Türk Edebiyatının önde gelen ünlü hikâyecilerinden Ömer Seyfettin’in “Diyet” ini bilmeyeniniz yoktur sanırım.

Türk Edebiyatının önde gelen ünlü hikâyecilerinden Ömer Seyfettin’in “Diyet” ini bilmeyeniniz yoktur sanırım.
.
Bilmeyenleriniz veya unutanlarınız için kısaca yazayım.
.
(Tabi içinizde ‘Nereden çıktı bu şimdi?’ diyeniniz muhakkak olacaktır.
Biraz sabır.)
.
“Koca Ali” dir hikâyenin kahramanı.
Gözü pek,
Haram yemeyen,
Kimseye kulluk etmeden kendi halinde yaşayan bir demirci ustası.
.
Gecelerden bir gece, yaşadığı kasabada hırsızlık olur ve bir adamın koyunu ile paraları çalınır.
Koca Ali’nin dükkânının önünde bulurlar.
.
Subaşı’nın karşısına çıkarılan Koca Ali’ye verilen ceza şudur:
“Kolu kesilecek…”
.
Halkı tarafından sevilen Koca Ali için sipahiler kasabanın en zengini Hacı Kasap’a giderler.
Zorla da olsa ikna ederler.
Tek şartla kabul eder:
“Ömür boyu ona hizmet edecektir…”
.
Pek gönüllü olmasa da Koca Ali kabul eder.
.
Allah’a can borcundan başka borcu olmayan Koca Ali’nin bu duruma düşmesi, içini kemirmeye başlamıştır.
.
Hatta Hacı Kasap’ın “Sürekli iş vermesi” ve ona “Kolu için diyet ödediğini hatırlatması” karşısında Koca Ali dayanamamış ve bir gün, satır ile kestiği kolunu Hacı Kasap’ın önüne “Al diyetinin karşılığı olan kol” diyerek atıvermiş.
.
Bu özetini yazdığım “Diyet” adlı hikâye:
Çanakkale Belediye Meclisinde CHP’ye yönelik eleştirilerde bulunan İYİ Partili Burak Kunt’a karşılık Başkanın söylediği: “İYİ Partinin varlığı, Cumhuriyet Halk Partisi sayesindedir” cümlesinin karşılığıdır.
.
Bu durumda İYİ Partililer hiçbir şey olmamış gibi “Yollarına mı gidecekler?”,
Yoksa,
İstifa ederek:
“Hacı Kasap’ın önüne kol mu atacaklar?”
.
Aslında ülke genelinde “Millet İttifakı” na darbe vuracak bir söylem.
.
Durup dururken, Cumhuriyet tarihine altın harflerle yazılacak olan birlikteliğin, dibine barut koymak neyin nesi?
.
Bu söyleme karşılık İYİ Partili biri çıkıp:
“Unutulmasın ki, Çanakkale Belediye Başkanlığı da İYİ Parti sayesindedir” dese ne olacak?
.
Aksini ispat mümkün mü?
Zira:
Zamanında belediye başkanlığı seçiminde “MHP adına alınan oylar” ortadadır.
Seçimde oyların üçe bölünmesi durumunda sonucun ne olacağına kimse garanti veremez sanırım…
.
Mevcut durumda:
Vatandaş inim inim inlerken,
Memleketin her köşesinden politikalara isyan varken,
İlk seçimde iktidar, “Gitti, gidecek” denilirken,
“İttifak bozmak için” ellerini ovuşturanlar sırada beklerken,
Bu ittifaka zarar verecek açıklamalar neyin nesi acaba?
.
Ben bu yazımı bitirmeden CHP-İYİ Parti açıklaması geldi (gazetelerimizde okuyabilirsiniz).
“Birlik ve beraberlikten” bahsedilen açıklamada şöyle bir cümle var:
“Genel başkanlarımızın özveri ile ülkemiz adına attıkları cesur adımlara, partilerimizin kurumsal mücadelesine saygı ve destek açısından hepimiz kullanacağımız kelimeleri özenle seçmek ve dikkatli olmak gibi bir görevle yükümlüyüz.”
.
Kime söylendi acaba?
 
***
Nedir bu kavga Allah aşkına?
Sırf, “Ekonomi konuşulmasın” diye gündem yaratılması artık sıktı.
Gına geldi.
.
Fıkrası da var zaten:
Ailece oturup yemek yerlerken, bir yandan da sohbet ediyorlarmış.
Baba her yemekte sürekli olarak kendisini över, diğer aile üyeleri bundan rahatsız olurlarmış…
Yine bir gün aynı ortamda yemek yerlerken evin kapısı çalmış.
Evin oğlu gidip kapıyı açmış.
Babası içeriden seslenmiş:
“Oğlum kim geldi?”
Çocuk cevaplamış:
“Gına geldi babacığım, gına geldi…”
.
Boğaziçi Üniversitesi’ne AK Parti eski milletvekili adayı Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına karşı öğrencilerin başlattığı eylemlere ilişkin, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Neden öğrencilerle görüşeyim. Öğrenciler bu işin içinde değil. Bu işin içinde teröristler var?” deyince ortalık karıştı.
.
Cumhurbaşkanına ulaşamayan öğrenciler çektikleri video ile ulaşmaya çalışmışlar.
“Belki seyreder” diye.
.
İşte o açıklama:
“Çünkü özgürlük istedim…”
“Terörist ilan edildim, çünkü okulumda özgürlük istedim.”
“Terörist ilan edildim, çünkü kurumumun 150 yıllık kültürüne saygı duyulmasını istedim.”
“Terörist ilan edildim, çünkü tek sesliliği değil çok sesliliği savunuyorum.”
“Terörist ilan edildim, çünkü anayasal sınırların dışına çıkmadan meşru protesto hakkımı kullandım.”
“Terörist ilan edildim, çünkü atanmış değil seçilmiş rektör istiyorum.”
“Terörist ilan edildim, çünkü üniversitemin özerkliğini korumak istedim.”
“Terörist ilan edildim, çünkü siyasi iktidardan farklı düşünüyorum.”
.
Cumhuriyetimizin teminatı gençlere laf söylerken dikkat etmek lazım,
Fena alınmışlar…
 
***
Mark Zuckerberg, WhatsApp’taki tüm yazışma ve görüşmelerin 8 Şubattan itibaren bilgi pazarlaması maksadı ile kullanılabileceğini açıklayarak, yeni bir kullanıcı sözleşmesinin kabul edilmesini istedi…
.
“Etmem, bana ne?” derseniz Whatsapp’ınız 8 Şubattan itibaren çalışmayacak.
.
Bu ne demek?
.
Adam uygulamayı,
“Babasının hayrına” kullandırmıyor.
Belli çıkarları olacak tabi.
.
Misal:
Hesap Bilgileri
Mesajlar
Bağlantılar
Durum Bilgisi
İşlem ve Ödeme Verileri
Müşteri Desteği ve Diğer İletişimler
Kullanım ve Kayıt Bilgileri
Cihaz ve Bağlantı Bilgileri
Konum Bilgileri
Çerezler
Gibi bilgilerinizi zaten topluyordu.
.
Şimdi istediği ise:
Bunları Üçüncü taraflarla paylaşmak.
.
Hala anlamayanlar için kısaca yazayım:
“Donumuzun rengini bile, eller bilecek…”
.
Peki, neden bunu yapıyor?
Dünyanın en zengin genci olarak (84 doğumlu), bizlere diyor ki:
“Daha önce bu bilgileri paylaşmayarak para kazanmıyordum, şimdi sizin bilgilerinizi satıp para kazanacağım…”
.
Peki, biz ne yapacağız?
.
Aslında:
Bizim paylaşılacak gizli ve önemli bir bilgimiz yok.
Hani,
Bilgilerimi paylaşsa, alacak üçüncü şahıs bulamaz.
“N’apıcam lan ben bunları?” der.
.
Ama yine de bir şeyler yapmalı ve bu adama “Ders” vermeli.
Nasıl?
“Toplu hareket ederek…”
.
Elon Mask (ki dünyanın en zengin adamı) buna karşılık:
“Use signal” twitini attı.
.
Neden Signal?
Çünkü bu programın WhatsApp’tan bir farkı yok.
Tek eksiği hareketli ifade simgelerinin olmaması.
Ne yapalım:
“Bedava sirke baldan tatlıdır” diyerek katlanacağız…
.
Şöyle ki:
“Dünya güvenlik uzmanları, gizlilik araştırmacıları, akademisyenler ve gazeteciler tarafından yaygın olarak kullanılan, gizlilik odaklı mesajlaşma uygulaması olan Signal, uçtan-uca şifrelemesini destekliyor ve açık kaynak kodlu” olması onu bir adım öne çıkarıyor.
.
Tanımı ise:
Kullanımı oldukça kolay olan Signal, tüm mobil platformlarda çalışıyor.
Sesli ve video arama özellikleri de olan Signal’in masa üstü kurulumu da mevcut.
Signal’de her mesaj şifrelendiği için onları yalnızca alıcı ve gönderici görebilir.
Kullanıcılar, otomatik silme özelliği ile mesajların belirli bir süre sonra kaybolmasını tercih edebilirler.
Bu, kişinin telefonuna birinin erişmesi durumunda bile gizliliği sağlıyor.
.
Anlaşılan hep beraber “Signal”e geçeceğiz.
.
2021’de sosyal medya alışkanlığımızı değiştirerek Mark Zuckerberg kardeşimize bir ders vermek amacıyla:
WhatsApp’a “Elveda”,
Signal’e “Merhaba” diyeceğiz anlaşılan.