Buğday Yaşam Derneği’nin kurucusu Rahmetli Victor Ananias’ın Şilili olan babası, bundan yaklaşık 10 yıl önce Gökçeada’da bir süre Elta-Ada Tarım ve Hayvancılık İşletmesinde kalır.

Buğday Yaşam Derneği’nin kurucusu Rahmetli Victor Ananias’ın Şilili olan babası, bundan yaklaşık 10 yıl önce Gökçeada’da bir süre Elta-Ada Tarım ve Hayvancılık İşletmesinde kalır. Her gün aynı elbiseleri giydiğini fark ederler ve bunun nedenini sorarlar. Cevap olarak der ki: Alacak param var. Ancak yenilerini alırsam daha fazla pamuk ekilmesi gerekecek, bunun için daha fazla ilaç ve gübre kullanılması gerekecek, dolayısıyla doğa daha fazla kirlenecek, doğaya daha fazla yük olmak istemiyorum der.
Aslında hemen herkesin bu konuda biraz daha özenli ve dikkatli olması gerekiyor. Korona salgını kısıtlamaları nedeniyle birçok dükkân ve mağaza kapalıyken, Kara Cuma, Efsane Cuma 2020 kampanyaları ile modanın amansız temposu bazı çevreler tarafından şiddetle eleştirildi. Özellikle çevreciler, İngiltere’de bir mağazanın 8 sterline tişört satmasını protesto etti.
Ucuz tişört satışını protesto eden çevreciler çok önemli bir konuyu da dünya gündemine taşımış oldular.
Giyilen tişörtlerin hikâyesi, üretim ve tedarik zinciri, karbondioksit salınımında ve dolayısıyla küresel ısınma ve çevre kirliliğinde en etkili sektörlerden biri olduğunu gösteriyor.
Bu senen satışta olan tişörtlerin çoğu, 2018-2019 yılları arasında 25 milyon çiftçi tarafından 80 ülkede yetiştirilen 26 milyon ton pamuk lifinden oluşuyor.
Dünyada kullanılan toplam ilacın %6’sı pamuk yetiştiriciliğinde kullanılıyor. Yine dünya karasal alanının %2,4’ünde pamuk yetiştiriliyor. Dünyanın dört bir yanında pamuk çiftçisi daha fazla verim almak için daha fazla gübre ve kimyasal ilaç kullanır. Hem pamuk alanlarında hem de komşu alanlarda ciddi tahribata neden olur. Her yeri kirletir.
Küresel pamuk üretiminin %70'inden fazlası sulanan alanlarda üretilir. Bir ton pamuk üretmek için yaklaşık bir olimpik yüzme havuzunu 1.5 kere dolduracak su kullanılıyor. Bu demektir ki, 1 tişört için 7 ton su tüketiliyor. Bu suyun GAP, Nil, Texas, Aral gibi yarı kurak bölgelerde kullanıldığı düşünülürse ne kadar kıymetli olduğu ortaya çıkar.
Dünyada pamuğun ipe işlenmesi esnasında önemli düzeyde enerji harcanıyor. Bu enerji tedarikinde atmosfere yaklaşık 400 milyon ton karbondioksit salınıyor.
Genel olarak, iplikten sonra 1 tişört üretmek ve boyamak için yaklaşık 2.6 kg karbondioksit salınır.
Polyester gibi malzemelerden yapılan sentetik giysiler, yıkandıklarında minik plastik lifler üretir ve yıkama suları nehirlere ve denize akar. Araştırmalar, okyanusu kirleten tüm mikroplastiklerin %35’inin sentetik kumaşlardan kaynağını aldığını gösteriyor.
İngiltere’de yapılan tahminlerde İngilizlerin gardıroplarında 53 milyar dolarlık elbise bulunuyor. Her geçen yıl elbiselerin giyilme süresi azalıyor ve her yıl yaklaşık 350 bin ton elbise çöpe atılıyor. Haliyle tekstil ürünlerine harcanan para sürekli artıyor.
Giysilerinin çevresel etkilerini en aza indirmek için yoğun çalışmalar yapılıyor. Bunun başında elbise bağışı geliyor. İkinci el elbise mağazaları çağdaş dünyada yayılmaya başladı.
Pamuğun doğaya baskısını azaltmak için yapılan çalışmalardan biri de, organik olarak yetiştirilen pamuğun tercih edilmesi.
Boyama teknolojilerinde de bazı yeni tekniklerin kullanılmasıyla tişörtün çevre üzerindeki baskısı azaltılmaya çalışılıyor.
Uzmanlar alınan kıyafetlerin hikâyesini ve dolayısıyla çevre üzerindeki baskısını bilmenin etkili olacağı görüşünde birleşiyorlar. Hele hele ucuz diye almanın doğa katliamına ortak olmak anlamına geleceğini belirtiyorlar.