Bir yılı daha devirdik şükürler olsun.

Bir yılı daha devirdik şükürler olsun. Nihayet bitiyor. Kâbus gibi çökmüştü dünyanın tepesine.
Bitmek bilmedi. Korona salgını. Karantina önlemleri. Gençler için dışarı çıkma yasakları. 65 yaş üstünün evde kalma mecburiyeti. Daha sonra nöbetleşe sokağa çıkma yasakları derken, Kurban Bayramında karantina gevşetilince artan vaka sayıları. Tekrar alınan karantina önlemleri. Depremler. Can kayıpları. Depremlerde yaşanan mucize kurtuluşlar. Kurtuluş ama yüreği dağlayan görüntüler.
İnsanımızın çoğu hep bitse diye dua etti bu yıl.
2020’nin felaketlerinden biri de kuraklık idi. Barajların dibi göründü neredeyse. Belediyeler ve DSİ akıl edip temizlik yapsaydı gölet ve barajlarda iyi olacaktı. Hem çer çöp alınır hem de kaçakları tamir edilirdi. Suyu daha iyi muhafaza etme şansı olurdu.
Yeni yıla yüklenen çok umut var. Umut fakirin ekmeği imiş. Korona biran önce bitse de insanımız işine gücüne, aşına ekmeğine kavuşsa. Yoksa sosyal felaket büyüyor. 2020 yılı herkese dokundu. Hemen herkese zarar verdi. 2021 yılına bile zarar verdi.
Milyonlarca asgari ücretli, korona nedeniyle artan gıda enflasyonu, işsizlik geçim darlığına bir gol de asgari ücretten geldi. Devlet alacağı vergiyi kıssaydı iyi olurdu ama işçi temsilcileri korkunca belli oluverdi. Zaten ilgili devlet görevlileri de memlekette korona salgınına, yüzbinlerce işyerinin kapanmasına rağmen memlekette fakir kalmadığını söylüyorlardı.
Tarımın, gıda üretiminin farkına varıldı ama iş işten çoktan geçmiş oldu. Bu senenin kuraklığı gelecek senenin de canına okudu. Ekinler geç ekildi. Kuruya ekildi. Hala dişe dokunan bir yağış görmedi bu memleket.
Gelecek 2021 yılında buğday üretiminde tehlike çanları çalıyor. Hem dünya hem de ülke üretimlerinin beklenenin çok gerisinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. 2021 yılında ekiliş sorunları ve ekilişteki azalmalar hesaba katılırsa Türkiye buğday üretimi 15 milyon tonu zor bulur. Haliyle üretim tüketimin çok gerisinde kalacak. İthalat lobileri daha fazla kazanmaya devam edecek. Korona salgını nedeniyle uluslararası borsalarda fiyatların artması ekmek ve simit fiyatlarını daha da artıracak.
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Geçen sene ot ve saman fiyatlarındaki artışlar, süt fiyatlarının 2 lira 30 kuruşa çakılması süt sığırcılığı yapanları canından bezdirmişti. İnek kesimi rekor kırmıştı. Süt fiyatları artırıldı ama maliyetler düşmedi. Demek ki üretici, maliyetine üretime devam edecek. Hayvan ithalatı kesinlikle gündeme gelecek. Geçen seneden bu yana Güney Amerika’nın büyüyen danaları yine gemilere binip gelecekler. Malum et fiyatları enflasyonun baş sebebi olarak görülüyor.
Hayaller her zaman güzeldir. İnsanımızın ve memleketin gelişmesini çağdaş dünyanın nimetlerinden daha fazla yararlanmasını herkes ister. İnsanımızın maskeyle aşıyla oyalanmadığı bir yıl olur inşallah.
Devletin kaçakları tıkanır, tüyü bitmemiş yetimin hakları korunur inşallah. Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı daha iyi anlaşılır.
Elbette her şeyin başı sağlık. Korona bir an önce salgın olmaktan çıkar da herkes işine gücüne, geleceğine bakar. Bazen hayali bile mutlu eder insanı güzel günlerin. Sağlıklı ve iyi bir yıl olur inşallah.