Korona tedbirleri gerçek anlamda alınmaya başladı nihayet.
Korona tedbirleri gerçek anlamda alınmaya başladı nihayet. Vaka sayısı daha düşük iken okulları uzaktan eğitime geçiren hükümet, vaka sayısı daha yüksek olduğu halde okulları açtı. İşin garibi anaokulu ve kreşleri açık bırakmıştı. Nihayet yavaş da olsa işin ciddiyeti görülmeye başlandı. Tedbirler yeterli mi? Zaman gösterecek ama yeterli sayılmaz.
Maske tedbiri cezalarla birlikte az da olsa tuttu sayılır. Ancak mesafe konusunda milletimiz hala daha işin farkına varmıyor. Artık vakalar konu komşuda da çıkmaya başladı. Dolayısıyla hareketliliği azaltacak tedbirler şiddetle ihtiyaç vardı.
Korona salgını bütün hızıyla devam ediyor. Hemen herkes hastalığın çaresiyle ilgili kendi cephesinden görüşlerini açıklıyor.
Artık bulaşmanın önlenmesiyle ilgili milletin bilmediği kalmadı. Parçacık yoluyla bulaştığını ve ilk olarak insanın ağız ve burnundan girdiğini herkes biliyor. Girişin, diğer bir deyişle bulaşmanın önlenmesi konusunda bilinmeyen kalmadı.
Bulaşma konusunda her şey bilinmesine rağmen neden yaygınlaşıyor? Cevabı basit. Trafik kurallarını da herkes biliyor ama trafik kazaları can almaya devam ediyor. Sebebi ise kurallara uymamak. İnsanımız kuralları, kanunları çiğnemede dünya lideri nasıl olsa.
Tedbirler uygulanadursun, çareler de doludizgin üretilmeye devam ediyor.
İlk başlara gidilecek olursa, çarelerin başında zencefil geliyordu. Marketlerde zencefil kalmadı. Afrika ülkelerinden birinin başı televizyon kanalları önünde kereviz yemişti. Faydası olmuştur elbette. Ama korona virüsüne karşı kesin çözüm diyen biri ortaya çıkmadı.
Eskiden beri soğuk algınlığına karşı kullanılan, ıhlamur, adaçayı, nane, kekik gibi uçucu yağ içeren bitkilerle ilgili efsaneler devreye girdi. Malum bilişim çağında olunca, haberlerin yayılması bir saati bile bulmuyor. Kekik mucizesi uzun uzadıya anlatıldı.
Malum fitoterapistler, kanal kanal dolaşarak korona virüsüne karşı muhteşem fikirlerini beyan ettiler, bir yandan da ürünlerini sattılar.
Son zamanlarda sarımsak suyu hit oldu. Akşam demleyip sabah içilen sarımsak suyu korona virüsü öldürüyor dendi ve sarımsak fiyatları uçuverdi. Zaten üretim ihtiyacı karşılamıyordu, fiyatlar adamakıllı uçtu.
Hemen bütün anlatılanların mutlaka antiviral özellikleri vardır. korona hastalığına karşı da etkileri inkar edilemez. Ancak kesin çözüm gibi sunmak doğru değildir. Korona virüsü laboratuvar ortamında kesinlikle öldürdüğü tespit edilmelidir. Aksi halde, hasta olan birinin iyi olacağım diye kullanması ve zaman kaybetmesi kadar kötü bir çözüm olamaz.
Daha yüzlerce efsane çare var ama gazetelerde yazılan çizilen, en sonuncusu pes dedirtiyor artık. Amasya’nın fırında keşkeği de korana virüse karşı etkiliymiş. Anlaşılan o ki, çözüm gibi sunulanların önemli bir kısmının arkasında ticari kaygı ve hedefler yatıyor.
Aşı çalışmalarının arkasında da ticari kaygıların yattığını iddia eden uzmanlar az değil.
Her ne şekilde olursa olsun, bilime ve bilgiye dayanan çözümler üzerinde durmak gerekiyor. Somut sonuçları olan araştırmalara dayanan çarelere başvurmaktan başka çare görünmüyor.