Enerji kullanımı arttıkça karbon kullanımı da sürekli artıyor.
Enerji kullanımı arttıkça karbon kullanımı da sürekli artıyor. Milyonlarca yılda depolanmış olan kömür ve petrol gibi karbon kaynakları kullanımı da artıyor. Çin tek başına yılda 3 milyar ton kömür yakıyor. Paris İklim Antlaşması imzalanalı 5 yıl oldu ama karbon tüketimini azaltmada çok mesafe alınamadı.
Çevreciler ABD’de Biden’in seçilmesinden umutlular. Trump, Paris İklim Antlaşmasından ABD’nin imzasını geri çekmişti.
Halihazırda yürürlükte olan küresel politikalar, yeni taahhüt edilen karbon salınımını azaltma uygulamaları birleştirildiğinde, bu yüzyılın sonuna kadar küresel sıcaklık artışlarını 2.9 derecenin altında tutma ihtimali %66 olarak görünüyor.
Paris İklim Anlaşması bütün dünyanın yüreğine su serpmişti. Ülkelerin karbon piyasaları, emisyon ticareti ve az gelişmiş ülkeleri uluslararası, ulusal ve yerel düzeylerde destekleyerek nasıl işbirliği yapabilecekleri konusunda ciddi görüşmeler yapılmıştı.
Dünyanın, karbon tüketen ormanlarının korunması ve genişletilmesini öngören doğa odaklı kararlar ve ülkelerin uygulamaları önümüzdeki yıl sorgulanacak.
Bazı ülkeler küresel ısınmayla ilgili olarak, dünya atmosferine ciddi katkılar sunuyorlar. Örneğin mavi karbon habitatları atmosferdeki karbondioksiti adeta yutuyorlar. Mangrov ormanları, tuzlu bataklıklar ve deniz çayırları adeta karbon tüketicisi.
Yapılan incelemelere göre 151 ülke bu doğal karbon depolarından en az birini içeriyor. Sadece bu ekosistemlerin korunmasıyla yılda yarım milyarlarca ton karbon depolanabilecek.
Bu ekosistemlerin korunması için genel olarak fakir olan bu ülkelerde insanların desteklenmesi gerekmektedir. Örneğin Kenya, sahip olduğu topraklarda atmosfere saldığı karbondioksitin 11 katını depolamaktadır.
Zengin ülkelerin Kenya ve benzeri ülkelerdeki mavi karbon yaşam alanlarının korunmasını finanse etmesi gerekiyor. Paris İklim Antlaşmasında bulunan bu tür tedbirlerin hayata geçirilmesiyle, karbon emisyonunun ve buna bağlı küresel ısınma ve kuraklıkla mücadelede başarılı olunacağına dair umutlar artıyor.
Çevreciler 2021 yılında gelişmekte olan ülkeler için emisyon ticareti, finansmanı ve desteğini düzenleyen kuralları belirlemek gerektiğini belirtiyorlar. Atmosferi hangi ülke daha çok kirletiyorsa, kim daha çok karbondioksit üretiyorsa, dünyanın yağmur ormanlarının, akciğerlerinin korunması için katkı sunması gerekiyor. Karbon bakımından zengin ekosistemlere bağlı toplulukların haklarına saygı duyulması ve onların desteklenmesinde yarar görülüyor.
Paris İklim Anlaşması'nın tüm tarafları, eylemsizliğin bir bahanesi olarak dengelemeye bakmak yerine, emisyonları azaltmayı derhal taahhüt etmeleri ve belgelemeleri gerekiyor.
Belki 2020 yılına denk geldi ama dünya ekosistemi artık fosil yakıtlardan boğulduğunu her alanda göstermeye başladı.
Uzun süren kuraklıklar ve söndürülemeyen orman yangınları küresel ısınmanın açık göstergesiydi.
Amazon nehrinin taşıdığı su miktarı bile her geçen yıl azalıyor.
Kuzey yarıkürede buzullar hızla azalıyor. Mısır yetiştirilen alanlar daha kuzey enlemlere kaymaya başladı.
Kim daha çok kömür ve petrol tüketiyorsa, karbon tüketen ormanları korumak ve geliştirmek için çaba ve para harcayacak. Küresel ısınmayla başka türlü başa çıkmanın imkanı bulunmuyor.