Cengiz Han, Türk tarihinin en önemli hakanlarından biridir.

Cengiz Han, Türk tarihinin en önemli hakanlarından biridir. Orta Asya’da bütün bozkır aşiretlerini toplayarak Moğol İmparatorluğunu kurmuştur. Moğol İmparatorluğu tarihin en geniş yüzölçümüne sahip ülkesi olmuştur.
Avrupalılar orta Asya’dan gerçekleşen göçleri Cengiz Han ve Moğol istilasına dayandırırlar. Oysa kuraklık ve Seyhun ve Ceyhun nehirleri çevresinde oluşan nehir uygarlıkları kuraklık nedeniyle gıda tedarikinde ciddi sorunlar yaşamışlardır. Nitekim yeni araştırmalar göçün iklim değişikliğine bağlı olabileceğini göstermektedir.
Orta Asya'daki Aral Denizi havzası ve bölgeden akan büyük nehirler, bir zamanlar tarım yapmak için taşkın usulü sulamanın yaygın olduğu medeniyetlere ev sahipliği yapıyordu. Küçük müdahalelerle Sır Derya ve Amu Derya nehirlerinden kanallara su almak ve sulu tarım yapmak mümkün oluyordu.
İngiliz üniversitelerinden Lincoln Üniversitesi uzmanları tarafından yürütülen araştırmada, iklim değişikliğinin Aral ve çevresindeki taşırma usulü sulama sistemleri incelenir ve çok ilginç sonuçlara ulaşılır. Moğolların batıya yöneldikleri yıllarda nehir suları azalmış ve sulu tarım yapılamaz hale gelmiştir. Nehir bölgelerinde kurulan medeniyetler, şehirler göç etmek zorunda kalmıştır.
Araştırma, Moğolların batıya hareketinde Cengiz Hanın değil, iklim değişikliğinin daha etkili olduğunu göstermektedir. İklim değişikliği ve kuraklık, Orta Asya'nın nehir medeniyetlerinin yok olmasına neden olmuştur.
Orta Asya, elverişli nemli koşulları nedeniyle 7. ve 8. yüzyıllarda Arap istilalarına maruz kalmıştır. Ardından hızla toparlanan bu coğrafya Aral ve Aral denizini besleyen nehirler etrafında köklü medeniyetler oluşturmuşlardır. Ancak Moğol saldırıları sırasında bölge ciddi yıkımlar yaşamıştır. Bununla birlikte uzun süren kuraklık, bölge nüfusunun direncini azaltmış ve yeniden yerleşimi engellemiştir. Çünkü nehir seviyeleri azalmış ve taşırma usulü sulu tarım yapma imkânı kalmamıştır.
Anılan araştırmada, bir zamanlar Kazakistan'ın güneyindeki Sır Derya (Seyhun) ve Aris nehirlerinin buluşma noktasında bulunan ve UNESCO Dünya Mirası alanı olarak ilan edilen Otrar vahasının arkeolojik alanları ve o devirlerde yapılmış sulama kanalları detaylı bir şekilde irdelenmiştir.
Araştırmacılar, sulama kanallarının ne zaman terk edildiğini belirlemek için bölgeyi araştırdı ve suları kanallarını besleyen Aris nehrinin su seviyesinin düştüğünü ve sulama kanallarına su alınamadığını belirlemişlerdir. Sulama sistemlerinin terk edilmesi, Moğol baskısından ziyade kuraklığın etkili olmasından kaynaklanmıştır. Araştırmada nehir akışlarının düşük olduğu kurak dönemlerin 10 ve 14. Yüzyıllar arasında gerçekleştiği ortaya çıkmıştır.
Orta Asya’dan hareketin Avrupa tarihinde Moğol İstilasından kaynaklandığı belirtilmektedir. Türk tarihinde ise kuraklığın etkili olduğu yazmaktadır. Avrupalılar da nihayet gerçek göçün kuraklık nedeniyle ortaya çıktığını araştırmayla ortaya koymuş oldular.