Doğu Türkistan’da 1919 yılında doğan Kazım Mirşan, İstanbul’da Boğaziçi Lisesini bitirmiş, bir süre Almanya’da, ardından İstanbul Teknik Üniversitesinde mühendislik okuyarak İnşaat Mühendisi olmuştur.

Doğu Türkistan’da 1919 yılında doğan Kazım Mirşan, İstanbul’da Boğaziçi Lisesini bitirmiş, bir süre Almanya’da, ardından İstanbul Teknik Üniversitesinde mühendislik okuyarak İnşaat Mühendisi olmuştur. 1946 yılında eğitim için Türkiye’ye döndüğünde, yeniden başlatılan Irkçılık-Turancılık davasına tanık olarak çağrılmıştır.
Kazım Mirşan Ön-Türk araştırmalarına yoğun emek harcamış ve çok sayıda dili araştırma seviyesinde öğrenmiştir. Almanca, Rusça, İngilizce, Yunanca, İtalyanca ve Latincenin yanında Türk Lehçeleri olan, Tatarca, Özbekçe, Başkurtça, Tarançıça, Uygurca, Kazakça, Kırgızca Azerbaycan ve Türkiye Türkçelerini anlama ve anlatma seviyesinde biliyordu. Tümenlikçe lehçesi ana dilidir zaten.
Mirşan 2016 yılında Bodrum’da 97 yaşında vefat etmiştir.
Kazım Mirşan'ın Haluk Tarcan ile savundukları tezler, Atatürk tarafından destek görmüştür. Çok sayıda araştırması ve kitabı bulunan Rahmetli Kazım Mirşan’ın tezlerini özetlemekte yarar var.
Bunlardan birincisi, yazı, Milattan 16000 yıl önce Türkler tarafından icat edilmiştir. Kürtçe, Ön-Türkçeden kelimeler taşımaktadır ve bunları Arapça ve Farsçaya taşımıştır.
Anadolu'da Ön-Türkçe yazıtlar bulunmaktadır.
Roma medeniyetleri Etrüsklerden kaynak almıştır ve Etrüskler Türk’tür. Etrüsklerin konuştuğu dil Ön-Türkçedir.
İskandinavya dahil olmak üzere bütün Avrupa’da 5000’den fazla Ön-Türkçe yazıt bulunmaktadır. Tüm dünya alfabelerinin kökenini Türk alfabesi oluşturmaktadır.
Mirşan’a göre ilk Türk devleti Hun İmparatorluğu değildir. Türükbil-Göktürk devletidir.
Türk tarihinin çok eskilere dayandığını gösteren en büyük kanıt Orhun Yazıtlarıdır. Kullanılan harf ve noktalama işaretleri bu dilin aynı dönemde çok gelişmiş bir dil olduğunu ispatlamaktadır. Böyle bir dilin oluşabilmesi için en az 3000 yıl geriye gidilmesi gerekir.
Bugün Çin sınırları içerisinde 300 metre boyunda piramitler bulunduğu ve bu piramitlerin Mısır’dakilerden daha önce yapıldığı kanıtlanmıştır. Bu sonuç Mısır Piramitlerinin kökeninde Türk bilim ve kültürünün yattığını ispatlamaktadır.
Mirşan’ın önemli tezlerinden biri de İskitlerin Türk kökenli olduklarıdır. Etrüskler, Truvalılar, Sümerler, Hititler ve Friglerin dip kültüründe Türk uygarlığı bulunmaktadır. Bu toplumlar Türk olmasa bile dip kültürlerinde Türk etkisi vardır.
Türkler Anadolu’ya 1071 yılında değil Milattan 7000 yıl önce gelmişlerdir. Oğuzlar Anadolu’ya geldiklerinde karşılarında Türkçe konuşan çok sayıda Türk boyu bulmuşlardır.
Türkler Bering Boğazını geçerek Kızılderili ve Güney Amerika’daki kültürlerin oluşmasında etkili olmuşlardır.
Yunan kitabelerinde Anadolu'dan gelen ve demiri çok iyi işleyen bir topluluk olduğu yazılmaktadır. Ancak bu toplumun mevsimlik geldiği bilinmektedir. Bu toplumun Ön-Türkler olabileceği ihtimali yüksektir.
Kazım Mirşan Mısır piramitlerindeki yazıtlarda Ön-Türkçe harfler bulmuştur.
Mirşan Bizans'ın ilk kurulduğu dönemlerde Ön-Türkçe konuştuğunu ileri sürmektedir. Kanıt olarak da Trabzon'daki Rum Kilisesi'nde sadece Ön-Türkçe okunabilen yazıları göstermektedir.
Mirşan'ın tezleri genel olarak bilim dünyasında şüpheyle karşılanmaktadır. Ancak Sosyal Bilimler alanında dünyanın sayılı organizasyonlarından biri olan ICANAS (Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi) tarafından en önemli 12 Türk tarihçisinin bulunduğu bir heyete davet edilmiş ve bilim dünyasına yaptıkları katkılardan dolayı plaket verilmiştir.
Tezler ilginç olduğu kadar araştırmalara yol gösterici nitelikler taşıyor. Bilimde aksi bulunmadıkça kabul etmek gerekiyor.