Sizler hafta sonu, bayram veya yılbaşında tatil yaparken gazete olarak biz çalışıyoruz.

Sizler hafta sonu, bayram veya yılbaşında tatil yaparken gazete olarak biz çalışıyoruz.
.
Bilgisayar bize bakar, biz bilgisayara.
Gelecek haberleri düzenleme,
Sayfalara yerleştirme işleri aslında rutindir.
Ama haber gelirse…
.
Biz köşe yazarları da not aldığımız konular üzerinde yorum yapmak üzere geçeriz bilgisayar başına.
.
Konudan konuya atlayarak yazmaya başlarız.
.
Her zaman dediğim gibi:
Allah’tan Türkiye’deyiz.
.
İnsanlarımız,
Siyasetçilerimiz,
Bize pek zorluk çıkartmaz ve her gün elimize yazacak bir olayı yaratırlar.
Hani, İngiltere’de olsan yandın.
“Ne yazayım?” diye düşün dur.
.
Önümüz tatil.
Gazetelerimizin yazı işleri “Köşe yazılarımızı” peşin istiyor, “Ne olur ne olmaz” diye.
.
Tatile gideriz,
Köşeyi unuturuz,
Yazmayı bırakırız filan.
.
Peşpeşe yazılacak yazılar beni zorlar.
O kadar konuyu bir anda nasıl bulacağım?
.
Dedim:
“Size Pelvan Tefrikası” yazayım.
.
Yeni nesil bilmez bunları.
“Pelvan” ne?
“Tefrika” ne?
Düşünüp durdular.
.
Bizim gençlik zamanımızdaki gazetelerin bir köşesinde “Saray’ın Başpehlivanı Kel Aliço” anlatılırdı.
Biraz da abartılarak tabi:
“Önüne konmuş fırından yeni çıkmış kuzu budunu ısırdığı zaman diğer yarısı, kepçeye benzer diğer avucunda kayboluyordu adeta.. Maşrapadaki ayranı kafasına diktiğinde boğulacak sanırdınız ama o bir nefeste içerdi bol köpüklü kaymaklı ayranı.” diye başlardı yemek faslı…
.
Daha sonra güreş meydanına uzanılır ve anlatmaya başlanırdı:
“Karşısındaki Yunan güreşçiye bir el ense attı. Feleğini şaşıran güreşçi kendisini Atina sokaklarında gezerken görünce, ikinci hamlesiyle koltuk altına giren Aliço, ‘Bismillah’ diyerek rakibini havaya kaldırdı…”
.
Herkes merakla Aliço’nun, Yunanlıyı ne yapacağını merak eden okuyucu:
“Devamı yarın” şeklindeki yazı ile kendine gelir yarının olmasını dört gözle beklerdi.
Bu hikâye neredeyse bir sene sürerdi.
Yaz babam yaz…
.
Bir başka gazetede ise:
“Baltacı Mehmet Paşa ile Katerina’nın aşkı” tefrikası vardı.
Şimdi yazılsa, “Allah muhafaza…”
.
Bahsettiğim tefrikaları rahmetli gazeteci Murat Sertoğlu yazardı.
.
Ben de bizim yazı işlerine sordum:
“Bak yazıyorum bir tefrika ha!”
Ses çıkmayınca yazmadım tabi.
.
Aslında yazsam iyi olurdu.
Hele ki tam zamanıydı.
.
“Ortaokulu zor bitiren pelvanın aklında çok büyük yerlere gelmek vardı. Ama okumak zordu. Ne yapacağını bilemedi. Bir yakını ‘Sen güçlü kuvvetli birisin. Gel seni küleşçi yapalım’ dedi. Okumayı bir kenara bırakan pelvan, güreş öğrendi. O kadar iyiydi ki önüne geleni devirdi ve Dünya Şampiyonu oldu.
Ancak bu ona yetmiyordu. O daha da yüksek yerlere gelmek istiyordu. Diploma sorun oldu. Tanıdıkları vasıtası ile diploma aldı ve üniversiteye yazdırdı kendisini. Orayı da bitiren pelvan, iktidara yanaşarak siyasette iyi yerlere gelmiş ve vekil olmuştu. Vekillik bittikten sonra ‘Danışmanlık’ adı altında 5 yerden maaş almaya başlamış, güreş yaparken yendiklerinden daha fazlasını devirerek servet edinmişti. Bir gün karşısına ‘Diploması sahte’ haberi çıktı. İftirayı kabul edemeyen pelvan “Bunu ispat edin siyasetten istifa edeceğim’ dedi. Zaten siyaset yapmıyordu ama olsundu, meydan okunmuştu. Rakipleri boş durmadı ve diplomanın sahte olduğunu mahkeme kayıtları ile ispatladılar…”
.
Peki sonra ne oldu?
“Devamı yarın…”
.
Nasıl benim pelevan tefrikam?
Beğendiniz mi?
.
Tabi bunlar uydurma.
Türkiye’de olmaz böyle şeyler.
“Heyecan olsun” diye yazdım.
Devamını da sonra yazarım…
.
Zaten yazım da bitmişti.
Güzel oldu bu pelvan tefrikası, çok iyi geldi bana…
 
***
Mustafa Sarıgül’ü tanımayanınız yoktur.
.
Şimdilerde “Türkiye Değişim Partisi” ni kurdu.
Daha önce de denemişti ama “Henüz şartlar oluşmadığından yarım kalmıştı bu isteği.
.
Siyasette oldukça hırslı olan Sarıgül, değişkenlik göstermesiyle de ünlüdür aslında.
Hani “Yanıma alayım, yıllarca siyaset yaparız” derseniz, “Bir düşünün” derim.
.
Siyasi yaşamına Cumhuriyet Halk Partisi Şişli İlçesi Gençlik Kolu Yönetim Kurulu üyeliği ile başlamış.
.
Daha sonra Gençlik Kolu Yönetim Kurulu sekreterliği, Gençlik Kolu Yönetim Kurulu Başkanlığı, ilçe başkanlığı, il başkan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş.
.
Bu süreler içinde CHP Kurultay Delegesi olarak Şişli İlçesinin temsil yetkisini kullanmış.
.
1987 Genel Seçimlerinden önce yapılan ön seçimde en yüksek oyla liste başı olurken seçmenin kullandığı tercihli oyların da çoğunu alarak Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) listesinden TBMM 18. Dönem Türkiye’nin en genç milletvekili olarak parlamentoya girmiş.
.
TBMM Başkanlık Divanı Üyeliği, Türk Parlamenterler Birliği Üyeliği,
Türk-Alman Parlamento Dostluk Grubu Yönetim Kurulu Üyeliği,
Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyeliği,
Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi üyeliği,
Türkiye Herkes İçin Spor Federasyonu Asbaşkanlığı gibi görevler yapmış.
.
1994’te aday olup kazanamadığı Şişli Belediye Başkanlığı’nı, Demokratik Sol Parti adayı olarak 1999 Yerel Seçimlerinde kazanarak Şişli Belediye Başkanlığı yaptı.
.
 
Bu görevi sırasında Romanya Cumhurbaşkanı tarafından üstün hizmet madalyası ile ödüllendirildi.
.
2002 yılında DSP’den istifa ederek İsmail Cem'in liderliğinde kurulan Yeni Türkiye Partisi’ne geçti. Daha sonra 2003’te YTP’den ayrılarak Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldı.
.
Bu partide Sarıgül, CHP liderliğine aday oldu ve Deniz Baykal'a karşı yenildi.
.
24 Mart 2005’te, CHP Yüksek Disiplin Kurulu tarafından “Kurultayı arbede ve şiddet ortamına çevirdiği” gerekçesiyle CHP'den ihraç edildi.
.
Bunun üzerine Kasım 2008’de Demokratik Sol Parti’ sine katıldı ve DSP’den aday olarak yerel seçimlerde üçüncü kez Şişli belediye başkanlığını “Sevgi Kazanacak” sloganıyla kazandı.
.
Yeni parti kurma çalışmalarına başlayarak DSP’den istifa etti ve 2009 yılında “Türkiye Değişim Hareketi”ni başlattı ve kuracağı partinin tüzük taslaklarını medyaya açıkladı.
.
Bu hareketin partileşmeyeceğini açıklayarak CHP’ye katıldı.
.
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olan Sarıgül, AK Parti adayı Kadir Topbaş’a 7 puan farkla kaybetti.
.
Daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ederek DSP’ye katıldı ve yerel seçimlerinde DSP’nin Şişli Belediyesi başkan adayı oldu, seçimi CHP adayı Kadir Muammer Keskin’e karşı 20 puan farkla kaybetti.
.
Daha sonra DSP’den ayrıldığını açıkladı ve geçen gün yeni partisini kurdu.
.
“Bulunmaz Hint kumaşı” çerçevesinde kabul edilen Sarıgül’ün, siyasi pastada artık yer bulmasının mümkün olamayacağını bile bile, kendisine “Hayırlı, uğurlu olsun” demek bize yakışır…