“Şaft kayması” diye bir terim vardır.
“Şaft kayması” diye bir terim vardır.
Açıklamasında:
“Bir olay sonrası dengesizlik hali” denilebilir.
İşte tam bu anlamda toplum olarak “Şaftımız kaydı” diyebiliriz.
.
Pandemi dolayısı ile ne yapacağımızı bilemeden sağa, sola bakınıp duruyoruz.
.
Misal:
Vatandaşa IBAN vererek para isteyenler, Tunus’a 5 milyon dolar yollamış.
Sorsak “Neden?” diye,
“Gizlilik kapsamında” derler ve cevap alamayız.
.
Tamam “belki siyaset gereği, müttefik kazanma isteği ile maddi destek sağlanmıştır” olabilir.
Dış siyasettir.
Libya ile olan ilişkilerde lazım olacak bir girişimdir.
Kabul edilebilir.
Ancak,
Açlıktan kendisini asan bir vatandaşın ailesine bu nasıl anlatılacak, orasını kestiremedim.
***
Daha önce imzalamayacağını duyurduğu S-400 füzeleriyle ilgili yaptırım kararını imzalayan Trump, güzel bir “Geri vites” örneği gösterdi.
.
Ben bu işten bir şey anlamadım.
Devlet yöneten kişiler bu lafları söylerken biraz nefes almaları şart.
İleride “U” dönüşü yapabilecek konularda daha sakin, daha duyarlı ve daha dikkatli demeçler vermeliler.
.
Bu cümleleri kurarken aklıma birden nedense “Rahip” geldi.
Neyse…
.
Sahi,
Bir de “Yüzük” var.
***
Ege’de başımıza dert olan Yunanistan, yanına Fransa’yı alıp bu sorununu AB’ye taşımak istedi.
.
Kıt aklıyla iki ülke arasındaki bu çatışmayı AB’ye götürerek tezlerine kuvvet kazandıracak ve onları taşeron olarak kullanıp Türkiye’ye “Yaptırım” uygulatacaktı.
.
Evdeki hesap çarşıya uymadı.
.
Yunanistan’ın bu kurnazlığı hayata geçmedi.
.
Şimdi ne oldu?
Yunanistan “Şapa oturdu.”
Kaldık başbaşa.
.
Haydi bakalım “Palikaryalar…”
Şimdi konuşun da görelim…
***
Gündeme bomba gibi düşen habere ben inanmadım.
Zira son günlerdeki tartışmalarda Ordumuza sahip çıkan iktidarın 3 vekili, bedelli askerlik yaparken meclisten maaş almayı sürdürmüşler.
.
Yasaya göre aykırı bir davranış.
.
O dönemde 25 bin lira maaş almışlar.
Şu yönden bakarsak:
Bedelli yapılan askerlikte para yatırılması gerekirken,
Meclis, bu vekillere “Askerlik yaptıkları için” maaş ödemiş olmuyor mu?
.
Vekiller çıkan bu haberler karşısında yaptıkları açıklamada:
Aldıkları 25 bin lirayı “Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı’na bağışladıklarını” açıklamışlar.
.
Bu para aslında meclisin parası ve dolayısı ile milletin parası.
Bağışladıklarına göre bir sevap kazanılmış durumu var.
İşte bu durumda
Bu sevap kime yazılacak?
Ben onu merak ediyorum
***
Anlamadığım iki gelişme oldu:
Birincisi:
Seyahat ve ağırlama bedellerinin elektrik faturalarına ilave edilmesi,
İkincisi:
Milli Piyangonun KDV’sinin sıfırlanması.
.
Ha diyeceksiniz ki:
“Ülkede yaşanan absürt olaylardan sonra sadece bunlara mı takıldın?”
.
Vallahi siz de haklısınız.
.
Adam yakıt masrafından kurtulmak için kışı oğlunun yanında geçirdikten sonra evine dönmüş.
Kapıya aslı duran elektrik faturasına baktığında oldukça yüklü olmasına takılmış ve soluğu elektrik şirketinin muhasebesinde almış.
-“Hanımefendi ben 3 aydır evde yoku ve haliyle hiç elektrik tüketmedim. Bu fatura ne?”
-“Beyefendi şirket çalışanlarımızın ABD’ye gidiş, dönüş, konaklama ve yiyecek giderleri bunlar…”
-“İyi de bana ne?”
-“Bakın beyefendi, elektrik idaremizle yaptığınız sözleşmede şirkete ortak gözüküyorsunuz. Durum böyle olunca masraflara da ortak olmanız gerekiyor…”
-“Peki. Bu şirket hiç kar etmiyor mu?”
-“Ediyor.”
-“Be kadın! O zaman neden bana kardan pay vermiyorsunuz?”
-“Ne yazık ki sözleşmede böyle bir madde yok. Sizin sadece giderlere ortak olduğunuz yazılı…”
-“O halde o çalışanlarınıza söyleyin bana güvenip bir yere kıpırdamasınlar. Ödeyecek param yok…”
***
Yılbaşı geliyor.
Kesin piyango bileti alacaksınız.
.
Size bu konuda tüyo vereceğim:
“Sakın iki bilet almayın…”
“Neden?”
“Çünkü büyük ikramiye bir tane…”