreder.
Bu açıklamalar, arıların bu sene neden düşük performans gösterdiğini açıklamaktadır. Üç beş gün salkım oluşturabilen, kış boyunca sürekli aktif olan ana arı, yeterince dinlenemediği için daha az yumurta yapmaktadır. Günlük yumurta sayısı 2000 olması gerekirken, 1500’e düşmektedir. Haliyle kata çıkacak bir büyüme gerçekleşmemektedir.
Bu sene İtalyan ırkı dışında neredeyse performansı iyi olan bir ırk ortaya çıkmamıştır. Bu ırkın da diyapoz süresi oldukça kısadır.
Bir araştırmada en uygun diyapoz şartlarının oluşturulması amacıyla, farklı diyapoz rejimlerinin bombus arısı kraliçelerin diyapoz sonrası performansları üzerindeki etkisi belirlenmiştir. Bu çalışmada kraliçeler rastgele dört gruba ayrılmış ve dört diyapoz rejimi uygulanmıştır. Kraliçelere karbondioksit ile anastezi uygulanmış ve kraliçeler 4.5 derecede 45 gün, 75 gün ve 105 gün bekletilmiştir. Kontrol olarak da bir grup kraliçeye anastezi uygulanmamıştır. 4.5 derecede 45 gün bekletilen kraliçe bombuslar, diyapozdan sonra en iyi performansı gösteren ve sağ kalma oranı en yüksek kraliçeler olmuşlardır. Soğukta bekleme süresi arttıkça, kraliçelerin canlı kalma oranı iyice düşmüştür.
Bu çalışmada esas ilginç olan kış uykusuna yatan kraliçelerle yatmayan kraliçeler arasındaki davranışlardır.
Kış uykusuna yatmayan kraliçeler daha fazla erkek ve kraliçe oluşturmuştur. Ancak sağlıklı koloniler ortaya çıkmamıştır.
45 gün diyapozda tutulan kraliçeler daha fazla sağlıklı yumurta, işçi ve kraliçe oluşturmuşlardır. Bunlardan oluşan yeni koloniler de çok daha güçlü gelişmiştir.
En düşük ölüm oranı aynı zamanda 4.5 derecede 45 gün diyapozda tutulan kraliçelerden gelişen kolonilerde tespit edilmiştir. Bu uygulamanın koloni gelişimi açısından en uygun diyapoz rejimi olduğu gözlenmiştir.
Kışlar ılıman geçtikçe, arılar aldandıkça, soğuk hava depolarında kışlatmak zorunlu hale gelecek gibi görünüyor.