Çarşıya çıktım nabız yokluyorum. “Piyasalar nasıl?” diye.

Çarşıya çıktım nabız yokluyorum.
“Piyasalar nasıl?” diye.
.
Döner satan bir tanıdığım var yolumun üzerinde.
Uğradım:
“Herhalde sizin işler artmıştır. Zira lokantalara gelen kısıtlamalardan sonra…”
Mütevazi biri.
“Bizim iyi olmamız önemli değil ağabey, mühim olan vatandaş, esnaf iyi olsun. İşlerimiz artmasa bile azalmadı Allah’a şükür. Keşke hep beraber hareket edebilsek ve esnaf arkadaşlarla kar, zarar paylaşsak. Bu günler geçici, yarın yüzyüze bakacağız… Üzüldüğüm şu: Kısıtlamayı getiren hükümet, yardımdan bahsetmiyor…”
.
Çarşıda yanında kalabalık garson çalıştıran bir başka dönerci tanıdığım ile konuşuyorum.
“Nasıl işler?”
“Valla ayakta durmaya çalışıyoruz. İçeri müşteri alamadığımızdan işler oldukça düştü. Kar etmeyi bıraktık, zarar etmeyip çalışanlarımızın maaşlarını ödeyelim yeter. Sana bir şey diyeyim mi? Mart ayına kadar ayakta kalabilirsem ne ala, yoksa küllüm yandım ben…”
.
Etrafındaki konfeksiyonculardan gelen pantolonların, eteklerin kısaltılması, paçalarının yapılması işiyle uğraşan bir terzi tanıdığım anlatıyor:
“İnan ki günde 5-6 pantolon gelmiyor. İşler iyice kesildi. Tamir işi yaptıran bile yok. Ne yapacağız bilmem. Allah yardımcımız olsun…”
.
İnşaat malzemesi satan bir tanıdığım:
“Şu saat oldu (saat sabah 10.00’du) siftah yapmadım. Ne virüsmüş be! Canımıza okudu…”
.
Firmalara mutfak makinelerinin servis hizmetini veren arkadaşım anlatıyor:
“Her işletmeye gidemiyoruz. Virüs var mı, yok mu? bilmiyoruz. Ne yapacağımızı şaşırdık… Çalışanlarıma bulaşırsa yandım ben…”
.
Terzi malzemesi satan bir dükkânda konu açıldı. Sahibi ile konuşuyorum:
“İşimiz zor. İki maske var ama yine de korkuyorum. Bu illetin nereden ve nasıl bulaşacağı belli değil. Mesafeye dikkat ediyoruz, işimiz Allah’a kaldı…”
.
Geçenlerde meslek lisesinden sınıf arkadaşım Burhan Yıldırım koronaya yakalandı.
Kendisine dikkat eden biriydi.
Yoğun bakımda yatarken “Antikor” bulunduğunda bayağı umutlanmıştık.
Ama ne yazık ki kaybettik.
Oldukça üzüldüm.
Allah rahmet eylesin.
Bu virüsün hiç şakası yok, onu iyice anladım.
.
Durumlar böyle.
Millet ne yapacağını şaşırmış durumda.
Dileğim:
“Şu lanet virüsün bir an önce bitmesi ve bizim de normal hayatımıza dönmemiz…”
.
Yoksa?
Hem canlar yanacak,
Hem esnaf perişan olacak…
 
***
Sohbetteyiz.
Konu aşıdan açıldı.
“Valla bizim arkadaşların hepsi aşı olmayacaklarını söylüyorlar.”
“Sen ne yapacaksın?”
“Ben bir müddet bekleyip, ortama bakacağım. Bir problem çıkmıyorsa ben de olurum artık.”
“Bak sana bir şey söyleyeyim mi?”
“Söyle.”
“Millet önce aşıyı bulsun da, sonra vurdurup, vurdurmamayı düşünsün. Zaten bakan diyor ki: ‘Türkiye’ye hangi aşı olursa olsun halk sağlığı ve tıbbi cihaz ve ilaç kurumumuz tarafından laboratuvarlarda testleri yapılmadıkça, hiç kimseye aşı filan yapmayız.”
“O tarafı da var tabi.”
“Ben Çin aşısı olurum. Çünkü bu aşı bildiğimiz klasik aşılardan. Etkisizleştirilmiş virüs enjekte edilecek. Ama diğerleri genlerle ilgili. Benim aklıma pek yatmıyor.”
“Bakalım ne yapacağız?”
“Allah sonumuzu hayır etsin.”
“Amin.”
 
***
Ticaret Bakanlığı: “LGBT ve gökkuşağı temalı ürünlerin +18 uyarısı konulmadan yapılan satışların çocukların gelişimini etkileyeceğini düşünerek, yasaya aykırı” buldu.
.
Yani,
Gökkuşağı temalı bir ürününüz varsa +18 uyarısı koymak zorundasınız.
.
Sebep?
.
LGBT’yi çağrıştırdığı için.
.
Kardeşim bu ülkede küçücük çocuğa yapılan taciz için iktidar sahipleri:
Bir kereden bir şey olmaz” dedi.
Şimdi:
“Çocukların gelişimini etkileyeceğinden” mazereti.
.
Peh!
.
Kimsenin cinsel tercihine karışmam.
Kim ne isterse yapsın.
Karşı durmam,
Ancak savunmam da.
.
Benim kızdığım,
Yapılan “Samimiyetsizlik…”
 
***
“Bu ülkede içki satışı, sunumu ve içilmesi serbest mi?”
Serbest.
.
İçkinin virüsü tetiklediği,
Bulaşmaya yardımcı olduğu,
İçene bulaştığı yönünde
Kanıtlanmış bilimsel bir araştırma veya tespit var mı?
Yok.
.
Öyleyse:
Pandemi yasakları çerçevesinde hafta sonu içki neden yasaklanıyor?
Bu içki hafta sonu virüs bulaştırıp, diğer 5 günü es mi geçiyor?
 
Peki, içki fabrikaları buna ne diyor?
.
Tekel bayileri hariç kimsenin “Gık’ı” çıkmıyor.
.
Amacınız içkiyi, sigarayı yasaklamaksa, çıkarın kanunu yasaklayın.
Millet de bilsin.
 
***
Fıkra gibi:
-“Duydun mu? Elektrik dağıtım şirketlerinin:
Temsil ve ağırlama giderleri,
Üye oldukları derneklere ödedikleri aidatlar,
Verdikleri ilanların giderleri,
Şirketlerin yapacağı haberleşme giderleri,
Seyahat ve konaklama harcamaları,
Personel yollukları,
Odalara ödedikleri aidatlar ve
Büro harcamaları gibi birçok harcama vatandaşın ödediği elektrik faturalarına yansıtılacakmış.”
-“Atıyorsun… Madem öyle ispatla o zaman?”
-“Resmi gazetede yayınlandı, üşenmezsen bakıver…”
***
Bilmece
AK Partide herkes, yapılacak ilk genel seçimde “Reis” in karşısında “Kazanamayacağına inandıkları” Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olması için dua ediyor.
Ama bir kişi “İnşallah olmaz” diye dua ediyor…
Bilin bakalım kim?