Rahmetli Hasan Pulur’u bilmeyeniniz yoktur.
Rahmetli Hasan Pulur’u bilmeyeniniz yoktur.
Ha!
Varsa da onun ayıbı…
.
Yıllarca Milliyet Gazetesinde “Olaylar ve İnsanlar” adlı köşesinden okurlarına seslendi.
.
Benim de sürekli okuyup, feyz aldığım bir gazeteci-yazardı.
2015’te kaybettik onu, Allah rahmet eylesin.
.
Hani Cumhurbaşkanımız “Yılbaşı” yasağını açıkladı ya, içimden dedim: “Biz ne yasaklar gördük, bu yasağı kulağımıza damlatırız…”
.
Alışkınız yani.
.
Oturdum Google başına, unuttuğum yasakları hatırlayıp listelemek üzere arama yaparken rahmetlinin “Yassah Hemşerim…” yazısına rastladım.
Onu burada anmamın nedeni buydu.
.
Pulur döktürmüş yazısında:
“Denize girmek Yasak, Park Yasak, Kabukla yemiş yemek Yasak, Ucuz su satmak Yasak. “
Diye başlamış ve sonra devam etmiş:
“Elbise, kıyafet yasakları, içki yasak, soldan indi bindi yapmak yasak, mezarlıkta hayvan otlatmak, köpek gezdirmek, çubuk yakmak, Mevlana ismini kullanmak yasak, dilencilik yasak, açık et satmak yasak...”
.
Birden durmuş ve kendi kendine sormuş:
“Kim koyuyor bu yasakları?”
.
Sonra devam etmiş:
“Bütün yönetimler; muhtardan padişaha kadar herkes, kadınlarla uğraşmış, yasaklar hep onlara çıkarılmıştır.
Padişah Abdülhamit, kadınların tek başına faytona binmelerini yasaklamış, hatta feracelerinin rengine bile karışmıştır.
Öyle garip yasaklar vardır ki, 1941’e kadar memurların öğrencilik yapmaları yasaktır.
1953’te profesörlerin siyaset yapmaları da yasaklanmıştı.
1967’de, İstanbul Belediyesi, ‘Kadınlar Ihhh! Derse’ oyununu yasaklamıştı.
Bir de gündelik yasaklar vardı.
Bir tiyatro oyunu bir ilçede yasak, komşu ilçede serbest...”
.
Yasakları sıralamaya devam etmiş:
“Mesela bir ara denize donla girilmesi bile yasaklanmış, mayosuz yasak, mayo serbest…
Alanya’da arabesk müzik yasaktı. ‘Bir teselli ver’ diye şarkıya başlanamazdı.
Tabii bu yasaklara, sıkı yönetim yasakları dahil değil.
Vatandaşların kaldırımdan inip, caddede yürümeleri yasaktı.
1933’te Ankara’da keçi dolaştırmak, keçi sütünü sağmak da yasaktı.”
.
Ama şu ilginç yasağı yazmadan geçememiş rahmetli:
“Ve ilginç bir yasak...
Silifke’de bir köyün kadınları da, su getirmeyen tembel kocalarının, yataklarına girmesini yasakladı.”
.
Yazısının sonunda sormuş:
“Bu yasaklar bize, ‘Yasaklar’a ne kadar alışık bir huyumuz olduğunu göstermiyor mu?”
.
Bizim gençliğimizde de yasaklar vardı:
Kabuklu yemiş yemek,
Otobüslerde ayakkabıları çıkarmak,
Yerlere tükürmek,
Laklak oynamak…
***
Araştırmacı yazar Faruk Güçlü de geçmişten günümüze uzanan ve toplumsal yaşamı etkileyen belediye yasaklarını kitaba dönüştürmüştü.
İşte belediyelerin birbirinden garip bazı yasakları:
İskilip: Davulcuların atılan parayı ağzına alması yasak!
Edremit: Bekârların parka gitmesi yasak!
Sincan: Yılbaşında hindi satışı yasak!
Elazığ: Gece mezarlık ziyareti yasak!
Alanya: Bereket Tanrısının heykelciğinin açıkta satışı yasak!
Efes: Topuklu ayakkabıyla yürümek yasak!
.
* İstanbul Belediyesi Sultanahmet’te içkiyi yasakladı. (2007)
* Üsküdar belediyesi sahilde içki içilmesini yasakladı. (2006)
* Denizli belediyesi içkili alanların kent dışına çıkarılmasına karar verdi.
* Aydın belediyesi içki satışını yasakladı. (2005)
* Akşehir belediyesi içki satışını yasakladı (2008)
* Denizli’nin Bekilli İlçesinin AKP’li belediye başkanı Halil Yiğit izinsiz şarap ürettiği için meyhaneye gitmeme cezasına çarptırıldı (2008)
* Antalya Belediyesi Başkanı Emekli General Ressam Orhan Taylan’ın resimlerini yasakladı (1990)
* İstanbul belediyesi halk plajlarında donla denize girmeyi yasakladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ’ülkenin imajı açısından donla denize girmeyin’ dedi. (2006)
* Bodrum belediyesi külotla denize girmeyi yasakladı (2008)
* Antalya belediyesi iç çamaşırıyla denize girmeyi yasakladı (2008)
* Adana Büyükşehir, Kadıköy, Bakırköy, Beyoğlu, Gazipaşa, Beyşehir, Tavşanlı belediyesi ramazan davulu çalınmasını yasakladı.
* Bozüyük belediyesi ramazan davulcularının pencere önünde ve alarmı olan otomobiller yanında davul çalmasını yasakladı.
* Giresun belediyesi zabıtaları ’plajda’ filminin reklam afişini yasakladı.
* İstanbul Büyükşehir Belediyesi mayo reklam afişini yasakladı. Reklam panolarında bikini reklamı yer almıyor(2007)
* Osmangazi belediyesi eşcinsel kahvesini kapattı.
* İzmir belediyesi genelevdeki kadınların kedi ve köpek beslemesini yasakladı. (2000)
* Alanya belediyesi Bereket Tanrısının heykelciğinin açıkta satılmasını yasakladı (1999)
* Balıkesir Akbaşlak köyü muhtarı ‘aminli düğün tüzüğü’ hazırlayarak uymayan ve mevlit okutmayan damatlara ceza keseceğini bildirdi (1969)
* Simav ilçesi Naşa beldesi muhtarı kadınlara bir yıl için misafirliği yasakladı (2006)
* Nazilli Kavacık köyü muhtarlığı köyde içki içilmesini yasakladı (2006)
* Bayramiç Tikli köyü muhtarlığı şaka yapılmasını yasakladı (2008)
* Rize Ortaköy’de ihtiyar heyeti televizyon izlemeyi yasakladı (2001)
***
FIKRA
Bir grup İngiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna uymamış ve denize atmayı kabul etmemiş. Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış.
“Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi” demiş.
Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-“Eee, n’oldu?”
-“Hepsi atladılar efendim.”
Kaptan çok şaşırmış:
-“Nasıl olur, daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?”
-“Çok kolay. İngilizlere ‘Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar’ dedim. Atladılar.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim. Atladılar.
-“Peki ya Türklere ne dedin?”
-“Onlara da ‘DENİZE GİRMEK YASAK!’ dedim. Tereddütsüz atladılar”